Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Epstein Dosyası; Trump’ın en zayıf noktası

Epstein Dosyası; Trump’ın en zayıf noktası


ADEM YAVUZ ARSLAN | ANALİZ

ABD Başkanı Donald Trump, ülke tarihinin en uzun kapanma krizini atlattı ama başı Epstein Dosyaları ile dertte. Çünkü bu kez ikna etmesi gereken siyasi rakipleri değil, kendi kitlesine karşı da mücadele etmek durumunda.

Donald Trump’ın siyasal yükselişi boyunca “MAGA” olarak bilinen tabanı neredeyse her çalkantıda arkasında durdu. Hakkındaki iddianameler, etik dışı davranışlar, siyasi rakiplerine yönelik açık intikam operasyonları ya da görevdeyken devletin imkânlarını kendi çıkarı için kullanması… Bunların hiçbiri Trump’ın destekçileri nezdinde bir sadakat kaybına yol açmadı. Ancak bir konu var ki Trump’ın en sadık kitlelerinde bile çatlaklar oluşmasına yol açıyor: Jeffrey Epstein dosyaları.

Epstein skandalı, ABD’nin yakın tarihindeki en karanlık istismar ağlarından biri olarak biliniyor. Yıllarca uluslararası elitlerle iç içe yaşayan Epstein’ın özel adasında ve malikânelerinde reşit olmayan kız çocuklarının sistematik olarak istismar edildiği ortaya çıkmıştı. 2019 yılında tutuklandıktan kısa süre sonra hücresinde ölü bulundu ve bu ölüm, ABD kamuoyunun geniş kesimlerinde hâlâ şüpheyle anılıyor. Epstein’ın ölümü sonrasında geriye yüzlerce sayfalık belge, e-posta ve ilişki ağı kaldı. Bu belgelerin önemli kısmı hâlâ Adalet Bakanlığı’nın kasasında ve kamuoyuna açıklanmış değil.

ABD’yi sarsan karanlık ağ

Trump da 2000’li yılların başında Epstein’la aynı sosyal çevrede bulunan, hatta bir dönem dostluk eden isimlerden biriydi. MAGA tabanı, yıllardır “Epstein dosyalarının” kamuoyuna açılmasıyla siyasi elitlerin kirli ilişkilerinin gün yüzüne çıkacağına inanıyor. Trump da 2016’dan bu yana “derin devletin karanlık sırlarını ifşa etme” vaadinin merkezine Epstein dosyalarını yerleştirmişti. Ancak bugün gelinen noktada, Trump’ın bu dosyaların açıklanmasına karşı tutumu kendi tabanında ciddi bir güven krizine yol açıyor.

Bu kriz, Trump’ın yıllardır güçlü bir siyasi sermaye olarak kullandığı “yozlaşmış elitlerle mücadele” söyleminin altını hızla boşaltıyor. Adalet Bakanı Pam Bondi’nin bu yılın başlarında “Epstein’ın müşteri listesinin masasında olduğunu” ima ettikten aylar sonra böyle bir listenin aslında hiç mevcut olmadığını açıklaması MAGA çevrelerinde şok etkisi yarattı. Trump’ın da önce “Epstein’ı herkesin önünde ifşa edeceğini” söyleyip daha sonra, “Kimse Epstein’ı umursamıyor” şeklindeki çıkışı tabanda hayal kırıklığını büyüttü.

Derin şüphe; Trump biliyor muydu? 

Kriz, bu hafta yeni bir boyut kazandı. Demokratlar, Epstein’ın mal varlığından çıkan yeni e-postaları yayımladı. Belgelerde Epstein’ın Trump’ın reşit olmayan kızlarla ilgili faaliyetlerden haberdar olduğunu ima ettiği görülüyor. 2011 tarihli bir e-postada Epstein’ın, Ghislaine Maxwell’e Trump’ın mağdurlardan biriyle evinde saatler geçirdiğini yazdığı ortaya çıktı. 2019 tarihli başka bir mesajda ise Epstein’ın, “Elbette kızları biliyordu; Ghislaine’e durmasını o söyledi.” ifadelerini kullandığı görüldü. Bu içerikler, Trump’ın “Habersizdim!” savunmasını ciddi şekilde zora sokuyor.

Kongre’de ise dikkat çekici bir siyasi hareketlilik var. Demokrat Ro Khanna ile Cumhuriyetçi Thomas Massie’nin öncülüğünde Epstein dosyalarının tamamen yayımlanması için başlatılan süreç 218 imzaya ulaştı ve bu durum Meclis’in dosyaların açıklanmasını zorunlu oylamaya sunacağı anlamına geliyor. Dahası, imza atanlar arasında Trump’a yakın bilinen Cumhuriyetçiler de bulunuyor.

Bu, MAGA dünyasında daha önce neredeyse hiç görülmemiş bir kırılmaya işaret ediyor.

Trump, tabanındaki huzursuzluğu görünce bu kez kendi destekçilerine çıkıştı. Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda “Hepimiz aynı takımız, zamanınızı Epstein’a harcamayın.” diyerek destekçilerini azarladı. Bu tepki, yıllardır “derin devletin karanlık sırlarını açığa çıkarma” vaadiyle mobilize edilen MAGA kitlesinde şaşkınlıkla karşılandı ve öfkeyi daha da büyüttü.

Trump kendi tabanına karşı

Sürecin en kritik aşaması, Kongre’de yapılacak oylama olacak. Eğer çok sayıda Cumhuriyetçi dosyaların açıklanması yönünde oy verirse, bu Trump’ın 2015’te siyasete girişinden bu yana aldığı en büyük kurumsal reddiye dönüşebilir. Tam tersi olursa, yani oylama düşerse, bu sonuç MAGA tabanında “elitlerin her zaman farklı kurallarla oynadığı” inancını güçlendirecek ve Trump bu defa “kapıyı kapatan lider” konumuna düşerek kendi tabanıyla arasında daha derin bir soru işareti oluşturacak.

Bu süreçte Ghislaine Maxwell’in durumunun da tartışmaya eklenmesi dikkat çekici. Maxwell’in Teksas’ta düşük güvenlikli bir ceza kampına nakledilmesinin ardından, Demokratlar ismi açıklanmayan bir muhbirin Maxwell’in Trump’tan cezasını affetmesini isteyeceğine dair hazırlık yaptığını söylediğini duyurdu. Bu iddia, Trump’ın Epstein çevresiyle ilişkilerinin bugün bile sürdüğüne dair şüpheleri büyüttü.

Epstein dosyaları, Trump’ın siyasi kariyerinde karşılaştığı diğer skandallardan çok daha yıpratıcı bir başlık haline gelmiş durumda.

Çünkü bu dosyalar, Trump’ın tabanının temel inancını yani “yozlaşmış elitlere karşı verilen mücadeleyi” doğrudan test ediyor. Eğer Trump’ın elitleri koruduğuna dair kanaat güçlenirse, bu MAGA hareketinde bir kimlik krizini tetikleyebilir. Ayrıca Epstein dosyaları yalnızca bireyleri değil, devlet içindeki daha geniş bir karanlık ağın açığa çıkmasını da ilgilendiriyor. Trump’ın bu dosyaları kapatmaya çalışması, onu bizzat “koruduğu elitlerin bir parçası” gibi gösteriyor.

Türk okuru açısından bu tartışma, ABD’de “cezasızlık” ve “elit ayrıcalığı” meselesinin ne kadar derin bir fay hattı oluşturduğunu göstermesi bakımından önemli. Epstein dosyalarının etrafındaki tartışmalar, Türkiye’de Ensar Vakfı skandalından tarikat yurtlarındaki istismar vakalarına, Sedat Peker ifşalarından örtbas edilen kamu skandallarına kadar benzer zihniyet kalıplarını çağrıştırıyor. Güçlü olanın korunduğu, mağdurların yalnız bırakıldığı, dosyaların rafta bekletildiği düzenler her ülkede aynı siyasal sonuçları doğuruyor.

ABD’de Epstein dosyaları, bu döngüyü kırma mücadelesinin sembolüne dönüşmüş durumda. Trump ise kendi tabanının gözünde bu sınavda ciddi biçimde tökezleme riskiyle karşı karşıya.

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version