Muğla’da ruhsatsız silah bulundurma suçlamasından gözaltına alınan suç örgütü lideri Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker çıkarıldığı mahkemece yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan gözaltına alınan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in kardeşi Atilla Peker ve yanındaki Yunus Olcay, çıkarıldığı mahkemece yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. DHA’nın haberine göre Atilla Peker’in emniyetteki sorgusunda, Sedat Peker’in gazeteci-yazar Kutlu Adalı’nın ölümüne ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili bilgisine başvurulduğu bildirildi.
Peker ise Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “Kardeşim Atilla Peker adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır. Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili anlatmak istedikleri kayda geçirilmemiştir” ifadelerini kullandı.
Pazar günü gözaltına alınmıştı
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi polis ekipleri Atilla Peker’in içerisinde olduğu otomobili pazar günü yol kontrolünde durdurdu. Otomobilde yapılan aramada 1 ruhsatsız tabanca ile 2 şarjör mermi ele geçirildi. Gözaltına Atilla Peker ve yanındaki Yunus Olcay’a sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal etmekten 3 bin 150’şer lira ceza uygulandı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede mahkemeye çıkarılan Atilla Peker ve Yunus Olcay, yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Öte yandan Atilla Peker hakkında Kutlu Adalı cinayetine ilişkin soruşturma başlatıldığı öğrenildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk’te katıldığı programda Atilla Peker’in 6 Temmuz 1996 tarihinde evinin önünde silahlı saldırı sonucu öldürülen gazeteci yazar Kutlu Adalı cinayetinden soruşturma açılması için talimat verdiğini söylemişti.
Sedat Peker 7’nci videoda ne demişti?
Sedat Peker YouTube kanalı üzerinden yayınladığı yedinci videoda Korkut Eken ve Mehmet Ağar’ın gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmek için kendisinden yardım istediğini ileri sürmüştü. Peker şunları söylemişti:
“Biz o zaman Korkut Eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut abinin odası, Mehmet Ağar’ın odasının yanında. Genciz, vatanseveriz, işte ‘Şu PKK’ya yardım ediyor’… Ama genelde bana iş adamlarını yönlendiriyorlar faili meçhullerden ziyade. Bana dedi ki ‘Kıbrıs’ta bir adam var’, ‘Evet, abi’ dedim. Dedi, ‘Bu Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor’. Dedi ki ‘İki tane profesyonel (ver)’. ‘Kendi öz kardeşimi vereceğim sana’ dedim. Atilla Peker’i dedim. ‘Çok iyidir bu işte, uzmandır, sokaklardan yetişme’ dedim. Türk Hava Yolları uçak biletlerini, hard disklerini atmıyor. Biletlerden bakabilirler. Korkut Eken, Atilla Yıldırım bu cinayetten ne kadar önce gittiler? Ancak yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi. Adam namuslu adam. Aradan zaman geçti. Döndüler, üç dört gün sonra, denk gelinemedi. Korkut abiyle konuştuk, dedi ‘Tekrardan gideceğiz.’ Sonra orada bunlara bağlı olan başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abiyle, ‘Halloldu o iş’ dedi. Öldürsek öldürdük derdim, çünkü zaman aşımına girdi. Allah’a Kur’an’a yemin olsun böyle oldu.”