Kıbrıs’ta yapılan genel seçimlerde iktidardaki muhafazakar Demokratik Seferberlik partisi birinci çıkarken, Yunanistan’da yasaklanan Altın Şafak ile bağları olduğu tespit edilen aşırı sağcı ELAM partisi ise oy oranını neredeyse ikiye katladı.
Analistler, Kıbrıs’ın güneyinde yapılan seçimlerde uzun yıllar sonra ilk kez adanın yeniden birleşmesi konusunun değil, son dönemde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının önemli rol oynadığını söylüyor.
Kesin olmayan sonuçlara göre, Demokratik Seferberlik partisi oyların yaklaşık yüzde 28’ini alarak birinci oldu. Demokratik Seferberlik, oyları azalmasına karşın mecliste yalnızca bir sandalye kaybetti.
Komünist Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) ise yüzde 22’lik oy oranıyla ikinci, oyların yüzde 11’ini alan Demokratik Parti de üçüncü oldu.
En yüksek oy alan dördüncü parti, göç karşıtı politikalar savunan ve burka ile başörtüsünün yasaklanmasını isteyen aşırı sağcı ELAM oldu.
ELAM, 2016 yılına göre oy oranını neredeyse ikiye katlayarak oyların yüzde 6,8’ini kazandı. Böylece ELAM’ın 56 sandalyeli parlamentodaki sandalye sayısı da ikiden dörde yükseldi.
Seçime katılım oranı ise yüzde 66 ile tüm zamanların en düşük düzeyinde gerçekleşti.
Seçim sonuçlarını Guardian’a değerlendiren analist Christophoros Christophorou, “Bugünkü seçimlerin net kazananını neo-Nazi partisi oldu. 56 sandalyeli mecliste iki sandalye daha kazandılar. Kayıt dışı göçmen sayısındaki artış ve hükümetin de zaman zaman takındığı ırkçı söylemlerin etkisiyle yükselen yabancı karşıtlığı bu aşırı sağcı partinin işine yaradı” dedi.
ELAM, Yunanistan’da kapatılan aşırı sağcı Altın Şafak partisinin uzantısı olarak gösteriliyor. Yunanistan’da Ekim 2020’de mahkeme Altın Şafak’ın “suç örgütü” olduğuna hükmetmiş ve üyelerine ağır cezalar vermişti.
ELAM, aynı zamanda Kıbrıs’ın yeniden iki toplumlu federasyon temelinde birleşmesine de karşı çıkıyor.
‘Yolsuzluk iddiaları seçmeni etkiledi’
Seçim sonuçlarıyla ilgili yapılan yorumlarda, son dönemde ortaya atılan yolsuzluk iddialarının hem ELAM gibi küçük partilerin oy oranlarının artmasına hem de seçime katılımın düşük kalmasına neden olduğuna dikkat çekiliyor.
AFP’ye konuşan Lefkoşa Üniversitesi tarih ve siyaset bilimi öğretim üyesi Prof. Dr. Hubert Faustmann, “Siyasi elit ve parlamentodan bıkmış çok mutsuz bir seçmen kitlesi var. Kamusal alandaki yolsuzluklar insanları bıktırmış durumda” dedi.
Son olarak Al Jazeera televizyonunun Ekim 2020’de yatırım karşılığı Kıbrıs vatandaşlığının verilmesini öngören “altın pasaport” programıyla ilgili yaptığı bir haber ülkede büyük bir skandalın patlamasına neden olmuştu.
Televizyonun muhabirleri, sabıka kaydı bulunan Çinli bir işadamıymış gibi davranarak Kıbrıslı yetkililere pasaport almak için başvurmuştu.
Aralarında Parlamento Başkanı Demetris Syllouris’in da olduğu bazı yetkililerin sabıka kaydına rağmen Çinli işadamı taklidi yapan muhabirlere yardım teklifinde bulunması büyük tepki çekmişti.
Bu skandalın patlamasının ardından Syllouris soruşturma tamamlanana kadar görevinden ayrılma kararı almış ve Kıbrıs da bu programı sonlandırmıştı.