İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, İsrail’in Filistin’deki saldırılarına ilişkin, “Gözümüzün önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor.” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sözde tam kapanma sürecinde bir kez daha gördük ki bu zor günlerde millet olarak yapayalnızız. Bu süreçte de iktidarın ortada olmadığı devletin kurumlarının ve gücünün hissedilmediği bir boşlukta yine tek başımıza kaldık” sözleriyle eleştirdiği Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a erken seçim çağrısında bulundu.
Erdoğan’ın vatandaştan helallik istemesini hatırlatan Akşener, “Alamazsın Sayın Erdoğan, ekmeği haram ettiğin çiftçiden, hayalleri haram ettiği gençten helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Kadroyu haram ettiğin öğretmenden helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan helallik alamazsın. Aşıyı haram ettiğin milyonlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Bir damla huzuru haram ettiğin milletimizden helallik alamazsın” dedi.
Akşener, “Öyle kürsülerden üfürmek olmaz. Halep oradaysa, arşın burada. Madem helallik alacağına eminsin buyurun bakalım getirin sandığı hodri meydan” diyerek seslendi.
Akşener ayrıca, İsrail’in Filistin’e karşı saldırıları üzerinden iktidarı, “Bu insanlık ayıbı karşısında maalesef ülkemizi yönetenlerden İsrail’in caydıracak Filistinlilerin hayatını iyileştirecek bir somut atım görmedik” diyerek eleştirdi. “İsrail ile aramızda 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Bu ilişkiler askıya alındı mı? Kürecik Radar üssü var değil mi İran’dan İsrail’e yapılacak bir saldırıyı haber vermesi planlanıyor. Peki bu üs kapatıldı mı?” diye soran Akşener, “Hayır. Bunların hiçbiri yok. Peki ne var? Bol miktarda hamaset var” ifadelerini kullandı.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bu insanlık ayıbı karşısında maalesef ülkemizi yönetenlerden İsrail’in caydıracak Filistinlilerin hayatını iyileştirecek bir somut atım görmedik. İsrail ile aramızda 6 milyar doları aşan ticari ilişkiler var. Bu ilişkiler askıya alındı mı? Kürecik Radar üssü var değil mi İran’dan İsrail’e yapılacak bir saldırıyı haber vermesi planlanıyor. Peki bu üs kapatıldı mı? Hayır. Bunların hiçbiri yok. Peki ne var? Bol miktarda hamaset var. A haber’de, Yenişafak’ta ateşli yorumlar var yazılar var gerçi bu hususta arkadaşların hakkını terslim etmemiş lazım Doğu Türkistan için bu kadarını bile yapamadılar. Dün kürsüden insanlık nutukları atan Sayın Erdoğan Doğu Kürdistanlı kardeşlerimiz için ağzını bile açamamıştı. Sayın Erdoğan, kürsüden sallamayı liderlik sananların devri artık bitiyor. Samimiyetsiz ağlak tavırlarınızla Filistin için çok şey yapıyormuş gibi görünme çabanızı artık kimse yemiyor. İsrail’e yaptığın gideri Çin’e de yapabileceksin.”
“Bugün de zor bir dönemden geçiyoruz. 1019 ‘da olduğu gibi bugün de o ilk adımı atacak cesarete sahip olmalıyız. Yeni destanlar yazmak için o adımı atmamız gerekiyor. Biz de bugün güçlü mutlu bir Türkiye hedefiyle o adımı atacağız.”
“Sözde tam kapanma sürecinde bir kez daha gördük ki bu zor günlerde millet olarak yapayalnızız”
“Böylesine büyük bir kahramanlığın mirasçıları olarak bizler üzerimize düşen görevin bilincindeyiz. Milletimiz için en iyi olanı başarmak zorundayız ama maalesef Türkiye bugün bu bilinçten uzak bir anlayışla yönetiliyor. AK Parti’nin ben yaptım oldu zihniyeti yüzünden milletimizi zor günler geçiriyor. Pandeminin başlından bu yana bilim insanları uyardı, biz hepimiz uyardık dinlemediler. Üç Haftalık tam kapanmanın zorunlu olduğunu bir türlü kabul etmek istemdiler. Nihayetinde lebalep kongreler bitip vaka sayıları zirve yapınca adı tam kapanma olan tuhaf bir uygulamaya gittiler. Adı tam kapanma ama şehirlerde trafik var, adı tam kapanma ama yasaklardan 20 milyona yakın insanımız muaf. Sonuç ortada 5 binin altına inan vaka sayısı 10 binin üzerinde. Sözde tam kapanma sürecinde bir kez daha gördük ki bu zor günlerde millet olarak yapayalnızız. Bu süreçte de iktidarın ortada olmadığı devletin kurumlarının ve gücünün hissedilmediği bir boşlukta yine tek başımıza kaldık. Neticede yarı sürü bağışıklığı, yarı kapanma, yarı toklukla yalan yanlış bir süreci yaşadık. Halbuki gelişmiş ülkelerde ilk süreç atlatıldı. Şu anda yurt dışında isteyen istediği an istediği yerde test yaptırabiliyor. Aşı tedariki konusunda sorun yaşamıyorlar. Planladıkları şekilde aşı takvimi uygulanıyor. Biz ise pandeminin başından bu yana iktidarın türlü yalanlarıyla oyalanıp ölmemek için çaba harcıyoruz. Ekonomik ve sosyal destek paketleri olmadan kapsamlı bir aşı planlaması yapılmadan uygulanan kapatmalar ne yazık ki vatandaşlarımız için Kovid kadar büyük bir belaya dönüştü.
“Bu bir gerçek ki AK parti balonu artık patlamıştır”
Bu bir gerçek ki AK parti balonu artık patlamıştır. Bu iktidar 14 ay milletinin yanında duramamıştır. Oysa Türkiye’nin zor günde vatandaşının yanında olacak gücü de zenginliği de kaynağı da var. Mesele bu kaynakları kimin için kullandığınız meselesi. Mesele kaynak değil tercih meselesi. İktidarın tercihi çok açık! Her zaman olduğu gibi milletimizi d3ğil eşi dostu tercih ediyorlar. Bu öyle bir zihniyet ki yaprak döken memleketi bahar bahçe zannedecek kadar şuursuz. Evine ekmek götüremediği için canına kıyan insanlarımızı görmeyip onun hakkını yapmacılara tıkır tıkır ödeyecek kadar vicdansız. Bunda haramın ortasında bir de utanmadan milletinden helallik isteyecek kadar da yüzsüz. Sayın Erdoğan yeter artık, milletimizin yakasından düşün artık. Hangi yüzle çıkıp da helallik istiyorsun kardeşim.”
“Alamazsın Sayın Erdoğan, ekmeği haram ettiğin çiftçiden, hayalleri haram ettiği gençten helallik alamazsın”
“Daha dün iş yerleri kapanıyor diyenler yalan söylüyor diyordu bugün utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Dün eve ekmek götüremiyoruz diyen esnafa abartıyor diyordun, bugün utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Alamazsın Sayın Erdoğan, ekmeği haram ettiğin çiftçiden, hayalleri haram ettiği gençten helallik alamazsın. Yazmayı haram ettiğin gazeteciden helallik alamazsın. Kadroyu haram ettiğin öğretmenden helallik alamazsın. Huzuru haram ettiğin kadınlardan helallik alamazsın. Aşıyı haram ettiğin milyonlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin nice masumdan helallik alamazsın. Bir damla huzuru haram ettiğin milletimizden helallik alamazsın. “
“Öyle kürsülerden üfürmek olmaz, madem helallik alacağına eminsin buyurun getirin sandığı, hodri meydan”
“İlla helalleşmek istiyorsan ben sana yolunu söyleyeyim, siyasetçi milletiyle kürsüden attığı nutukla helalleşmez, siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Maden helallik alacaksın önce aziz milletimizin önüne sandığı getireceksin, helalliği öyle isteyeceksin. Öyle kürsülerden üfürmek olmaz. Halep oradaysa, arşın burada. Madem helallik alacağına eminsin buyurun bakalım getirin sandığı hodri meydan. Valla iyiler seçime hazır.”
“Yolsuzluğu bir norm haline getirdiler. 23 Kasım 2002 seçim beyannamesinde AKP yolsuzlukla mücadele edeceğini tam 24 kere tekrarlamış, gelinen noktada ise Türkiye yolsuzluk sıralamasında 2020 yılında 86. sıraya kadar geriledi. Dünyanın en büyük yolsuzluk yapılan ülkelerinden biriyiz. İşte Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının yolsuzlukla verdiği büyük mücadele. Yolsuzlukla Afrika ülkeleriyle mücadele eden Türkiye.”
“2023 vizyonunda ne yazıyorsa tersini yapmışlar”
“Yasakların doyasıya yaşandığı bir Türkiye! Bunların işleri güçleri hamaset. Bakın 2023 vizyonu AK Parti’nin internet sitesinde duruyor. 2023 vizyonunda ne yazıyorsa tersini yapmışlar. Kişi başı milli gelir 25 bin dolar diyor o belge. 10 bin doları bulsak dua edecek hale geldik. İl10 ekonomi arasına gireceğiz diyor, ilk 20 ekonominin dışına gittik. Esnafın üzerindeki vergi yükünü azaltacağız diyorlar, resim olarak da bir esnaf lokantasının resmini kullanmışlar ha. Çok ilginçtir o resmini kullandıkları lokanta bile can çekişiyor. 2023 vizyonunda ne dedilerse tersi oluyor. Sayın Erdoğan siyasetçinin sözü namusudur. Bir siyasetçi için en kötüsü sözünün kıymeti harbiyesi kalmamıştır. Geldiğimiz noktada senin de sözünün bir kıymeti kalmadı. Bütün yanlışlarına ve eksiklerine rağmen istifini bozmayandan siyasetçi olmaz, devlet insanı hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez.”