Türkiye İstatistik Kurumu’nun hakkında suç duyurusunda bulunduğu Enflasyon Araştırma Grubu’nda (ENAG) yer alan akademisyen ve uzmanların geçtiğimiz ay incelemeyi yürüten savcıya ifade verdiği öğrenildi.
ENAG üyesi akademisyen Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Bloomberg’e suç duyurusunun geçen şubat ayında yapıldığını, savcının ise geçtiğimiz ay kendilerini ifadeye çağırdığını belirtti. Ulusoy, incelemenin bir davaya dönüşüp dönüşmeyeceğinin henüz belli olmadığını da ifade etti.
Ne olmuştu?
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, geçtiğimiz hafta katıldığı televizyon yayınında TÜİK’in, ENAG hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı. Elvan, “TÜİK tarihinde ilk defa bir grup hakkında suç duyurusunda bulundu” demişti.
Prof. Dr. Ulusoy: Harvard’dan sonra dünyada ikinci
Öte yandan Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Cumhuriyet’teki köşesinde dünyada günlük enflasyon oranlarının Harvard Üniversitesi’ndeki proje dışında kayda değer hiçbir kurum tarafından ölçülmediğini belirterek, “Şimdi ENAGrup, (Enflasyon Araştırma Grubu) Türkiye ekonomisi için bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Diğer bir ifadeyle, günlük enflasyon verilerini hesaplıyor ve akademinin hizmetine sunuyor. Bu hizmeti, tüm ilgili birimlerle de talep doğrultusunda paylaşılmaya hazır hale getiriyor” dedi.
Ulusoy şunları yazdı:
“Böylece her ekonomik birim günlük kararlarında bu verileri kullanabilecek ve daha etkin kararlar verebilecek nitelikte olacak, Harvard’da olduğu gibi ENAGrup, bunu resmi makamlarla da paylaşacak, ekonominin daha etkin dengelere ulaşması için katkı yapacaktır, şüphesiz.
Ayrıca söz konusu toplumsal getirinin herkesin yararına olduğunu da belirtmeye gerek yoktur düşüncesindeyim.
Teknolojik gelişmenin iliklerimize kadar hissedildiği şu günlerde yeni, daha az maliyetli ve modern yöntemlerle veri toplamanın önüne set germenin kimseye faydası olmayacağı çok açık. Bunun örneğini yakın zamanda tecrübe etti finansal piyasalar. Arjantin hükümeti, Arjantin için resmi kurumların dışında veri yayımlayan Harvard Üniversitesi’ndeki gruba dava açtı, engellemeye çalıştı ama bilimin önüne geçen bir kısıtlamaya muvaffak olamadı.”