Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu’na “Türkiye’nin üyelik müzakerelerini gerekirse askıya almasını” tavsiye eden Türkiye Raporu’nu oyladı. Rapor, 64 “hayır” ve 150 “çekimser” oya karşı 480 “evet” oyuyla kabul edildi.
Salı günü AP Genel Kurulu’nda görüşmeleri yapıldıktan sonra, bugüne bırakılan 2019-2020 Türkiye Raporu’nun oylaması da tamamlandı. Raporda, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerinin “tarihinde olmadığı kadar gerilediği” ve “ilişkilerin tamamen yeniden değerlendirmeye ihtiyaç duyulacak kadar kötüleştiği” vurgulandı.
Türk hükümetinin son zamanlarda “kasıtlı olarak AB değerlerinden uzaklaştığı ve bu tavrın ilişkilerde tarihi bir gerilemeye yol açtığı” kaydedildi. Özellikle “hukukun üstünlüğü” ve “temel insan hakları alanındaki gerilemeden büyük endişe duyulduğu dile getirilen raporda, “Mevcut olumsuz eğilim tersine dönmezse, AB Komisyonu’nun Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerini resmen askıya alınmasını tavsiye etmesi gerektiği” ifade edildi.
Tutukluların serbest bırakılması çağrısı
Türkiye’yi geriye götüren kurumsal reformlardan endişe edildiği belirtilen raporda ayrıca, yargı sisteminin artık bağımsızlığını yitirmesinden ve “aşırı merkezileştirilen cumhurbaşkanlığı sisteminin otoriter yorumundan büyük kaygı duyulduğu” kaydedildi. İlgili Türk makamlarına, “asılsız suçlamalarla tutuklanan ve içeride tutulmaya devam edilen tüm insan hakları savuncusu, avukat, gazeteci, akademisyen ve diğer tutukluların’’ serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Kabul edilen raporda, Türk dış politikası da eleştirildi. Türkiye’nin AB üyesi Yunanistan ve Kıbrıs’a yönelik çatışmacı bir siyaset izlediği; Suriye, Libya ve Yukarı Karabağ’da AB’nin önceliklerine sistematik olarak karşı çıktığı dile getirildi.
Olumlu satırlar da raporda yer aldı
Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen “Türkiye’nin bölgenin istikrarı için kilit bir ortak olduğu ifadesi” bir kez daha teyit edildi. AP’nin, AB Komisyonu tarafından Türkiye ile gerçek ve etkili bir diyalog kurabilmek için yürütülen diplomatik çabaları memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.
Türkiye’nin 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere, yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapma konusunda önemli bir rol oynamaya devam ettiği de raporda hatırlatıldı.
Raporda, “Göçmen krizi, Covid-19 krizinin de eklenmesiyle zorluklar daha artmıştır. AP, Türkiye’nin bu çabalarını memnuniyetle karşılar ve AB’yi Türkiye’deki Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluluklara gerekli desteği sağlamaya devam etmeye teşvik eder” denildi; ancak, “göçmenlerin ve mültecilerin siyasi baskı aracı olarak kullanılmasının da kabul edilemeyeceği ifadesi de eklendi.
Türkiye’de hala çeşitli ve sesini duyuran güçlü bir sivil toplumun varlığına işaret edilen raporda AB yönetimi, “Türk sivil toplum örgütlerini mali olarak desteklemeyi sürdürmeye” çağrıldı.
Avrupa Birliği, AB ve Türkiye ilişkilerini gelecek Haziran ayında yapılacak liderler zirvesinde yeniden ele alacak.