İsrail’in Filistinler’e yönelik askeri operasyon yürütmesi Türkiye’de siyaset gündeminde iktidar ile muhalefet arasında polemiğe neden olurken, siyasi aktörler Tel Aviv yönetimini de sert ifadelerle eleştiriyor.
Bugün TBMM’de parti grup konuşmalarında gündem maddelerinden birisini İsrail’in Filistin’in sağlık tesisleri, basın kuruluşları gibi sivil yerleşim bölgelerini hedef alan saldırıları oluşturdu. Benyamin Netenyahu yönetimince yürütülen askeri operasyonda dokuzuncu gün geride kalırken, muhalefet liderleri sadece İsrail’i değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü dış politikaya da tepkiliydi.
İlk önce İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kürsüdeydi ve Erdoğan’ı yönetim anlayışıyla İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya benzeterek AKP iktidarını İsrail’i caydırıcı adımlar atamaması nedeniyle eleştirdi. Akşener’in Erdoğan’ın yönetim tarzını ve iktidar yaklaşımını Netanyahu’ya benzetmesi ise iktidar cephesini, AKP’li yöneticileri rahatsız etti.
Akşener, “Dünya siyasetinde bir değişim var. Ergen tavırlı popülist liderler, seçimleri birer birer kaybedip, tarihin tozlu sayfaları arasına karışıyor. Ama her biri, giderayak bir kriz üretmekten kendini alamıyor. Nitekim bunun son örneğini, Filistin’de yaşıyoruz. Gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor. Mart ayında, İsrail’de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail’in en uzun süreli Başbakanı Netanyahu’nun, yeni bir hükümet kurmasına imkan vermedi. İsrail Cumhurbaşkanı da, hükümeti kurma görevini, Yeş Atid partisine verdi. Birdenbire, İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oluverdi. Çünkü hükümet ortağı olma, yeni iktidarı belirleme ihtimalleri doğdu. Bu gelişmeler üzerine, bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan, Benyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için, gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kast etmekten geri durmadı. Önce Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra kışkırtmaları yaşandı, ardından da, Gazze’ye operasyon başladı. İsrailli Arap partileri de, yaşananlara tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildi” dedi.
Yaşananlardan dolayı savaş tüccarları, koltuk meraklıları, statükocularun kazançlı çıktığını söyleyen Akşener, “Peki kim kaybetti? İsrail’de yaşayan Araplar kaybetti. Gazze’deki siviller, kadınlar ve çocuklar kaybetti. İsrail demokrasisi kaybetti. Bu insanlık ayıbı karşısında, maalesef ülkemizi yönetenlerden, İsrail’i caydıracak, Filistinliler’in hayatını iyileştirecek, somut tek bir adım göremedik. Mesela, İsrail ile aramızda, 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Peki bu ilişkiler askıya alındı mı? Alınmadı. Mesela, Kürecik Radar Üssü var değil mi? İran’dan İsrail’e yapılacak bir saldırıyı haber vermesi planlanıyor. Peki bu üs kapatıldı mı? Hayır. Bunların hiçbiri yok. Peki ne var? Bol miktarda hamaset var. Kürsüden tarih tiratları var. A Haber’de, Yeni Şafak’ta ateşli yorumlar var, yazılar var” diye konuştu.
Çin ile Türkiye ilişkilerine göndermede bulunarak, iktidarın Uygurlar konusunda da yeterince adım atmadığını kaydeden Akşener, “Sayın Erdoğan; kürsüden sallamayı liderlik sananların devri, artık bitiyor. Milletimiz, televizyonlarda estirilen hamaset rüzgarlarına artık inanmıyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla, Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı, artık kimse yemiyor. Devlet insanlığı, kürsü şovlarıyla değil, akıllı bir diplomasiyle olur. Liderlik, hamasetle değil, icraatla olur. Samimiyetle olur, tutarlılıkla olur, ciddiyetle olur. Boş konuşmayı bırakıp, gerekeni yapacaksın. Tabi bunu yaparken de, korkmayacaksın, dik duracaksın, İsrail’e yaptığın gideri, Çin’e de yapabileceksin. Türk Devleti’nin Cumhurbaşkanı’na yakışan budur. Bu vesileyle, Netanyahu ve destekçilerini şiddetle kınıyor, uluslararası toplumu, bu insanlık ayıbına karşı, Filistinliler’in yanında birlik olmaya ve Netanyahu vahşetine dur demeye çağırıyorum” ifadesini kullandı.
AKP’liler yalanlanmış iddialarla tepki gösterdi
Akşener’in TBMM’deki parti grup konuşması üzerine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızı eli kanlı bir katile benzetmek siyaset etmek değildir. Bu benzetmeyi yapanlar aynı ifadeleri Mescid-i Aksa önündeki Filistinliler’in yanında kullansınlar. Onlara en güzel cevabı yine Filistinli kardeşlerimiz ve tüm gönül coğrafyamız verecektir. Yazık” ifadesiyle yanıt verdi. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan da, “Filistin davasını dünyada en yüksek sesle savunan Erdoğan’a söylenen bu sözler, tarihe ihanettir. Utanmazlıktır! Meral Akşener’in bu terbiye yoksunu dili, Filistin’i, Gazze’yi ve bu davaya gönül veren milyonları üzmüş; katliamcı İsrail’i ve Netanyahu’yu sevindirmiştir! Yazık” görüşünü paylaştı.
Kılıçdaroğlu: “İsrail’in yaptığı katliamdır”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, parti grup konuşmasında, Erdoğan yönetimince İhvan’ın destekleme yaklaşımıyla yürütülen dış politika kaynaklı sıkıntılar yaşanmaya devam ettiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, “İhvan endeksli bir dış politika, Türkiye’nin bölgedeki saygınlığına çok büyük darbe vurdu. Türkiye’nin bölgede bir ağırlığı vardı. Sorunlar ortaya çıktığında bölge halkları Türkiye’nin gelip sorunu çözmesi için bölgeye davet ederler, Türkiye’nin gelip bu sorunu çözmesine katkı vermesini isterlerdi. Bu ağırlığı da Türkiye, büyük ölçüde kaybetti” eleştirisinde bulundu.
İsrail’in saldırılarına uluslararası kamuoyunda sessiz kalınmasına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “300’e yakın insan hayatını kaybetti, çocuklar var bunların içinde. İsrail’in yaptığı bir katliamdır. 21. yüzyılda yapılıyor bu. Bütün insanlığa çağrıda bulunmak hepimizin görevidir. Kan gövdeyi götürürken dünyanın demokratları ne yapıyor acaba? Neden bu çatışmayı engellemiyorlar? Neden katliamı engellemiyorlar? Orada ölen her çocuğun sorumluluğu bütün dünyada yaşayan insanları ilgilendirir. Her birimizin tek tek sorumluluğu var” dedi.
Süreci tetikleyen Mescid-i Aksa’da sabah namazı sonrasında Filistinliler’e yapılan saldırıyı asla kabul etmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, İsrail’in saldırılarını günlerdir devam ettirdiğini belirterek, Filistinliler’in, işgal edilmiş topraklarını geri almak ve bağımsız bir devlet olmak hakkına sahip olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Beni üzen, İslam dünyasındaki parçalanma… Kendi ülkesinde barıştan söz edip Filistin’de yapılan katliama sessiz kalan dünya, Birleşmiş Milletler’in bu konuda gerekli çabayı göstermemesi. Bunların tamamı önümüzde duruyor. Filistin halkıyla dayanışmamızı sürdürüyoruz. Filistin, bağımsızlık mücadelesini verirken bizim gençlerimiz de oradaydı. Gençlerimizden bazılarının mezarları hala Filistin’de. Filistin ile tarihi bağlarımız var. Filistin’in bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkması en büyük arzumuzdur” diye konuştu.
Bu arada CHP Genel Merkezi’nde dev Filistin bayrağı asıldı. Bayrakta “Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır” ifadesi dikkat çekti.