Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kültür Sanat Komisyonu, “Barış Sanat Buluşmaları” kapsamında “Türkiye’de anadilde tiyatro ve Kürt Tiyatrosu” konulu online panel düzenledi. Rewşan Apaydın’ın moderatör olduğu panele Amed Şehir Tiyatrosu üyesi Berfin Emektar, Teatra Jiyana Nû üyesi Ömer Şahin, Tiyatro Seyr-î Mesel üyesi Erdal Ceviz ve Van Mencel Tiyatrosu üyesi Ferhat Aslan konuşması olarak katıldı.
Moderatör Apaydın, 15 Mayıs Kürt Dil Bayram gününü kutlayarak, Kürt tiyatrosunun durumunu değerlendirmek üzere sözü panelistlere verdi.
‘KAYYIMIN İLK İŞİ KÜLTÜR VE KADIN BİRİMLERİNİ YASAKLAMAK OLDU’
Amed Şehir Tiyatrosu’ndan Berfin Emektar, ülkede Kürtçe tiyatro yapmanın zorluğuna değinerek, tiyatro çalışmalarını anlattı. 2009’dan itibaren tiyatroya başladığını aktaran Emektar, bu durumun 2017 yılında kadar sürdüğünü ve bu süreçte birçok sorunla karşı karşı kaldıklarını ifade etti. Kürt tiyatrosunun en büyük avantajının seyircisi olduğuna dikkati çeken Emektar, gittikleri birçok yerde seyircilerin salonu doldurduğunu kaydetti.
Emektar, “Kürt tiyatro seyircisi çok destekleyici. Sahiplenici kitlesi var. Bu da Kürt tiyatrosunun önemli avantajlarından bir tanesidir ve çok kıymetlidir” dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyım atanması sonrası çalışma alanlarının daraldığını anımsatan Emektar, “Kayyım geldikten sonra ilk iş bizlerin çalışma alanlarını kapatmak ve daraltmak oldu. Ama hemen ardından başka bir yere taşınıp devam ettirdik. Bunu bekliyorduk. Kayyım oradaki sosyal belediyeciliğe geldi. Kültür ve kadın birimlerine geldi. Bu bizi durdurmadı. Yolumuza devam ettik” diye konuştu.
KÜRTÇENİN BİRÇOK LEHÇESİNDE TİYATRO
Tiyatro Seyr-î Mesel üyesi Erdal Ceviz, Kürtlerin tiyatro alanında pek fazla söz sahibi olmadığını kaydetti. Çalışmaları sırasında sık sık yasaklarla karşı karşıya kaldıklarını ve oyunlarının engellendiğini ifade eden Ceviz, ancak bu yasakların bir bağlayıcılığının olmadığını vurguladı. Kürtçenin birçok lehçesinde tiyatro yaptıklarını aktaran Ceviz, diğer lehçelerin gelişmesi için de çaba sarf ettiklerine işaret etti. Ceviz, “Kürtçe tiyatro yapanların da bu meseleyi repertuarlarında bulundurulması gerektiğini düşünüyorum” çağrısı yaptı.
‘OYUNLAR, ‘POLİTİK BİR EYLEM’ OLARAK GÖRÜLÜYOR’
Teatra Jiyana Nû üyesi Ömer Şahin, Kürt tiyatrosu izleyicilerinin oyunları “politik bir eylem” olarak gördüğünü ifade etti. Kürt tiyatrosunun bugünlere gelmesinin temel kaynağının 30 yıllık çalışma olduğunu kaydeden Şahin, bu süreçte birçok zorluğun atlatıldığına dikkati çekti. Bu zorluklardan kendisinin de nasibini aldığını ve halen hakkında açılan davaların devam ettiğine işaret eden Şahin, ancak bu durumu kabul etmediklerini sözlerine ekledi. Kürtçe tiyatroya getirilen yasakların “hukukun bitmesi” anlamına geldiğini vurgulayan Şahin, “Bu durumun düzeleceğine dair bir ümit yok ama bunun için yıllardır bir mücadele verildi. Halen veriliyor. Dilimizle tiyatro yapmak ve konuşmak bizim en temel hakkımız. Bütün yasaklamalara, engellemelere rağmen yolumuza devam etmemiz gerekiyor” diye kaydetti.
‘KÜRTÇE TİYATRO YAPMAYI BIRAKIN, KÜRTÇE KONUŞAMAMA GİBİ BİR DURUMA GELMİŞTİ’
Son olarak konuşan Van Mencel Tiyatrosu üyesi Ferhat Aslan ise, bugüne kadar yürüttükleri çalışmaları anlattı. Kayyım atamaların yaşandığı 2016 yılında arkadaşlarının çalışmalarına son verildiğini anımsatan Aslan, buna rağmen durmadıklarını ve daha çok çalışmayı esas aldıklarını kaydetti. Kadın çoğunluklu bir grup kurduklarını ifade eden Aslan, sadece bir yıl içerisinde 4 bölüm çıkardıklarını aktardı.
Aslan, kayyım atamalarının ardından işlerinin çok zorlaştığını söyleyerek, “Kürtçe tiyatro yapmayı bırakın, Kürtçe dahi konuşamama gibi bir duruma gelmişti. O dönemden sonra bizler daha çok çalışmaya başladık” dedi. (Mezopotamya Ajansı)