AV. MEHMET TAHSİN | YORUM
Hayır, sadece CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kastetmiyorum. O kadar çok var ki kendini muhalif zannedip iktidarın ateşine odun taşıyan ahmaklardan. Özgür Özel bunların içinde zirveyi zorlayan bir tip. Devlet Bahçeli’nin tabiriyle ‘tipitip!’
Gazeteciler CHP kongresinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkması muhtemel adayları, ‘Ekrem İmamoğlu mu, Özgür Özel mi’ diye Devlet Bahçeli’ye sordukları zaman, “CHP’de sınıf arkadaşım (Kılıçdaroğlu) devam etmezse Ekrem’e karşı Özgür derim.” demişti. O zaman ayıkması lazımdı CHP’lilerin.
Grup başkanvekilliği döneminde CHP’lilerin başına bela olan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Akın Gürlek’e “Seyyar Giyotin” tabirini kullanmıştı Özgür Özel. Enis Berberoğlu, Canan Kaftancıoğlu, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi isimleri mahkeme mahkeme dolaşarak cezalandıran hakimdi Akın Gürlek. Hukuku eğip bükerek iktidarın istediği her türlü kararı alabilecek potansiyele sahip bir aparattı. Bu yaptıklarından sonra ödülünü aldı ve Adalet Bakan yardımcılığına getirildi. 2,5 yıl bu görevde kaldıktan sonra geçtiğimiz günlerde Şaban Yılmaz’ın yerine İstanbul’a Başsavcı olarak atandı.
Özgür Özel’in 1 Ekim’de Meclis’in açılışında, “Normalleşme herkese lazım.” diyerek Erdoğan’ı ayakta karşılayıp, birkaç saat önce kendisine en ağır hakaretleri yapan Devlet Bahçeli ile cilveleştiği saatlerde “Seyyar Giyotin” dediği Akın Gürlek de İstanbul’a başsavcı yapıldı.
Gazeteci Bülent Korucu bu atamayı yorumladığı yazısında Akın Gürlek’i ‘Kral’ın (yani Erdoğan’ın) celladı’ olarak tanımlamış, Kral’ın en çok çekindiği rakibini (İmamoğlu’nu) ortadan kaldırsın, yarım bıraktığı işi tamamlasın diye en güvendiği celladı ‘İstanbul Başsavcısı’ olarak sahaya sürdüğünü yazmıştı.
CHP lideri Özgür Özel’in, yukarıdaki küpürde aktarılan açıklaması da parti tabanında büyük tepkiye neden olmuştu.
Rejim, Özgür Özel’in ‘kayyım’ isteğini geri çevirmedi!
‘Cellat’ Kral’ın en çok çekindiği rakibinden başlamak yerine Esenyurt’tan başladı. Önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu sabah (31 Ekim 2024) erken saatlerde de Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandı.
Daha 10 gün önce ‘Yenidoğan Çetesi Skandalı’nın yaşandığı hastaneler için ortaya fırlayan Özel, “FETÖ’nün yaptırdığı hastane ve okullarına nasıl KHK ile el konulduysa, bu işe bulaşan hastanelere salı günü Meclis’te hep beraber el koyalım.” diyerek hukuksuzluğu referans göstermiş ve kayyım atanmasını istemişti.
İktidar hastanelere kayyım atamadı; üstelik Saadet Partisi’nin konuya ilişkin genel görüşme önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Ama Özgür Özel’in ‘kayyım’ talebini kırmayıp Esenyurt Belediyesi’ne atamış oldu. (Ben yetmez CHP’ye de kayyım atasınlar diyeceğim ama zaten kendisi bir nevi CHP’nin kayyımı.)
Esenyurt Belediye Başkanı’nın tutuklanma ve belediyeye kayyım atanma nedeni halkın yüzde 49’unun oyuyla seçilen Başkan Ahmet Özer’in PKK üyeliği ve geçmiş 10 yıl boyunca yaptığı bazı telefon görüşmeleri. Konuyu eleştiren gazeteci İsmail Saymaz, “Geçmiş 10 yıldaki telefon görüşmeleri delil sayılmaya başlarsa bazı AK Partililer PKK propagandasından, bazıları FETÖ üyeliğinden gün yüzü göremez.” demiş.
İyi de 10 yıldır yüzbinlerce insan için telefon görüşmeleri ‘delil’ sayıldı ya! Bu yüzden işlerinde atıldı, mallarına el kondu, hapislere tıkıldı. Keşke o zaman da içten içe sevindirik olacağına ses çıkarsaydın.
Bu yöntemle 10 yıldır yüzlerce kuruma çöküldü!
Bir gizli tanık bul, içeriği ne olduğu belli olmayan HTS kayıtlarını koy, bir savcı bir hakimle istediğin adamı hapse tık! O kadar iyi biliyoruz ki bu yöntemi; Esenyurt’ta olanlar hiç sürpriz olmadı. Erdoğan Rejimi bu yöntemi 10 yıldır kullanıp, binlerce yere çöktü. O gün buna sevindirik olanlara geldi sıra. Özgür Özel şimdi ne diyecek şimdi merak ediyorum. Başkan Özer gözaltına alındığı zaman programını bile değiştirmeyip sadece twit atmakla yetinmişti.
İnsan Hakları Hukukçusu Kerem Altıparmak diyor ki: “Umarım “normalleşme” denen şeyin hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı olmadan sağlanamayacağı anlaşılmıştır en azından. Mevcut yargı düzeneği ile bugün serbest dediğiniz şey yarın en büyük suça dönüşebilir. Böyle bir ortamda da ne müzakere ne normalleşme ne de yeni anayasa olur.”
3 yıl önce “Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nu böyle bertaraf edecek” diye bir yazı yazmıştım. Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın başına gelenlerden hareketle Ekrem İmamoğlu’na da bir örgüt soruşturması açılıp bertaraf edileceğini öngörmüştüm. Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “İstanbul Büyükşehir Belediyesinde “PKK ile iltisaklı, hapse girmiş, özellikle dağda bulunmuş, polis öldürülmesi eylemlerine katılmış ve yargı tarafından da bu tescil edilmiş ve yine bütün bunların yanı sıra, Gülen cemaatiyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle kamudan ihraç edilen, ByLock kullanıcısı birçok kişinin işe alındığını” iddia etmişti.
O gün öngörüm çıkmadı, İmamoğlu hala görevinin başında. İhtimal İktidar tepkilerden çekindi veya İstanbul Başsavcısı Şaban Yılmaz’ı operasyon için ikna edemedi. Şimdi Kral’ın Celladı iş başında. Şaban Yılmaz’ın yerine atanan Akın Gürlek’in Esenyurt Belediyesi’ne yaptığı bu operasyonun İBB ve Ekrem İmamoğlu’na uzanması sadece zamanlama meselesi.
Özgür Özel Esenyurt Belediyesi önünde bugün feryat etse de her şey Saray’ın bir davetine bakar. Koşa koşa gider ve kasabın bıçağını yalamaya devam eder.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***