Adalet ve Kalkınma Partisi, 12 Eylül Darbesi’nin ardından 1982 yılında yapılan referandumla yürürlüğe giren Anayasa’nın yerine yeni bir Anayasa’nın yapılması için çalışmalarını hızlandırdı.
27 Mayıs Darbesi’nin 61. yıldönümünde Demokrat Parti yargılamalarının yapıldığı Yassıada’da düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı’ndaki ortakları Milliyetçi Hareket Partisi’nin ardından kendilerinin de yeni Anayasa üzerindeki çalışmalarının da tamamlandığını ifade etti.
Cumhur İttifakı’nın yeni Anayasa teklifi yıl sonuna kadar hazırlanmış olacak
Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın sunacağı Anayasa teklifinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmemesi halinde bu teklifin referanduma sunulabileceği işaretini verdi.
Erdoğan “Ortağımız MHP kendi taslağını bize böylece sunmuş oldu. Diğer partilerin de bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bizim çalışmamız da bitti. Aynı şekilde biz de bunu kendilerine sunacağız. İnşallah yıl sonuna doğru tüm metinleri bir araya getirerek kapsamlı bir şekilde değerlendirecek ve ortak teklif haline dönüştürmenin yollarını arayacağız. Amacımız, Meclis’teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermeleri. Şayet yeni anayasayı kabul ettirip sunabilirsek, böylece milletimizin takdirine sunabilirsek çok çok güzel olur. Arzu edilen uzlaşma zemini oluşmazsa, Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle kendi hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız” dedi.
Erdoğan’dan CHP’ye eleştiri: ‘‘Birkaç hafta önce bizi merhum Menderes’in akıbetiyle tehdit edenler yine bunlardır’’
Konuşmasının ağırlıklı kısmını, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından başlayarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin izlediği politik tutumuna yönelik eleştirilere ayıran Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisini ‘darbeci gen’e sahip olmakla suçladı.
Erdoğan “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’yla başlayan, milli iradenin üstünlüğünü tesis etme mücadelemizin önü, sürekli darbelerle kesilmeye çalışılmıştır. Türkiye’ye siyasi, sosyal ve ekonomik bakımdan ağır bedeller ödeten darbeler silsilesinin ilki olan 1960 darbesi, aradan geçen 60 seneye rağmen milletimizin kalbinde hala kanayan bir yaradır. Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil, onları teşvik eden, tahrik eden, onlarla kol kola yürüyen siyasetçi profili de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir.Birkaç hafta önce bizi merhum Menderes’in akıbetiyle tehdit edenler yine bunlardır. Darbe imasıyla yürütülen kirli girişimler, CHP yönetimi tarafından desteklenmiştir. CHP temsilcileri, darbe güzellemesi yaparken her yakalandıklarındaysa, ‘yapay gündem’ diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkmışlardır. Darbecilik, ülke düşmanlarıyla kol kola yürüme hastalığı CHP yöneticilerinin genlerine işlemiştir” diye konuştu.
“Faşistliğiyle, beceriksizliğiyle, terör örgütleri ve suç çeteleriyle aynı kulvarda yürüyüşüyle CHP, apaçık ortadadır”
Erdoğan’ın CHP’ye yönelik suçlamaları darbecilikle de sınırlı kalmadı aynı zamanda faşistlik, yalancılık ve iftiracılıkla da suçladı.
Cumhurbaşkanı “Son dönemde yalan ve iftira konusunda vitesi yükselttiler. Man Adası’ndan tank palet fabrikasına, 128 milyar dolardan son iddialara kadar yalanları tekrar etme stratejisi izlenmektedir. Türkiye’nin yerli ve milli projeleri saldırıya maruz bırakılmaktadır. Akşam otur, bir grup partili ve ajans mensubuyla yalanları senaryolaştır. Ertesi gün de çık kürsüden bunları tekrar et.
Millet İttifakı adlı oluşumunu birarada tutmak için nasıl ıkınıp sıkıldığını, bölücü örgütün uzantılarıyla nasıl bakanlık pazarlığına tutuştuğunu görüyoruz. Bir deniz albayının, bu PKK terör örgütüyle iltisaklı olanlara nasıl bakanlık verileceğini anlatmasından daha büyük bir zillet olabilir mi? Yalan, iftira, takoz siyasetiyle eser ve hizmet yarışına girilemez. CHP işte bu yüzden girdiği her seçimi kaybediyor. Oy oranını yüzde 25’lik bir oranın üstüne taşıyamıyor. Faşistliğiyle, beceriksizliğiyle, terör örgütleri ve suç çeteleriyle aynı kulvarda yürüyüşüyle CHP, apaçık ortadadır’’ diye konuştu.