ANKARA – HSK üye seçimleri için alt komisyon başvuruları değerlendirerek, Karma Komisyon’a havale etti. Sayısal eksikliği olan iktidar, diğer partilerle anlaşma arayışındayken, muhalefet toplumsal uzlaşı ve bağımsız yargı vurgusu yapıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) seçilecek 7 üye için Meclis’teki mesai devam ediyor. Meclis Anayasa ve Adalet Üyelerinden Oluşan Karma Komisyonu, Perşembe günü 7 üyenin seçimiyle ilgili toplanacak. İlk toplantısını 28 Nisan’da gerçekleştiren komisyon Meclis Başkanlığı’na HSK üyeliği için başvuran 118 adayın başvuru şartlarını taşıyıp taşımadıklarını incelemek üzere bir alt komisyon kurulmasını kararlaştırmıştı.
SEÇİM USULÜ TARTIŞILACAK
28 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde toplanan alt komisyon, adayların dosyalarını inceledi. 118 adaydan 3’ü adaylık şartlarını taşımadığı gerekçesiyle başvuruları reddedildi. Geriye kalan 115 aday için Karma Komisyon Perşembe günü toplanarak, hem seçim usulünü belirleyecek hem de seçimi gerçekleştirecek. İktidarın Karma Komisyondaki üye sayısı 30. Üyelerin seçilmesi için ise en az 31 oy alması gerekiyor. İktidarın üye sayısı bu çoğunluğu sağlayamayacağı için Perşembe günkü toplantıda seçim usulü tartışılacak.
UZLAŞI MI KURA MI?
Toplantıda tartışılacak seçim usulü olarak iki seçenek bulunuyor. Ya muhalefetle uzlaşı sağlanacak ya da en çok oy alan adaylar arasında kura çekimi yapılacak. Karma komisyon toplantıyı Çarşamba günü gerçekleştirecekti ancak Perşembe gününe ertelendi. Edinilen bilgiye göre, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın muhalefet temsilcileriyle HSK seçimleri için temasa geçti. Bu durum, iktidarın HSK üyeliği için muhalefetle anlaşma arayışına girdiğine işaretti. Karma Komisyon’da seçilecek 7 üye Genel Kurul’da oylamaya sevk edilecek.
HDP: HSK İKTİDARIN HEGEMONYASINA GİRDİ
Muhalefet partileri de Karma Komisyon’a HSK seçimleri ile ilgili ek görüş bildirdi. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) komisyona sunduğu ek görüşte, HSK’nin adı dahil tüm yapısının Anayasa referandumunda değiştirilerek, kurulun tamamen iktidarın hegemonyasına girdiği belirtildi. Görüşte, “Yargı bağımsızlığı ancak HSK üye seçimlerinin kaynaktan, yani geldikleri kurumlardan seçilerek gelmeleri biçiminde ve kurul yapısında çeşitlilik olması halinde mümkün olabilir. Yargıçlar Cumhurbaşkanına bağlı birer memur değil adaletin temsilcileri olduğu vakit hukuk devletinden söz etmek mümkün olur” denildi.
HSK OLUMLU PRATİK SERGİLEMEDİ
Yargı tarafsızlığının ve bağımsızlığının önemine değinilen görüşte, getirilen yen sistem ile birlikte tüm yetkilerin ve erklerin tek bir kişide toplandığı ifade edildi. Görüşte, HSK’nin olumlu pratikler sergilemediği belirtilerek, Kobanê Davası örnek verildi. Davanın ilk duruşmasının ve işleyişi biçiminin bir “darbe” ortamı olduğu kaydedilen görüşte, şunlar belirtildi: “Mahkeme salonunun üçte ikisi asker ve polis ile doluydu; mahkeme başkanı dışında hiç kimsenin sesi çıkmıyordu, ne sanıklara, ne avukatlara söz verildi; ne de herhangi bir talepleri dinlenildi. Şu anda birçok başka dava dosyasında da böyle bir yaklaşım var. Hukuk devleti olmaktan uzaklaşma, adaletin sağlanması, bağımsız ve tarafsız yargı kaygılarından bahsediyoruz hep. Kobanê dava dosyası ve duruşması tüm bu kaygıların vücut bulmuş haliydi. İşte yargıdaki tüm bu olumsuzlukların ve çürümenin ortadan kaldırmanın yolu HSK’nin yapısının da yargının yapısının da değişmesinden geçer.”
AKP-MHP’DEN REFERANS GÖSTERİLMESİ
HSK seçimlerinin bu haliyle siyasi partilere fazlasıyla angaje olduğunun altı çizilen görüşte, “Adaylık için siyasi partilerden özellikle AKP’li ve MHP’li olmanın referans gösterilmesi yargı erkinin tarafsızlığına ve bağımsızlığına gölge düşürecektir. Karma Komisyon’un seçim yapması için oluşturulan listelerin, AKP’ye yakın kaynaklardan geldiği dikkat çekicidir. Bu bağlamda bu şekildeki yapılacak olan bir seçim sistemi ile aday tercihi yapılacak olması, oluşturulacak olan üst kurulun parti devletine hizmet etmekten öteye gidemeyeceğini öngörmek mümkündür” denildi.
TOPLUMSAL UZLAŞI VURGUSU
Türkiye’de yaşanan sorunların başında adalet sistemindeki sorunların olduğu belirtilen görüşte, yargının kendi üst kurulunu kendisinin seçmesinin gerektiği belirtildi. Görüşün sonuç kısmında ise üyelerin seçiminde toplumsal uzlaşının sağlanması gerektiğinin altı çizildi.
CHP ETİK KURALLARI HATIRLATTI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise ek görüşte, uluslararası kuruluşların Türkiye’deki yargıya yönelik eleştirilerinin dozunun giderek arttığı ve yargı sistemine olan güvensizliğin giderek arttığına yer verildi. Türkiye toplumunun büyük çoğunluğunun “yargının siyasallaştığını düşündüğü” belirtilen görüşte, hakimler ve savcılarla ilgili hukukun üstünlüğünün benimsenmesi, yargının tarafsızlığının ve bağımsızlığının korunması gibi temel etik kurallar hatırlatıldı.
ADAYLIKTAN ÖNCEKİ DURUMLARI
CHP, ek görüşte şu ifadelere yer verdi: “HSYK adaylığı için başvuran, halen yargı mensubu olmayan adaylarında hakimlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi uyarınca adaylıktan önceki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Liyakate dayanan, tarafsızlığı konusunda hiçbir tereddüt uyandırmayan, yargı makamının itibarını koruyacak, yargıya güveni artıracak üyelerin belirlenmesi komisyonumuzun en önemli görevidir. Adayların bir kısmının niteliklerinin, kendi adaylık başvurusunda bulunurken özgeçmişlerinde dayandıkları referanslar, milletvekili adaylıkları, sosyal medya paylaşımları, etik değerlere aykırı görüntülerle kamuoyunda tartışmalara neden olmaları dikkate alındığında yargı etiği ilkelerine aykırılık teşkil ettiği görülmekte olup, bu konuda saptamış olduğumuz örnekler komisyon toplantısında izah edilecektir.”
MA / Diren Yurtsever
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.