Pandemi sürecinde ilk kez uygulanan tam kapanma, Türkiye’ye kaçak yollardan giren göçmenleri de olumsuz etkiledi. Bazen günlerce yürüyerek Diyarbakır’a kadar gelen göçmenler, şehirlerarası yolculuk yasaklandığı için ne yapacaklarını şaşırmış durumda.
Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin bahçesi, tam kapanmanın ikinci gününde de yoğundu. Artık alışılmış bir hal alan tablo bugünlerde tekrar ediyor. Afganistan, Pakistan, İran gibi ülkelerden gelen yüzlerce kişi batı illerine gidebilmek için terminal bahçesinde bekliyor. Kimisi ağaçların altında uyuyor, kimisi arkadaşlarıyla sohbet ediyor.
Kalabalığın içinde bir Afgan kadın ve çocuk dikkat çekiyor. Şimdiye kadar gelen grupların tamamına yakını erkeklerden oluşuyordu. Bu kez bir kadın ve çocuk da var. Kadının adı Gülşirin Kayyumi, 2 yaşındaki oğlu Abdulbasit, büyük oğlu Nadir, kardeşleri Rüstem ve Nasır’la birlikte yollara düşmüş. Geçen yıl çalışmaya Ankara’ya giden eşinin yanına gidiyor. Röportaj teklifini kabul etmiyor. Onun yerine kardeşi Nasır konuşuyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Nasır Kayyumi, daha iyi bir yaşam için yollara düştüklerini söyledi. Tam kapanma kararını yolda öğrendiklerini ifade eden Kayyumi, şehirlerarası yolculuğun yasaklanması nedeniyle şaşkın. Ne yapacaklarını bilmeyen Kayyumi şöyle konuştu; “Orada savaş çoktur, biz gezemiyoruz. Bizi yakaladıkları zaman kafamızı kesiyorlar. O yüzden kaçtık bu tarafa geldik. Yolda yürüye yürüye geldik, arabamız kaza yaptı, ablamın beli acıyor, benim ayağım çatladı, öyle geldik işte. Biraz yürüdük, biraz birisi araçla getirdi, yavaş yavaş geldik. Ne iş olsa yapacağız. Ne yapalım orada savaştır? Götürecekler mi götürmeyecekler mi bilmiyoruz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tek istediğiniz oraya götürsünler bizi.”
Kayyumi ailesi çevrede bulunan hayırseverlerin yardımlarıyla karınlarını doyuruyor.
Göçmenlerin derdi aynı
Otogarda çaresizce bekleyen göçmenlerin hikâyeleri birbirine benziyor. Hepsinin kaçış nedeni aynı; savaş ve yoksulluk. VOA Türkçe’ye konuşan göçmenler, batı illerine ulaşmayı hedeflediklerini vurgularken, tam kapanma uygulamasının planlarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Afgan vatandaşı Mehmet Hüseyin Babayi de bunlardan biri. Batı illerine gitmek dışında seçeneklerinin olmadığını belirten Babayi, “Hayat şartları zor, geçinmek zor, ekonomi olayı zordur. Taliban var, tüm şartlarımız zordur. Orada tek isteğimiz Türkiye’de çalışıp, para kazanıp, ailemize göndermek. Bu da çok zorlaştı. Ankara’ya gitmeyi düşünüyoruz. Ankara’da çalışacağız Buraya kadar yürüyerek geldik. Bundan sonra yaya mı olur, arabayla mı olur, bilmiyorum. Gitmezsek, hiç paramız yok, yiyecek ekmeğimiz yok. Ailemiz merak ediyor, İş olmazsa aç kalırız, soğukta yatarız” dedi.
İran sınırından kaçak yollarla gelen Beşir Ahmad Amiri, Diyarbakır’da mola vermiş. Şehirlerarası seyahat izinlerinin olmadığını söyleyen Amiri, “Biz buraya çalışmaya geldik. Memleketimiz kötü, iş yok, ekmek parası kazanmak için geldik. Aileye gönderiyoruz. Seyahat yasak ama çaresini buluruz. Kimliğimiz yok, çalışma iznimiz yok, hiçbir şeyimiz yok. Gidemezsek mecbur burada kalacağız, burada yatacağız” diye konuştu.
Günlerce yürüyen göçmenlere Diyarbakır’da kaldıkları süre içinde hayırseverler ve bazı sivil toplum örgütleri yemek dağıtıyor.
Göçmenler arasında bulunan Necibullah Sulhavi de Afganistan’dan gelmiş. Çalışmak için Ankara’ya gitmeye çalışan Sulhavi de tam kapanma nedeniyle düşünceli. Sulhavi, “Orada geçimimiz zor oluyor. Türkiye’ye mecburen geliyoruz, kardeş ülkemiz sayılır, gelebileceğiniz bir tek yer burası. Sınırlarda çok sıkıntı çekiyoruz, yürüyerek geldik. İzin vermezlerse çaremiz yok, elimizden bir şey gelmiyor. Burada bekleriz” şeklinde konuştu.
Ensar İbrahimi ise Afganistan’da yaşayan bir Özbek. Onun de hikayesi aynı; iyi bir iş, iyi bir yaşam. Daha iyi yaşam için zorluklara katlanarak geldiklerini ifade eden İbrahimi, “Afganistan’da çok sorun var. İş yok, savaş var, işsizlik var. Biz mecburen yollardaki sıkıntıya tahammül ederek buraya geliyoruz. Bir ayda burada kalsak, çaremiz yok, elimizden bir şey gelmez. Çalışmak için geliyoruz umarım izin verilir” dedi.
Tam kapanmadan önce bir yolunu bulup batı illerine giden göçmenler bu kez bu kadar şanslı değil. Şehirlerarası yolculuk yasak olduğu için ne yapacaklarını kendileri de bilmiyor. Bu arada hayırsever bir iş insanı, bekleyen göçmenlere elbise dağıttı.
Prosedür nasıl işliyor?
Türkiye’ye kaçak yollarla gelen göçmenler, yakalanmaları halinde önce Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk ediliyor. Bu kişiler ardında da sınırdışı edilmek üzere yakalandıkları ilin Göç İdaresi’ne teslim ediliyor.
Göçmenlerin şehirlerarası yollarda herhangi bir araçla taşınmaları yasak. Türkiye’de kayıt altında olan bir göçmen, ancak izin belgesiyle seyahat edebiliyor. Diyarbakır’da toplanan göçmenler ise yasadışı yollarla seyahat ederek batı illerine gidiyor.
İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi verilerine göre son 10 yılda en fazla düzensiz göçmen 2019 yılında yakalandı. 2019’da 454 bin 662 düzensiz göçmen yakalanırken bu rakam 2019’da 122 bin 302 oldu. 2021’de ise 14 Nisan itibariyle 29 bin 548 düzensiz göçmen yakalandı.