İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 yıl 8 ayı aşkın süredir tutuklu olarak yargılanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’u “FETÖ/PDY’ye yardım suçlamasıyla” 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo yazılı açıklama yaparak karara tepki gösterdi. Açıklamasında Pompeo, Türk yargısının Metin Topuz kararının, iki ülke ilişkilerini destekleyen güveni baltaladığını belirtti.
Pompeo, ‘’ABD, Metin Topuz’u bir terör örgütüne yardımdan 8 yıl 9 aya mahkum eden mahkeme kararını destekleyen güvenilir bir delil görmemiştir’’ dedi.
ABD Dışişleri Bakanı, ‘’Bu mahkumiyet Türkiye’nin kurumlarına olan inanca ve Türk-Amerikan ilişkilerinin temelindeki hassas güvene zarar veriyor’’ ifadesini kullandı.
Pompeo Twitter üzerinden paylaştığı açıklamasında da, mahkemenin Metin Topuz kararından ” derin rahatsızlık” duyduğunu ve bu adımın Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiğini kaydetti. Pompeo, kararın süratle tersine çevrileceğini umduklarını belirtti.
Amerika’nın Türkiye Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada da, “Kararın süratle üst mahkemede bozulmasını umuyoruz” denildi.
İlk duruşması 26 Mart 2019’da görülen davanın bugünkü karar duruşmasında Metin Topuz beraatini talep etti.
“FETÖ ile hiçbir irtibatım yok, hiçbir suç işlemedim”
Topuz son savunmasında, ‘‘Savcının mütalaası suçsuz yere tutuklu kaldığım gerçeğini değiştirmese de benim için kıymetli. Sözde tanık ifadeleriyle bu kez de silahlı terör örgütü üyeliği ile cezalandırılmam isteniyor. Oysaki dosyadaki belgeler ve tanık ifadeleri suçsuzluğumu göstermiştir. FETÖ örgütünün hiçbir kurum ve kuruluşu ile hiçbir irtibatım olmamıştır. Bylock, Eagle, Kakao talk gibi programları kullanmadığım bilirkişi raporlarıyla sabittir. Yabancı polis irtibat görevlisi olmam nedeniyle amirlerimin talimatıyla Türk emniyet görevlileri, jandarma ve gümrük görevlileriyle irtibatım olmuştur. Sözde tanık anlatımlarının gerçek dışı ve hayali olduğu sabittir. Hiçbir suç işlemedim. FETÖ ile hiçbir irtibatım yoktur. Bunlara ait okulların kursların kapısından önünden bile geçmedim. Üzerime atılı mesnetsiz suçlamalar benim ve ailem için onur kırıcıdır. 990 gündür tutukluyum aileme ve özgürlüğüme kavuşmak istiyorum. Hakkındaki tüm suçlardan beraatımı isterim’’ dedi
Bu talebi reddeden mahkeme, Topuz cezaevinde yattığı süreyi dikkate alarak tutukluluk hali devamına karar verdi.
ABD Büyükelçiliği: ‘‘İnandırıcı delil yok, kararın süratle üst mahkeme tarafından bozulmasını diliyoruz’’
Amerikan Büyükelçiliği de bugün Twitter hesabından yayınladığı mesajda, mahkumiyet kararının üst mahkeme tarafından bozulması temennisini iletti.
Büyükelçilik açıklamasında ‘‘ABD’li yetkililer, Metin Topuz’a yönelik davada İstanbul’daki tüm duruşmaları izlemişlerdir. Bugünkü kararın derin hayal kırıklığı içindeyiz. Bu kararı destekleyecek inandırıcı bir delil görmediğimiz gibi, kararın süratle üst mahkeme tarafından bozulmasını diliyoruz. Sayın Topuz, yaklaşık 30 yıldır iki ülke yetkililerinin, vatandaşlarının takdirini kazanan önemli çalışmalar yapmıştır. Talimatlarımız doğrultusunda, Türkiye ve ABD kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliğini geliştirmiş; her iki ülkedeki insanların güvenliğine katkıda bulunmuştur. Sayın Topuz’un resmi görevlerine ilişkin iddialar, yerel çalışanlarımızın ABD hükümeti adına ve ikili ilişkilerimizi geliştirmek amacıyla yürüttükleri önemli çalışmaların kapsam ve mahiyetini çarpıtmaktadır’’ ifadelerine yer verildi.
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nden yanıt
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin bu açıklamasına, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği Twitter hesabından yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Açıklamada, ”ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin Sayın Topuz’la ilgili hukuki kararı eleştiren ve bu bağlamda mahkemenin güvenilirliğini sorgulayan açıklaması, yargının bağımsızlığına bir müdahale teşkil etmenin yanında, yabancı diplomatik misyonların rolleri ve sorumluluklarını belirleyen yerleşik kurallar ve uygulamalarla da uyuşmamaktadır” denildi.
Büyükelçiliğin açıklamasında, ”ABD Büyükelçiliği’ne, bağımsız Türk mahkemelerinin kararlarına saygı göstermeyi ve hukuki işlemlere müdahale etmekten kaçınmasını tavsiye ediyoruz” ifadesi kullanıldı.
Topuz: ‘’25 yılda yüzlerce devlet görevlisiyle irtibatlı oldum, iddianamede sadece suçlu olduğu iddia edilen kişiler gösteriliyor’’
İddianamede “FETÖ üyesi polislerle irtibatlı olmakla” suçlanan Metin Topuz dava boyunca bu suçlamaları reddetmişti.
ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda 1982’de santral memuru olarak göreve başladıktan 10 yıl sonra ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi’nde (DEA) asistan-tercüman olarak çalıştığını söyleyen Topuz, 25 yıl boyunca devlet yetkilileriyle işi gereği görüştüğünü başka bir ilişki geliştirmediğini dile getirmişti.
Topuz, “Bütün görevlerim, muhataplar arasında özellikle vize konusunda tercümanlık yapmaktan ibarettir. DEA’da tercümanlık dışında irtibat iddiası doğru değildir. Bu görüşmelerde kullandığım bir telefon numarası var. Başkası adına kayıtlı olduğu iddia edilse de bunun ABD Başkonsolosluğu adına kayıtlı olduğu ve 1995 yılından beri benim kullanımımda olduğu dosyaya sunulmuştur. Görev yaptığım DEA’nın, muhatap makamlara, Türkiye Cumhuriyeti’nde atamaları yapılmış şahısları seçmek, belirlemek gibi yetkisi olmadığı gibi, FETÖ/PDY üyesi olduğunu bilmemiz söz konusu değildir. Tespit etmemiz de söz konusu değildir. Devlet bize muhatap olarak kimi koyuyorsa onunla irtibat kurarız. 2007’den sonra benim görüştüğüm kişiler olarak iddianamede sadece 100 kamu görevlisi gösteriliyor. Yalnızca suç işledikleri iddia edilen şahıslar dosyaya konmuş ve algı yaratılmıştır. Halbuki 25 yılda irtibatlı olduğum yüzlerce isim vardır” demişti.