Hafta başından beri İsrail uçaklarından atılan bombalar Gazze Şeridi’ndeki evinin yakınlarına düşen beş çocuk annesi Najwa Şeyh Ahmed geceleri uyuyamıyor.
“Geceler bizim için çok korkutucu. Her an eviniz mezarınız olabilir” diyor.
Najwa Şeyh Ahmed, gün boyunca İsrail savaş uçaklarının seslerini, füzelerin patlama seslerini duyuyor.
“Her şey sallanıyor. Biz de tir tir titriyoruz çünkü çok korkuyoruz” diye konuşuyor.
İsrail’in yıllardır abluka altında tuttuğu nüfus yoğunluğu çok yüksek Gazze Şeridi’nin tamamı ve İsrail’in Filistin roketlerine hedef olan bölgelerinde korku içinde yaşayan birçok insan var. Aynı şekilde İsrail’in kent ve kasabalarında İsrailli Araplarla (İsrail vatandaşı Filistinliler) Yahudileri karşı karşıya getiren linç, saldırı ve çatışmalar da korku ortamını büyütüyor.
Hafta başından bu yana İsrail uçaklarının Gazze’ye yönelik bombardımanında 17’si çocuk en az 119 kişi yaşamını yitirirken, İsrail’e düşen Filistin roketleri de 8 kişinin ölümüne neden oldu.
BBC çocukları ve kendi yaşamlarından endişe eden Filistinli ve İsrailli Yahudi iki anne ile konuştu.
‘Korkuyu gizlemek kolay değil’
Yüzlerce İsrail füzesi Çarşamba gecesi Gazze’yi vururken Najwa Şeyh Ahmed ve ailesi bir apartmanın birince katındaki evlerinin en güvenli olacağını düşündükleri orta noktasında birbirine sokulmuş bekliyorlardı.
Najwa, “Bir sonraki bombanın evin üzerine düşebileceğini düşünmek dehşet verici” diyor ve ekliyor:
“Her an eviniz ya da mahalleniz hedef olabilir. En güvenli olduğunuz yer, eviniz bir anda çocuklarınızla beraber, bütün hatıralarınızla beraber mezarınız olabilir.”
Najwa, eşi ve yaşları 11 ile 22 arasındaki 5 çocuğuyla birlikte, Gazze Şeridi’nin merkezindeki bir mülteci kampının yanında bir evde yaşıyor.
Gazze Şeridi, dünyada nüfusun en yoğun olduğu bölge. Abluka altındaki küçük bir alanda 1,8 milyon kişi yaşıyor ve İsraillilerin Hamas liderlerine yönelik olduğunu söylediği saldırılarda ölenler arasında en az 17’si çocuk çok sayıda sivil var.
İsrail ise ölenler arasında “onlarca” Hamas militan ve lideri olduğunu, bazı Filistinlilerin fırlatılmak istenen füzelerin erken patlaması sonucu olduğunu söylüyor.
Najwa Şeyh Ahmed’in korkusu, İsrail’in muhtemel bir kara harekatından söz edilmesiyle daha da artmış.
“Bir anne olarak dehşet verici, duygularımı, insanlığımı sarsıyor” diyor.
Najwa çocuklara çevrelerini saran tehdidi nasıl ve ne ölçüde anlatacağını bilemiyor:
“Onlara bir şey anlatmıyorum artık. Fakat korkuyu saklamak çok zor çünkü bulunduğunuz yerin güvenli olup olmadığını bilmiyorsunuz.”
Buna karşılık, bir şey anlatmasa da çocuklardan bazı şeyleri gizleyemeyeceğini de iyi biliyor.
“Bakmayın desem de her türlü haberi izliyorlar. Instagram, sosyal medya bu haberlerle dolu. Hep yıkım” diyor.
Najwa ayrıca bu döngüler halinde yaşanan şiddetin çocuklarının psikolojik dengelerini bozmasından, kalıcı izler bırakmasından da korkuyor.
En küçük oğlu Muhammed 12 yaşına geliyor ve şimdiden 2008, 2009 ve 2014’te Gazze’yi hedef alan ve binlerce sivilini yaşamına mal olan saldırıları yaşamış.
“Büyüdüğü zaman çocuklarına neler anlatacak, anlatmak isteyecek, hayal bile edemiyorum” diyor.
Hava saldırıları aralıksız devam ederken Najwa bunun kendisi üzerindeki etkisini de gözlemleyebiliyor:
“Dehşete alışamıyorsunuz, çocukların ağlamalarına çığlıklarına alışamıyorsunuz.”
‘Evden kaçmak zorunda kaldık’
Gerginlik Pazartesi gecesi, yaşadıkları Lod kentinin sokaklarına taştığında, kentteki İsrail vatandaşı Filistinlilerle Yahudileri sokaklarda karşı karşıya getirdiğinde Tova Levy, kaçma zamanının geldiğini düşünmüş.
Lod, İsrail’de başkent Tel Aviv’e sadece 15 kilometre mesafede, nüfusunun çoğunluğu İsrailli Yahudiler ve azınlığı İsrail vatandaşı Filistinlilerden oluşan bir kent.
Tova o akşam boyunca mahalle WhatsApp grubundan endişe verici haberler alıp durmuş. Arkadaşları camilerden çıkan grupların bir ayaklanma başlattığını yazıyormuş.
Bir süre sonra olayların kocası ve iki küçük çocuğuyla yaşadığı evin bulunduğu sokağa yaklaştığını görmüş.
“Bir şeyler yakıyorlardı. Çok korkutucuydu. Dehşete kapıldım. ‘Kapımı kırıp içeri girmeyecekleri ne malum?’ diye düşündüm” diyor.
Aile eşyalarını toplayıp güneyde Barşeba yakınlarında Tova’nın erkek kardeşinin yaşadığı bölgeye kaçıyor.
Onlar ayrıldıktan sonra Lod’da yaşayan İsrail vatandaşı Filistinlilerin Pazartesi günü Kudüs’de yaşanan ve 300 Filistinlinin yaralandığı Mescid-i Aksa’ya ses ve gaz bombası atılmasını protesto ederek başlattıkları gösteriler yatışmadı, tam tersine büyüdü.
Yahudiler tarafından açılan ateşle öldürüldüğü söylenen bir Filistinlinin cenaze töreninden sonra Filistinli göstericiler polisle karşı karşıya geldi, araçları ve bazı dükkanları ateşe verdiler. Kentini belediye başkanı “Lod’da iç savaş çıktı” dedi.
Tova geri döndüklerinde ne bulacaklarını bilmediğini, Filistinli kalabalıkların evlerine girmesinden ya da evin bombalanmasından korktuğunu söylüyor.
Gazze’den atılan roket iki Filistinliyi öldürdü
Tova ve ailesi kentten ayrıldıktan sonra Lod roket saldırısına uğradı. Çarşamba günü Gazze’den atılan bir roket Lod’a düştüğünde iki İsrail vatandaşı Filistinlinin ölümüne yol açtı.
Geceleri hava saldırısı sirenleri çaldığında, Lod’da binlerce kişi sığınaklara giriyor.
İsrailli Yahudiler ve Filistinliler aynı sığınakları paylaşıyor ve oluşan karşılıklı güvensizlik nedeniyle kendilerini güvende hissetmiyorlar.
Tova bazı komşularının bu yüzden sığınaktan ayrıldıklarını anlatıyor.
4,5 yaşındaki oğluna olanları nasıl anlatacağından emin değil.
“Hala, ona bunu bize Arapların yaptığını söylemek istemiyorum. Onun komşularıyla barış içinde yaşamasını istiyorum. Araplardan korkarak büyümesini istemiyorum” diye konuşuyor.
Tova ailesinin, kendilerini daha da kötü bir çatışma içinde bulmasından endişeleniyor.
“Hepimiz sivil insanlarız ve birbirimizle kavga ediyoruz. Bu korkutucu, çok korkutucu” diyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE