İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Rize’de Akşener’e yönelik provokasyon girişimine ilişkin, “Rize’ye çok teşekkür ederiz. Milletimiz bu provokasyonlara kredi açmamakta kararlıdır” dedi.
İyi Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize ziyaretinde yaşanan gerilme ilişkin olarak, “Üzüldüğümüz şey, iktidarın ayakta kalabilmek adına ucuz provokatif taktiklere ihtiyaç duyması” değerlendirmesini yaptı.
Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, Genel Başkan Meral Akşener ve beraberinde ziyarete gidenlere gösterdikleri ev sahipliği için Rize’ye teşekkür ederek başladı.
“Rize’ye teşekkür ederiz”
Tatlıoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Rize’ye teşekkür ederiz, Genel Başkanımızı bağırlarına basmışlardır. Bunu ucuz siyasetin, tetikçi medya ile organize ettikleri provokasyonlara rağmen yapmış olmaları ayrıca bu misafirperverliği çok kıymetli kılmıştır. Sayın Genel Başkanın Rize ziyareti özellikle İkizdere’de doğayı katleden Sarayın meşhur müteahhidinin şirketinin eylemlerine karşı, yaş Temel olarak İkizdere’de insanımızın gözyaşlarının yanında durmak ve onlara milletimiz adına umutvar olmalarını söylemek ve karşılaştıkları şiddetin esasında devletimizin temel özelliği olmadığını, siyasetin geçici karakterinden kaynaklandığını vurgulamak ve topluma umutvar bir Türkiye fotoğrafı vermekti. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener ve arkadaşları Rize’de esnafla sohbet etmek amacıyla bulundu. Tekraren Rize, İkizdere’ye Çayeli ve Karadeniz’e bu ucuz provokasyona rağmen sahiplenmesi ve sokaklarda Cumhurbaşkanı Meral Akşener sloganları ile yolcu edilmesi gerçekten milletimizin meseleye nasıl baktığının çok net bir göstergesidir.
“Üzüldüğümüz şey, iktidarın ayakta kalabilmek adına ucuz provokatif taktiklere ihtiyaç duyması”
Üzüldüğümüz şey, 20 yıllık iktidarın ayakta kalabilmek adına ucuz provokatif taktiklere ihtiyaç duymasıdır. Bu fotoğraf bir milletvekili tweetinden alıntıdır. Sayın Genel Başkanı karşılamak için nasıl bir hazırlık ve topluma nasıl bir kışkırtma yapılmıştır. Bu Devletin güvenlik güçlerinin gözetiminde bir karşılama pankartıdır.c Bunlara rağmen Rize’nin sayın Genel Başkanımızı sahiplenmesinin ne kadar değerli olduğunu çok açık bir şekilde göstermektedir. Üzüldüğümüz şey sayın Cumhurbaşkanı’nın siyasette kullandığı dildir. Sayın Erdoğan’ın nasıl bir provokasyon mesajı verdiği hepimizin malumudur. 2002 Türkiyesinin ona temiz bir iktidar devrettiği. İnönü’nün Menderes’e ve Bayar’a devrettiği gibi, Kenan Evren’in Özal’a devrettiği gibi, 2002’de temiz bir iktidar devretti. Elbette sayın Erdoğan iktidarını sandıkla temiz bir seçim ve siyaset süreciyle devredecektir. Böyle bir devri yönetmek te Sayın Erdoğan’ın oturduğu koltuğun sorumluluğudur. Türkiye’nin birikmiş sorunlarını perdeleme adına, bu sıralar çürük yumurta kokusu gibi bütün toplumu saran, yasa dışı aktörlerin arenası haline gelen ve sarayın kadroları ile nasıl bir içli dışlı ilişkilerin varlığını toplumun gündeminde olduğu bir dönemde bunları örtme adına, İkizdere’de çok sahiplendiği müteahhidinin menfaatini koruma adına, iktidarımız bir müddet daha sürsün adına bunları yapmak yapanlara da fayda vermez. Vermediğini Türkiye siyasi tarihi göstermiştir.
“Milletimiz bu provokasyonlara kredi açmamakta, prim vermemekte kararlı”
Burada temel olarak gördük ki, milletimiz bizimledir, milletimiz bu provokasyonlara kredi açmamakta, prim vermemekte kararlıdır. İyi Parti ve Meral Akşener olarak yaklaşık 5 yıldır Cumhur ittifakı aktörlerinin siyasi sürece nasıl engeller koyduğunun şahidiyiz. Böyle bir birikimin sahibiyiz biz. Bunları çok gördük ama her defasında milletimize yaslandık ve her yaslanışımızda da milletimiz tarihi vicdanında bize yer verdi. Onunla beraber yürüdük geldik ve ilerliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetimini devralacağız. Devraldığımızda güçlü bir Türkiye olacak. Bugün Ak Parti ve Cumhur ittifakının kendisinin bile nefes alacağı bir Türkiye’dir ve 84 milyonun mutlu olacağı, dostlarımızın da mutlu olacağı bir Türkiye olacaktır. Filistinlilerin onurla yaşamına devam edecekleri bir Türkiye olacaktır. Doğu Türkistanlıların nefes aldığı bir Türkiye olacaktır. Dostlarını cesaretlendiren ve düşmanlarını caydıran bir Türkiye olacaktır. Bugün Biden’ın sözde soykırım iddiası, bugün Filistin’de zulüm ve İsrail’in cesareti de Türkiye’nin düşmanlarına cesaret verici etkisi elbette önemlidir.
Türkiye’nin gündemi sanal gerçekliklerle doldurulamaz. Gündüz insanımızın yaşadığıyla akşam medyanın konuştukları arasında bir irtibat yok. Bizim bütün mücadelemiz insanımızın yaşadıklarını siyasetin gündemine aktarmaktır. İkizdere ziyareti yapma amacımızda budur, Hakkari’de de, Mardin’de de, Bursa’da da sokakta olma nedenimiz insanımıza dokunup bunu siyasetin gündemine aktarma sebebimiz budur. Milletin kürsüsünde yer açmamızın sebebi de budur, memleket masasına çağrıda bulunmamızın sebebi de budur. İnşallah Türkiye’de siyasal ikilimin değişmesini sağlayacağız Karadeniz Rize bizim daha da umutvar olmamıza, daha da cesur davranmamıza sebep olmuştur. Daha da güçle milletimizle beraber bu uğurda devam edeceğimizi bir kez daha anlamış bulunmaktayız. Milletimizin Türkiye’nin siyasal ikilimi değiştirmeye, bu siyasal kadroları değiştirmeye, yeni bir iklim kurmaya kararlı olduğunu gördük.”