CEMİL TOKPINAR | YORUM
Yapılan her bir ibadete ve salih amele yüz kat sevap yazılan Recep ayının ilk Cuma gecesi Regâib Kandilidir. Arapça bir kelime olan Regâib “kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen, değeri yüce, ihsanı bol şeyler” demektir.
Abdullah ibn-i Ömer (r.a.) ve Ebû Umâme’nin (r.a.) rivayetine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) duaların reddedilmeyeceği beş geceyi şöyle ifade buyurmaktadır:
“Beş gece vardır ki, onlarda yapılan dualar geri dönmez, kabul edilir: Recep’in ilk gecesi, Şaban’ın on beşinci gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı gecesi, Kurban Bayramı gecesi.” (Celâleddin Suyûtî, Câmiü’s-Sağîr, 3/454)
Bu hadiste geçen “Receb’in ilk gecesi” ifadesiyle Receb ayının ilk Cuma gecesinin kastedildiği ifade edilmiş ve o gece asırlardan beri Regaib Gecesi olarak ihya edilmiştir.
Mucize gibi bir yağmur
Bediüzzaman Hazretleri, Regaib Gecesiyle ilgili bir hatırasını anlatırken o geceyi “Hazret-i Risaletin bir derece, bir cihette âlem-i şehadete teşrifi” olarak nitelendirmiştir:
“Size iki pusulayı Leyle-i Regaipten altı saat evvel yazdım. Hizbü’n-Nuriye kâğıt ile teslimden sonra, kat’iyen benim kanaatimde bir nevi Mu’cize-i Ahmediye olarak, iki aydan beri mütemadiyen kuraklık ve yağmursuzluk, her tarafta daima namazlardan sonra pek çok duaların akîm kaldığı ve herkes me’yusiyetten derd-i maişet endişesiyle kalben ağlarken, birden Leyle-i Regaip—bütün ömrümde hiç mislini işitmediğim ve başkalar da işitmediği—üç saatte yüz defa, belki fazla tekrarla melek-i ra’dın (gök gürültüsü meleğinin) yüksek ve şiddetli tesbihatıyla öyle bir rahmet yağdı ki, en muannide dahi Leyle-i Regaibin kudsiyetini ve Hazret-i Risaletin bir derece, bir cihette âlem-i şehadete teşrifinin umum kâinatça ve bütün asırlarda nazar-ı ehemmiyette ve Rahmeten li’l-Âlemîn olduğunu ispat etti ve kâinat o geceyi alkışlıyor diye gösterdi.” (Emirdağ Lâhikası-1, 16. Mektup)
Sevaplar kat kat verilir
Üstad Hazretleri birkaç mektupta Üç Ayların ve mübarek gecelerin faziletini şöyle anlatır:“Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.
“Leyle-i Miraç, ikinci bir Leyle-i Kadir hükmündedir. Bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Şirket-i mâneviye sırrıyla, inşallah her biriniz kırk bin dille tesbih eden bazı melekler gibi, kırk bin lisanla bu kıymettar gecede ve sevabı çok bu çilehanede ibadet ve dualar edeceksiniz.
“Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle, Leyle-i Kadrin kudsiyetindedir. Her bir hasenenin (sevabı) Leyle-i Kadirde otuz bin olduğu gibi, bu Leyle-i Beratta her bir amel-i salihin ve her bir harf-i Kur’an’ın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhûr-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyâli-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için, elden geldiği kadar Kur’an’la ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Leyle-i Berat, elli senelik bir ibadet ömrünü ehl-i imana kazandırabilir.” (Şualar, 14. Şua’daki muhtelif mektuplar)
Sevapların Katlanması Ne Demektir?
Bu mübarek gecelerde Rabbimizin rahmet ve mağfireti tabiri caizse coşmakta, mümin kullarını Cehennemden azat edip Cennete sokmak için fırsatlar sunmaktadır.
Bilindiği gibi, toprağa ekilen bir tohum bazen bire yüz, belki bazen bin katı ürün verir. Acaba bire yüz bin, hatta milyon kat ürün veren kaliteli bir tohum geliştirilse, bütün çiftçiler onu elde etmek için çırpınmaz mı? İşte mübarek geceler her güzel amele verilen on sevapların on binlere, yirmi binlere ve otuz binlere çıktığı fırsat zamanlarıdır.
Bir başka ifadeyle mübarek gün ve geceler, bazı öğretmenlerin yaptığı “kurtarma sınavı”na benzemektedir. Nasıl ki, öğrencilerini çok seven ve hiç kimsenin sınıfta kalmasını istemeyen şefkatli bir öğretmen, öğrencilerine yeni bir fırsat tanır, belirlediği bir tarihte kurtarma sınavı yapacağını duyurur, çok kolay sorular hazırlayarak sınıfı geçmelerini sağlar.
Aynen onun gibi şefkat ve merhameti sonsuz Cenab-ı Hak da kullarını Cehenneme atmayı asla istemediği için mübarek gecelerde kat kat sevaplar vererek onlara Cennete girme imkânları vermektedir.
Bir markette “bir ürün alana iki ürün bedava” diye bir kampanya olsa, bütün insanlar oraya akın eder. Üstelik ürünler stoklarla sınırlıdır.
Rabbimizin sonsuz rahmeti ve ikramı ise, bir alana iki değil, Recep ayında yüz, Şaban’da üç yüz, Ramazan’da bin ihsan etmektedir. Üstelik ürünler stoklarla sınırlı değil, sonsuzdur.
Mübarek gecelerde mesela okunan her bir Yasin Suresine, Miraç’ta on bin, Berat’ta yirmi bin ve Kadir’de otuz bin kat sevap verilirken, kılınan iki rekât teheccüd namazına da sanki yirmi bin, kırk bin veya altmış bin rekât kılmış gibi sevap verilmektedir.
Şimdi o geceyi gafletle geçirebilir miyiz?
Acaba, bir alışveriş merkezi, kuruluş yıldönümü anısına, ürünlerinde yüzde 50’ye varan indirim yapsa, sabaha kadar alışveriş yapmaz mıyız? Çünkü bin lirayla iki bin liralık ürün alacağız.
Oysa Rabbimizin Üç Aylarda ve mübarek gecelerdeki indirimi veya hediyeleri o kadar çoktur ki, benzerini dünyevî ürünlerde görmek imkânsızdır.
Eğer o geceleri gaflet içinde geçiriyor veya baştan savma değerlendiriyorsak, bilelim ki, ayağımıza kadar gelen fırsatı kullanmıyor, bize uzatılan af ve inayet elini tutmuyoruz.
Günler öncesinden hazırlık yapmalıyız
Bu gecelerin ve ayların kadr ü kıymetini biliyorsak, günler öncesinden hazırlık yapalım. O geceleri sadece ibadet için ayıralım.
Hastalık, yorgunluk, uyku, iş yoğunluğu sizi engellemesin. Türkiye dünya kupası maçında final oynayacak olsa, neredeyse bütün Türkiye o geceyi uyanık geçirip maçı izlemez mi? Eğer galip gelse günlerce kutlamalar sürmez mi? Peki mübarek gecelerde kazanacağımız sevapların, ahiretimize hiçbir faydası olmayan bir maç kadar değeri yok mu?
Evladınız yoğun bakımda ise, çekilip uyuyabilir misiniz? Asla! Ne kadar uykusuz, yorgun ve hasta bile olsanız hizmetine koşmaktan ve dua etmekten başka bir şey yapabilir misiniz?
Peki ya siz, eşiniz veya çocuğunuz yoğun bakımda değil de, cehennemlikler listesinde ise… Kurtulmaları için dua ve ibadetiniz gerekiyorsa, gaflet içinde uyuyabilir misiniz?
İşte size dünyada ve ahirette saadetin anahtarı:
Mübarek günlerin, ayların, gecelerin kadrini iyi bilelim ve hakkıyla değerlendirelim.
Mübarek Gecelere Nasıl Hazırlanılır?
Mübarek gecelere günler öncesinden hazırlanmak lazımdır. Mümkün oldukça o gecelere misafirlik, seyahat, ağır ve yorucu işler denk getirmemek, bunları mübarek gecelerin öncesinde veya sonrasında yapmak gerekir. Bir gün önce uykumuzu yeteri kadar almak gerekir ki, o gecelerde uyumayıp rahatça ibadet edebilelim. Hatta gündüz bir miktar uyuyup geceyi dipdiri geçirmek büyük bir kârdır.
Akşam yemeğinden sonra uykumuzu kaçıracak çay veya kahve içip dolu dolu bir ihya yapmalıyız. Bununla birlikte yine de uykumuz gelirse ara sıra abdest tazelemek veya elimizi, yüzümüzü ve ensemizi ıslatmak uykumuzun kaçmasına yardımcı olacaktır.
Nasıl ki, çocuğu yoğun bakımda hasta olan bir annenin gözüne uyku girmez ve gözyaşları içinde dua etmekten başka bir şey aklına gelmez. Amelleri, kendilerini ve ailesini cehenneme götürecek olan biz ahir zaman Müslümanlarının da Üç Ayları, bilhassa bu mübarek geceleri fırsat bilip ibadetle ihya etmemiz gerekir.
Mübarek gecelerde hangi ibadetler yapılmalı?
Bu gecelerde yapılacak belli başlı beş-altı ibadet vardır:
- Tevbe ve istiğfar etmek: Bu gecelerde yapılan tevbe ve istiğfarlar inşallah kabul olur. Ayrıca tevbe namazı kılınabilir.
- Kur’an okumak: Cüz paylaşıp hatim okuyabiliriz. Bilhassa Yasin, Fetih, Rahman, Tebareke, Amme gibi çok faziletli sûreleri okumak veya dinlemek.
- Namaz kılmak: Beş vakit namazı cemaatle kılmakla beraber evvabin, teheccüd, tevbe, tesbih ve hacet namazlarını mutlaka kılmak.
- Peygamber Efendimize (s.a.v.) bol bol salâvat-ı şerife getirmek.
- Dua etmek: Kur’an’da ve hadiste geçen duaları, Cevşen’i, Tevhidname’yi, büyük velilerin dualarını okumakla birlikte içimizden geldiği gibi Rabbimize niyazda bulunmak. Bilhassa içinde bulunduğumuz ifritten süreçten kurtulmak için sabaha kadar Rabbimize yalvarmak.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

