Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pazartesi günü Libya’nın başkenti Trablus’taydı.
Şubat ayında geçiş dönemi için oluşturulan Ulusal Birlik Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Necla el Manguş, Çavuşoğlu’yla düzenlediği ortak basın toplantısında, Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde imzalanan ve yaklaşık yedi aydır süren ateşkesin sürdürülebilmesi için Türk askerlerinin de çekilmesi çağrısı yaptı.
Manguş, “Türkiye’yi, egemenliğimizi korumamız için ülkedeki tüm yabancı güçler ve paralı askerlerin varlığına son vermek için bizimle işbirliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.
Çavuşoğlu ise Türkiye’nin, Libya’nın “bütünlüğü, egemenliği, bağımsızlığı ve siyasi birliğine öncelik verdiğini” söyledi ve “Türkiye’nin Libya’daki varlığını gayrimeşru şekilde ülkede bulunan savaşçıların varlığıyla bir tutanları” eleştirdi:
“Türkiye ve Libya arasında 2019 tarihli askeri işbirliği anlaşması, Libya’nın iç savaşta batmasının önüne geçti. Bizim desteğimiz ateşkesin ve yeni birleşik bir siyasi yönetimin oluşmasının yolunu açtı.”
BM de Libya’yla ilgili açıklamalarında sık sık yabancı güçlerin çekilmesi çağrısı yapıyor.
Manguş, Türkiye’nin hem Covid-19 salgınıyla mücadelede hem de ekonomik ve ticari alanda Libya’ya verdiği desteğe de teşekkür etti ve “ikili yakın ilişkilerin devam etmesinden duyduğu memnuniyeti” dile getirdi.
12 Nisan’da Libya’nın yeni hükümetinin başındaki Abdülhamid Dibeybe ve 14 bakan, Ankara’ya bir ziyarette bulunmuş ve Türkiye’nin ülkedeki yatırımlarının artmasına ve ikili ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik birçok anlaşma imzalanmıştı.
Aynı gün Hulusi Akar ve Hakan Fidan da Trablus’taydı
Çavuşoğlu, mevkidaşının yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile birlikte Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile de görüştü.
Libya’da Başbakanlık ofisinde gerçekleşen görüşmede Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, AKP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala da yer aldı.
Görüşmelerin ardından Çavuşoğlu, görüşmelerde Kasım 2019’da imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasını, ekonomik ilişkileri ve Türk yatırımcıların Libya’daki yatırımları görüştüklerini söyledi.
Libya’daki Trablus hükümetiyle Türkiye’nin deniz yetki alanları anlaşmasına Yunanistan ve Kıbrıs, kendi ülkelerinin deniz yetki alanlarıyla çakıştığı gerekçesiyle itiraz etmişti.
14 Nisan’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de Libya Ulusal Birlik Hükümeti’yle deniz yetki alanları anlaşması imzalamak için görüşmelere başlayacaklarını duyurmuştu.
Türkiye ile Yunanistan arasında Ege Adaları ve Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıkları belirlemek ve çözmek için adım atmak üzere istikşafi görüşmeler de sürüyor.
Hulusi Akar da görüşmelerin ardından beraberinde Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed El Haddad ile birlikte Libya’daki Türk ordusunun konuşlandığı bölgeye giderek Türk askerleriyle bir araya geldi. Akar, “Türk askerinin Libya’daki varlığının, kardeşlerinin hak ve hukukunu korumak ve onlara yardımcı olmaktan kaynaklandığını” savundu:
“2020’ye kadar Libya’da kimseler yoktu. Biz iyi gün değil, kara gün dostuyuz. Bu manada ortak tarihimize ve değerlerimize sadık kalarak her türlü riski aldık, almaya da devam ediyoruz. Diğer taraftan hayatın bir an önce normalleşmesi EYP ve mayınların temizlenmesi başta olmak üzere, eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetleri dâhil yapabileceğimiz ne varsa bunları inşallah gerçekleştireceğiz.”
Akar, 2021 sonundaki seçimlere kadar ülkeden çekilmeyeceklerinin mesajını verdi:
“Aralık ayında yapılacak seçimlere kadar Libya’da sükûnetin devam etmesi için gayret göstereceğiz.”
Libya’da ne olmuştu?
Libya’da Ağustos 2020’de çatışmalar geçici bir mutabakatla durdurulmuş, 23 Ekim’de de iç savaşın tarafları arasında ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmaya göre Aralık 2021’de ülke genelinde seçimler yapılacak ve geçiş hükümetinin görevi sona erecek.
Anlaşma şartları arasında ülkedeki yabancı güçlerin 90 gün içinde çekilmesi de vardı.
Ankara, Libya’daki “meşru hükümetle imzalanan bir anlaşma kapsamında asker gönderdiğini” belirterek bunun ateşkeste belirtilen yabancı güçler kapsamı dışında kaldığını savunuyor.
Türkiye, iç savaş sürerken Kasım 2019’da, BM’nin meşru kabul ettiği Trablus hükümetiyle güvenlik ve savunma işbirliği anlaşması imzalamış ve ülkeye Suriyeli savaşçılarla birlikte Türk ordusu mensupları da danışmanlık, eğitim ve Trablus ordusuna destek vermek üzere gönderilmişti.
Türkiye’nin desteğiyle ülkenin doğusundan başlayarak büyük bir kısmını ele geçiren ve Trablus’u kuşatan General Halife Hafter’e karşı güçlenen Trablus ordusu, kuşatmayı sona erdirmişti. Bir süre sonra da ateşkes imzalandı.
Ülkede Türkiye’nin danışmanlık ve eğitim görevi yürüttüğünü açıkladığı Türk askerleri ve savaşmak üzere Türkiye üzerinden giden Suriyeli savaşçılarla birlikte, Hafter’e destek veren Birleşik Arap Emirlikleri’nin maddi desteğiyle gönderilen Rus Wagner grubunun paralı askerleri var.
Hafter’e destek veren Mısır’ın da Sudan ve Çad’dan ülkeye giden paralı askerlerin geçişine destek verdiği biliniyor.
BM, ülkedeki yabancı savaşçı sayısının yaklaşık 10 bin olduğunu belirtiyor.