NECİP F. BAHADIR | YORUM
Gazeteci kökenli DEM’li Milletvekili Cengiz Çandar lafı eğip bükmeden “Süreç yara aldı!” dedi. Bu kendi sözü müydü yoksa partisinin görüşü mü? DEM’in düşüncesi farklı değil. Bir grup milletvekili dün Adalet Bakanlığı’na yürüdü. En önde parti yöneticileri… Ve AİHM kararlarının uygulanmasını istedi. Çandar’ın tepkisi de AİHM’in Selahattin Demirtaş kararına Bakanlığın ‘son dakika’ itirazıydı. Bir tahliye umudu doğmuştu.
Adalet Bakanlığı itirazını niye geciktirdi? AKP içinde farklı görüşler mi vardı? Son ana kadar Erdoğan’dan gelecek karar mı beklendi?
Selahattin Demirtaş, Erdoğan ‘olur’ vermeden tahliye edilemez. Mahpusluğu tamamen Erdoğan’ın eseri… Yargı sadece gereğini yerine getirdi. Nedeni de siyasi…
Demirtaş Erdoğan’a “Seni başkan yaptırmayacağız…” dedi; bedelini zindanla ödedi ve ödüyor. Erdoğan başkan oldu. Demirtaş’a olan öfkesi dinmedi. İçeride 8 yılı doldurdu. Öcalan da Demirtaş’ın mahpusluğundan memnun… DEM heyetine, “O biraz daha yatacak!” dediği medyaya yansıdı.
Nedenini az çok tahmin etmek mümkün… “Söz dinlemedi’ ve ‘yıldızı çok parladı!’
Oysa MHP’li Feti Yıldız ekrana çıktı, Demirtaş için AİHM kararının uygulanmasını istedi. MHP’nin görüşüydü bu… Bahçeli’nin de düşüncesinin bu yönde olduğunu tahmin etmek zor değil. Erdoğan ortağına da kulak vermedi. Korku ve endişeleri var çünkü.
Toplumdan gelen sinyaller pek olumlu değil; AKP için can sıkıcı. Erdoğan binlerce şehit yakınına mektup yazdı. Kamuoyunu ikna edebilmiş değil. Demirtaş’ın tahliyesi sürecin somut gelişmelerinden biri olabilirdi. Durağanlığı bitirebilirdi.
DEM’li Cengiz Çandar’ın çıkışı ağır ve sertti; “Kötü niyet ortaya konmuş… Kürt vatandaşlarının ve Türk kamuoyunun duyguları umursanmamış… En önemlisi iç barış konusunda büyük umutlara yol açmış ‘süreç’ ciddi yara almıştır.”
Mesaj kısa ve öz… Ne demek istediği gayet açık. Tevil veya tefsire gerek yok. Adresi doğrudan AKP iktidarı… Erdoğan yani. Sadece DEM değil, MHP de AKP’nin ‘umursamaz’ tavrından rahatsız. Bahçeli’nin açıklamaları bir ‘hükümet politikasına’ dönüşmedi. Söz olarak kaldı.
Ve bu arada Meclis’te AKP’yi rahatsız edecek gelişme yaşandı. DEM’in konukları vardı, grup toplantısında. Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, Kürtçe, “Umudu kuşanan, özgürlüğe yürüyen Diyarbakır’dan kadim şehirden Kürdistan’ın dört bir yanından özgürlük için eşitlik için demokrasi için Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyen kadınlar hoş geldiniz.” dedi.
Salondan ‘Biji Serok Apo’ sloganları yükseldi. Herkes sloganlardan memnundu. Parti yönetiminin herhangi bir müdahalesi olmadı. Sonradan düzeltme yoluna da gitmedi. Hatta arkasında durdu…
Tepkileri değerlendiren Koçyiğit, “Öcalan kimseye savaş açmış değil… O Kürt sorununu hukuki ve siyasi zemine çekmeye çalışan sürecin aktörü ve Kürt halkının başmüzakereci olarak tariflediği bir siyasi kişiliktir.” dedi. Yani o sloganlar normal…
DEM ve tabanı için olağan olabilir. Fakat diğer partiler için de olağan mı? İktidar bloku AKP ve MHP bunu sindirebilir mi? CHP duymazdan gelebilir mi? Hepsinden önemlisi kamuoyu ‘tolere’ edebilir mi? Meclis’ten ‘Biji Apo’ sloganlarının yükselmesi bir ‘Türk sorunu’ doğurmaz mı? Bir mesele çözülürken başka bir sorunun fitilini ateşlemez mi? Ciddi sorular bunlar…
Silahların susmasına, barışın egemen olmasına kimsenin itirazı olamaz. Sürecin nihayete ermesine de… Ama bu üslupla mı? Bir ilk yaşandı ve Öcalan’ın kendisi gelmeden, sloganları geldi Meclis’e… Demirtaş’ın tahliye edilmemesi ‘süreci yaraladı’. Tespit doğru, Çandar haklı… Peki ‘Apo sloganlarının’ sürece olumsuz etkileri olmayacak mı? Yara tek taraflı mı? Süreç Apo sloganları ve posterleri eşliğinde mi yürüyecek? Barışa sonuna kadar tarafım fakat bu soruları sormadan da edemiyorum.
AKP ve Erdoğan’ın kayıtsız kalması da gözden kaçmadı. Ne AKP sözcüsü Ömer Çelik’ten ne de Erdoğan’dan ‘rahatsızlık’ ifade eden herhangi bir cümle duyulmadı. ‘Terörsüz Türkiye’ de ‘Terörsüz Türkiye…’…
Peki Meclis çatısı altında atılan ‘Biji Apo’ sloganları ne olacak? AKP neden sessiz? Niçin duymazdan geldi? Normal mi gördü yoksa?
Meclis’te Apo sloganları attırmanın siyasi faturası öncelikle AKP’ye çıkar. Ve bu unutulmaz da… Her şey geride kalır, bu sloganlar hatırlanır. ‘AKP’nin suçu ve günahı’ olarak tarihe geçer. MHP de masum değil, en büyük suç ortağı…
Bahçeli pek oralı değil. Gemileri yaktı. Aynı gün grup toplantısında konuştu. Öcalan’dan yine ‘kurucu önder’ diye söz etti. “PKK’nın kurucu önderliği elini taşın altına koymuştur.” cümlesini kullandı. Öcalan’ın söylediklerinden, mesajlarından gayet memnun. Bir itirazı ve şikayeti yok.
YPG büyük bir sorun değil mi? Öcalan, YPG’yi kapsam dışında bıraktı. Suriye’de ‘can sıkıcı’ gelişmeler yaşanmakta. Ama Bahçeli’ye göre ‘Kurucu Önder elini taşın altına koydu.’ MHP liderini anlamak zor. Acaba ne uğruna Öcalan’a bu kadar kredi açmakta? Öcalan’ı bilemem ama Bahçeli taşın altına elini değil başını koydu!
Sadece Öcalan övgüsü değildi Bahçeli’nin çıkışı… Meclis’ten bir heyetin Öcalan’a gitmesini istedi: “Milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinecek bir husus görmüyorum.”
Daha önce Feti Yıldız da dile getirmişti. Bu kez doğrudan Bahçeli’nin ağzından duydu kamuoyu. Meclis Öcalan’ı neden muhatap alsın? Görüşleri, düşünceleri bilinmiyor mu? DEM heyeti sürekli temas halinde… Devlet birimleri de öyle… MHP’nin veya Bahçeli’nin ‘çekincesi’ olmayabilir. Fakat bu o kadar basit ve masum bir mesele değil. Siyasi anlamı büyük olur.
AKP ve Erdoğan bu konuda da sessiz. Saray Danışmanı Mehmet Uçum’un ‘yeşil ışık’ yakan mesajı Erdoğan’ın düşüncesiydi? Belki…
Meclis ve siyasette tablo iç açıcı ve umut verici değil. Süreç ancak demokrasi ve hukuk alanında atılacak adımlarla ilerler… İnfaz düzenlemesi sonbahara ertelenmişti. Meclis açıldı. Hiçbir emare yok. Erdoğan ipleri gevşeteceğine daha da daraltmakta…
Eski AKP’li Hüseyin Kocabıyık konuştuğu için tutuklandı. CHP’li belediyelere operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Demokrasiye ve hukuka dönmeden barış olmaz. Ancak Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek için ‘siyasi oyun’ sahnelenir. Süreç ve barış Erdoğan’ın elinde bir oyuncak mı?
Görüntü öyle…
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***