Dünya hasılasının yüzde 75’ini kapsayan 13 ülkenin merkez bankasını inceleyen AMB ekonomistleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son birkaç yıldır para politikasını gevşetmek için siyasi baskı altında olduğunu ve yasal bazı değişiklerle hukuki bağımsızlığını da kaybettiğini ifade etti.
AMB, TCMB bağımsızlığının özellikle 2018 ve 2019 yıllarında hem yasal düzenlemelerle hem de fiilen kötüleştiğini savundu. Para politikası karmaşıklığı, doğrudan faiz artıramama, görevden almalar gibi konuların öne çıktığı makalede, “Tüm bunlar TCMB’nin güvenilirliğinin zayıflamasına sebep oldu” denildi.
Arjantin, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye, ABD ve Euro Bölgesi merkez bankalarının bağımsızlıklarının incelendiği makalede, sadece Türkiye’de merkez bankasının finansal ve para politikası komitesi üyelerinin kişisel bağımsızlığını zayıflatan yasal değişiklikler olduğuna işaret edildi.
Makalede, “Para politikası uygulamalarının karmaşık hale gelmesi, TCMB’nin sıkı para politikasını yalnızca ikincil politikalar yoluyla gerçekleştirebileceği izlenimini veriyor” denildi.
Rapora göre bağımsızlığı zedeleyen olaylar:
2014-2018: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TCMB’yi para politikasını gevşetmediği için eleştirdi.
15 Mayıs 2018: Cumhurbaşkanı para politikalarında daha fazla sorumluluk almak istedi.
6 Temmuz 2019: Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile TCMB Başkanı görevden alındı.
7 Temmuz 2019: Cumhurbaşkanı, görevden alınan başkan için “Faizler konusunda gerekeni yapmadı” dedi.
17 Temmuz 2019: TCMB’nin yedek akçesinin Hazine’ye aktarılması için yasal karar alındı.
10 Ağustos 2019: TCMB Baş Ekonomisti dahil bazı üst düzey yetkililer görevden alındı.