Cumhurbaşkanı’nın “İnadına yapacağız” çıkışıyla bir kez daha gündeme taşıdığı Kanal İstanbul planında, teknoloji geliştirme bölgeleri yerine konut bölgeleri eklendi.
Kongre ve fuar merkezlerinden de geri adım atıldı. Değişikliğe tepki gösteren İBB Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün “İstihdam getireceği iddia edilen alanlardan vazgeçilmiş” dedi. Askıya çıkarılan yeni plana 22 Nisan’a kadar itiraz edilebileceği belirtildi.
Muhalefet “Amaç rant” eleştirilerini yöneltirken dikkat çeken revizyon, soru işaretleri oluşturdu. Son değişiklikle birlikte TÜBİTAK raporundaki ‘Ekosistem için tam bir yıkım’ tespiti, uzmanların “Deprem riski artacak. Fayın yanına nüfus yığılacak” uyarıları ve anketlerde İstanbulluların çoğunluğunun karşı çıkması da tartışmalı noktaları artırdı. Getirisi belirsiz Kanal yerine istihdam projelerine kaynak aktarılması gerektiği kaydedildi.
Karar’ın haberine göre, maliyeti 75 milyar dolar olarak duyurulan ancak bunun üstüne çıkacağı belirtilen Kanal İstanbul projesinde finansman, en kritik başlıklardan birini oluşturuyor.
Dev ölçekteki projede fonun nasıl sağlanacağına ilişkin tartışmalar sürerken Katar’la birlikte Çin fonu iddiaları da gündemde tutuluyor.
Süveyş Kanalı’nda üç gün önce kum fırtınası sonrası rotadan çıkıp karaya oturan 400 metrelik yük gemisini kurtarma çalışmaları sürüyor.
İki yönlü trafiğin durması nedeniyle günlük 9.6 milyar dolar zarar oluştuğu açıklandı. En sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı Süveyş’teki kaza, Kanal İstanbul’a yönelik uyarılar için de önemli bir kanıt oldu.
Önceki planda bu bölgede bilişim, iletişim ve ileri teknolojilerin geliştirildiği teknoparklar ve enstitüler yer alıyordu. Yeni plana göre bu bölgenin büyük bir bölümü konut alanı olacak. Yapılmasının planlandığı ilk dönemde askıya çıkan projeden oldukça farklı bir etüt için değişiklik yapıldığı dikkat çekerken, turizm bölgesinden de vazgeçildi.
Yeni plana göre, kuzeyde, havalimanı komşuluğunda yer alan turizm bölgesinde yapılması planlanan, kongre ve fuar merkezlerinden vazgeçildi.
Haberde aktarılana göre, “İstanbul’un bilgi üreten bir yapıya yönelmesi hedefi doğrultusunda, üniversite-özel sektör işbirliğini artırmak için önerilen teknoloji geliştirme bölgeleri kapsamında ilgili sektörlere yönelik enstitü niteliğinde yüksek eğitim kurumları da yer alabilecektir” ifadesi de plandan çıkarıldı.
Yeni plan askıya çıkarken, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 22 Nisan 2021’e kadar itiraz etme hakkı da bulunuyor. . Bilimin uyarılarını kulak ardı edip Kanal’ı tam bir konut projesine çeviren hamle tepki çekti. Neden böyle bir değişikliğe gidildiğine ilişkin soru işaretleri oluştu. ‘Ekonomi sıkıntıdayken her açıdan tartışmalı proje yerine devasa kaynak esnafa, vatandaşa destek için harcansın’ çağrıları yapıldı.
Projeye hem muhalefetten hem de uzmanlardan itirazlar yükseliyor. TÜBİTAK’ın Kanal raporunda ÇED raporunun bilimsellikten uzak olduğunun altı çizildi. Raporda “Karadeniz’den girecek su ekosistemi bozacak” denildi. Türk Mühendis Odaları Birliği de projenin kentin en önemli su kaynaklarından Sazlıdere’yi yok edeceğine işaret etmişti.
Jeofizik mühendisleri de “Deprem riski artacak. Fayın yanına nüfus yığılacak” açıklamalarını yapmıştı. Muhalefet “Amaç rant” eleştirilerini yöneltirken dikkat çeken revizyon, soru işaretleri oluşturdu. Son değişiklikle birlikte TÜBİTAK raporundaki ‘Ekosistem için tam bir yıkım’ tespiti, uzmanların “Deprem riski artacak. Fayın yanına nüfus yığılacak” uyarıları ve anketlerde İstanbulluların çoğunluğunun karşı çıkması da tartışmalı noktaları artırdı.
Kanal İstanbul’un hayata geçirilmesi durumunda İstanbul’un büyük bir ekolojik yıkımla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Projenin İstanbul’un su varlıkları üzerinde dönüşü olmayan bir yıkıma sebep olacağına dikkat çeken doğa hakları savunucuları, en az 5 milyon kişinin susuz kalacağını vurguluyor.
İlk kazmayla birlikte Avrupa Yakası’nın önemli içme suyu havzası Sazlıdere Barajı’nın tamamının kanal içinde kalacak. Terkos‘un ise ÇED raporuna göre bir kısmının kanal içinde kalacağını söyleyen uzmanlar, buranın da kanala karışacağını belirtti. Yok olan içme suyu havzası yerine 200 kilometre uzaklıktaki Melen Çayı’ndan İstanbul’a su gelecek.