Döviz kurlarında yaşanan rekor seviyeleri Birgün Gazetesi yazarı ve öğretim görevlisi İktisatçı Prof.Dr. Yalçın Karatepe ile konuştuk. Karatepe meselenin neden yurtiçi kaynaklı olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Kurlardaki bu ciddi seviyedeki hareketliliğin ABD ekonomisindeki toparlanma veya FED’in günlük piyasalardan çektiği dolar miktarı ile ilgili olmadığını biliyoruz. Bunların kurlar üzerindeki etkisinden bahsedeceksek diğer paraların da benzer şekilde değer kaybetmesi gerekir. Ancak TL tepetaklak giderken diğerlerinde bunu görmüyoruz. Yılbaşından bugüne kadar TL yüzde 15.28 değer kaybetmiş olduğunu görüyoruz. Buna en yakın değer kaybı yüzde 12.35 ile Arjantin Pezosu’nda yaşandı ki Arjantin iflas etmiş bir ülke.”
Bize daha çok benzediği düşünülen Brezilya Reali’indeki kayba bakıldığında da yılbaşından bu yana gerçekleşen düşüşün yüzde 1’in altında olduğunu aktaran Karatepe, durumun Güney Afrika Rand’ı gibi başka para birimleri için de geçerli olduğuna dikkat çekiyor ve esas olarak yurtiçinde TL’ye değer kazandıracak olumlu bir gelişmenin yokluğuna dikkat çekiyor.
“O kadar sık petrol ve gaz buluyoruz ki artık bunları nereye koyacağımızı şaşırdık” şeklinde konuşan Karatepe, Türkiye’de artık geleceğe ilişkin plan ve öngörü yapılamıyor olmasının en temelde yatan sorun olduğunu dile getiriyor. Bu nedenle piyasaların ve toplumun aslında gayet rasyonel hareket ettiğini düşünen Karatepe, erken seçim ihtimalinin azalmasının da etkisi olduğunu düşünüyor.
“Seçim olacak olsa kurlarda çok ciddi bir düşüş yaşanır”
Normalde erken seçim piyasaları tedirgin eder, belirsizlik yaratır ancak Türkiye’de bunun tersi olacağı öngörüldüğü için erken seçimin kur artışında ne kadar etkili olduğunu sorduğumuz Karatepe şöyle yanıt verdi:
“Kamuoyuna yansıyan; iktidar sahiplerinin suç örgütleri ilişkileri ya da kamusal kaynakları kullanırken nasıl tasarrufta bulunduklarına ilişkin ortalığa saçılanlara baktığımızda bir erken seçimin Türkiye için elzem olduğunu görüyoruz. Çünkü bu kadrolarla gidilecek olumlu bir yer olmadığı gayet açık. Bu bakımdan ‘erken seçim olmayacak’ denmesi Türkiye açısından iyi bir şey değil. Genelde piyasacılar seçim kavramından hoşlanmazlar ama mevcut ekonomi politikalarının değişmesi, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğünün tesis edilmesi için bir seçime ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bir seçim olsa ve bir değişim olsa ertesi gün kurlarda çok ciddi bir gerileme yaşanacaktır.”
“Eline para geçen dolar ve euro almaya çalışıyor”
Şu anda Türk Lirası’na güvenen hiç kimse olmadığını anlatan Karatepe, eline para geçen herkesin dolar veya euro almaya çalıştığını ancak bu talebi karşılayacak satış da olmadığını belirterek talebin sebebin ekonomiden ziyade siyasi olduğunu şu sözlerle aktarıyor:
“Enflasyonun hızla artmaya devam ettiğini görüyoruz. Özellikle ÜFE-TÜFE farkı çok gündeme gelecek. TÜİK’in açıkladığı güven endekslerinde de tüm endekslerin aşağı doğru gittiğini görüyoruz. Merkez Bankası politika faizi yüzde 19 olmasına rağmen ne yurtiçi ne yurtdışı bir ilgi alaka yok. Ülkenin gidişine ilişkin olumlu beklenti yok çünkü bunun da nedeni siyaset kurumunun içine düştüğü durum.”
“Siyasi olarak iyi günlerimiz ise ekonomik olarak da iyi günlerimiz demektir”
“Sedat Peker videoları milyonlarca izleniyor ve ortadaki iddialar ülkeyi epey sarstı. Bir başka mesele “Bunlar daha iyi günleriniz” sözü oldu. Bu ifade bir saldırı için kullanıldı. Yani bu ülkedeki güvenlikten sorumlu olan bir kişinin bu kadar aleni bir biçimde bunu ifade ediyor olması önümüzdeki dönemin oldukça karanlık olaylara gebe olma olasılığının açık bir işareti. Dolayısıyla siyasi olarak bunlar iyi günlerimiz ise ekonomik olarak da başka türlüsü olması düşünülemez. Yani bunlar ekonomik olarak da iyi günlerimiz.”