Gazeteci Rojhat Doğru’nun, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” iddialarıyla Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada karar çıktı. Doğru’nun katılmadığı duruşmada, avukat Resul Tamur hazır bulundu.
Duruşmada iddia makamı önceki celse bütün suçlamalardan ceza istemiyle verdiği mütalaasını tekrarladı.
‘HUSUMET KAYNAKLI İTHAMDIR’
Avukat Resul Tamur, söz konusu iddiaların 3 dosyanın birleştirilmesi sonucu oluşturulduğunu kaydederek, mütalaanın savunmayı kısıtlayıcı nitelikte olduğunu ifade etti. Doğru’nun “kasten yaralama suçlamasında” 302 kapsamında yargılandığını dile getiren Tamur, bunun katılan olmayan müştekinin ifadelerine dayandırıldığını, müştekinin beyanlarının da dosya içeriği ile uyuşamadığını aktardı. Müvekkilinin bir eliyle kamerayı tutarak, diğer eliyle silahlı saldırıda bulunmasının hayatının olağan akışına aykırı olduğunu vurgulayan Tamur, “Müvekkilin yaptığı çekimler müştekinin anlatımını doğrulamamakta, karşı tarafta da bir saldırının olduğunu göstermekte, bu çekimlerden dolayı müvekkil ödül alınca müvekkilimize yönelik ithamlar meydana gelmiş, bu husumet kaynaklı bir ithamdır. Müvekkilimize bir gazetecidir, müvekkilimize basın kartı verilmemesi bu gerçeği değiştirmemektedir” dedi.
‘İNCELEME YAPILMADAN HÜKME ESAS ALINAMAZ’
Tutuklu Turgut Çelik’in yazdığı iddia edilen notta ismi geçen “Rojhat”ın Rojhat Doğru olduğuna dair suçlamaların mahkemeye bizzat katılan Çelik tarafından reddedildiğini hatırlatan Tamur, “Yazılar üzerine de herhangi bir inceleme yapılmadığından bu dokümanı hükme esas alınması kabul edilemez ve yine müvekkilin örgüt propagandası yaptığı iddiası yasal değildir. Şöyle ki: tanık beyanlarından da anlaşılacağız üzere müvekkil 2014’te Süleymaniye’de yaptığı bir haber kapsamında çektiği fotoğraflar söz konusudur. Tüm muhabirler hazırladıkları haber kapsamında fotoğraf çektirirler, yine üçüncü iddianameyle davaya konu olan müvekkilin yardım ve yataklık ettiği iddiası da yasal değildir. Cezaevinde bulunan sanıkları bu kapsamda hakkında açılan yeni bir dava söz konusu değildir, temadinin kesildiği yeni bir örgütsel eylemin olmadığı bir durumda müvekkilim para göndermesinden kaynaklı örgüte yardım ve yataklık ettiği iddiası yasal değildir” diye savunma yaptı.
İKİ DEFA 302’DEN CEZA
Mahkeme, anayasal suçlar kapsamında değerlendirdiği öne sürülen fiiller için Doğru’ya önce 302’nci maddeden ağırlaştırılmış müebbet, ardından indirime giderek cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi. Doğru’nun müşteki Rıdvan Özmen’i kasten yaralamaya teşebbüs suçlamasında anayasal suçlar kapsamında değerlendiren mahkeme, önce 302’den ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi, ardından, bu iddiadan verdiği cezayı suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle 10 yıl 10 aya indirdi.
“Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Doğru’ya 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme, bu cezayı denetimli serbestliğe tabi tutarak erteledi.
TUTUKLAMA KARARI
Mahkeme, hükümle birlikte Doğru’nun tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarttı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***