KHK ile ihraç edilen A.B., İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı sınavında Türkiye ikincisi oldu. KHK’li olduğu için A.B.’nin sertifikaları bir türlü hazırlanmadı. Gittiği bütün kapılar yüzüne kapanan A.B. çaresiz kaldığını söyleyerek, “Artık bu ülkeden gitmeyi düşünüyorum” diyor.
KHK ile ihraç edilen A.B., ÖSYM’nin hazırladığı İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı sınavında Türkiye ikincisi oldu. Ancak A.B.’nin sertifikaları bir türlü gerekli birimlere iletilmedi. Bunun üzerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı ve İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürlüğü’nü arayan A.B.’ye, “KHK’lı olduğunuz için sınav sonucunuz geçerli değildir” cevabı verildi. A.B., sınava girmeden önce de bakanlığı arayarak, “Sınava girmem engel olur mu?” diye sormuş, bakanlık ise KHK’li olmanın engel teşkil etmediğini kendisine iletmişti. Mahkemeye başvuran A.B. “Artık bu ülkede yaşayamayacağımı anladım. Sivil ölümü yaşıyoruz.” dedi.
SINAVA GİRMEDEN HER YERİ ARADI: ENGEL YOK
A.B. yaşadığı süreci gazeteduvar’a şöyle anlattı: “Hayatım boyunca başarılıydım. KHK ile ihraç edildikten sonra ne iş yapabilirim diye çok araştırdım. Sonunda iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığının bana en uygun iş olacağına karar verdim. Yönetmeliği araştırdım, bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nü aradım. Hiçbir kurum bana KHK’li olmanın bu duruma engel olacağını söylemedi. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Merkezi sınavda başarılı olmam durumumda belgelerimin çıkartılacağını ve işe girebileceğimi söyledi. Ben de ÖSYM sınavına girerek üniversitede iş sağlığı ve güvenliği bölümünü kazandım. Bölümü dereceyle bitirdim. Sonra da yüksek lisansa başvurdum ve kabul edildim. Herhangi bir engel olmayacağını düşündüğüm için 250 lira yatırarak İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Sınavı’na girdim. Sınav sonuçları açıklandığında Türkiye ikincisi olduğumu gördüm. Ailem, yakın çevrem en az benim kadar sevinmişti.”
OHAL KHK’SIYLA SİVİL ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ
Ancak A.B.’nin bu sevinci kısa sürdü. Sınavı kazandığı için sertifikalarının bir an önce Ziraat Bankası’na gönderilmesi gerekiyordu. Bir türlü sertifikalarına ulaşamayan A.B., bir sorun olduğunu düşünerek İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nü aradı. A.B. şöyle devam ediyor: “Bakanlık onay verdi, yönetmelik sorun yok diyor, sınav parası yatırdım sorun olmadı. Neden böyle bir şey yaptılar ilk başta anlamadım. Genel müdürlükten şöyle bir cevap aldım: “Siz KHK’lisiniz… Hakkınızda daha önce yürütülen bir soruşturma var.” Kendilerine daha önce bunu söylediğimde bir sorun olmayacaklarını tarafıma ilettiklerini söylesem de çözüm olmadı. Sonunda dilekçe yazmamı istediler. 10 gün sonra da OHAL KHK’si gerekçe gösterilerek tarafıma yine ret yanıtı verildi.”
‘ARTIK BU ÜLKEDEN GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM’
A.B., mahkemeye başvurdu ancak buradan da olumlu bir sonuç alabileceğini düşünmediğini söylüyor. A.B., son olarak şöyle devam etti: “3 sene önce ihraç edildim. Ne zaman çağırırlarsa gittim. Buradayım, hiçbir yere gitmedim. Ben de bu ülkenin evladıyım ama ne yaptıysam kapılar yüzüme kapandı. Daha önce yardım için kaymakamlığa yaptığım başvurum da bu nedenle reddedilmişti. Tamamen dışlandım. Bu bir sivil ölümdür. Topluma entegre olmaya çalışıyorum ama devlet kendi eliyle bunu imkânsız hale getiriyor. Yaşım henüz 28. Bu yaş en üretken yıllar. Ben ise hiçbir şey üretemiyorum, önüme engeller koyuluyor. Son olarak pasaport aldım. Artık buradan gitmeyi düşünüyorum. Eşim, ben, ailem kahrolduk, içimize çekildik.”