Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Beyaz Saray’da büyük kavga, Batı İttifakı’nda derin çatlak!

Beyaz Saray’da büyük kavga, Batı İttifakı’nda derin çatlak!


ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM

ABD Başkanı Donald Trump seçimleri kazanıp, hayli radikal sayılabilecek isimlerden bir kabine kurduğunda, “Bildiğiniz ABD’yi unutun, sadece hükümet değil, rejim de değişiyor.” diyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. Aslında kimse beklemiyordu.

Öyle ki Oval Ofis’te yaşanan ‘tarihi gerginlik’ sonrası canlı yayına koşan Amerikan medyasının tecrübeli Beyaz Saray muhabirleri bile, ‘böyle bir olayı hiç kimsenin bugüne kadar görmediğini, duymadığını’ tekrar tekrar belirtmek zorunda kaldı.

HERKES AĞZI AÇIK İZLEDİ 

Yaşanan tartışmanın analizine geçmeden önce kısa bir özet yapmakta fayda var. Çünkü bu olay uzun yıllar konuşulacak, tarih kitaplarında geniş yer alacak ve uluslararası siyasette yaşanan radikal değişikliklerden bahsedilirken, “Beyaz Saray’daki kavgadan sonra..” şeklinde cümlelere zemin oluşturacak.

ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski değerli maden anlaşmasını imzalamak için Beyaz Saray’da bir araya geldi. Aslında toplantının gergin olması bekleniyordu. Çünkü Trump, Zelenski’yi ‘diktatör’ olmakla suçlamış hatta ‘yolsuzlukla’ itham etmişti.  Trump, konuk devlet başkanını Beyaz Saray’ın kapısında karşıladı ve “Bugün için tam takım giyinmiş!” dedi.

Gerginlik fark ediliyordu ama asıl kıyamet içeride koptu.  Kameraların karşısına geçen iki lider atışmaya başladı. Zelenski, Trump öncesi başkanlar dahil ABD yönetiminin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i durduramadığından şikayet etmesi üzerine başkan yardımcısı JD Vance, “Sayın Başkan, Amerikan medyasının önünde bu konuyu gündeme getirmeye çalışmak için Oval Ofis’e gelmeniz, bence saygısızlık.” diye tepki gösterdi.

Trump ise Zelenski’nin konuşmalarını “Amerika’ya saygısızlık!” olarak nitelendirerek, Ukrayna liderini alenen aşağıladı. Devamında da, “Siz burada Üçüncü Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsunuz!” dedi.

Kameralar önündeki atışma ve zaman zaman bağrışmaya dönüşen söz düellosu sonunda Zelenski Beyaz Saray’dan kovuldu, değerli maden anlaşması imzalanmadı. Dünya nefesini tutmuş Beyaz Saray’da yaşananları izlerken, Trump sosyal medyadan Zelenski’nin barışa hazır olmadığını söyledi.

Trump, “Anladım ki ABD bu işin içinde olduğu sürece Başkan Zelenski barış için hazır olmayacak. Çünkü bizim müdahalemiz ona müzakerelerde avantaj sağlıyor. Ben avantaj istemiyorum, BARIŞ istiyorum. Oval Ofis’te ABD’ye saygısızlık yaptı. Barışa hazır olduğunda geri dönebilir.” dedi.

Beyaz Saray’dan kovulan Zelenski ise “Beyaz Saray’daki gerginlikten dolayı Trump’a bir özür borçlu musun? şeklindeki soruya ; “Başkan Trump’a ve Amerikan halkına saygı duyuyorum. Çok açık ve dürüst olmamız gerektiğini düşünüyorum ve (toplantıda) kötü bir şey yaptığımızdan emin değilim.” dedi.

TUZAK MI ACEMİLİK Mİ?

Beyaz Saray’da yaşanan tarihi atışma sonrası doğal olarak iki şey öne çıktı. Birinci soru; “Böyle bir gerginlik neden yaşandı?”

Beklendiği gibi herkes politik tutumuna göre yorumladı. Trump karşıtları savaşan bir ülkenin liderine kameraların önünde hakarete varan azarlamalar yapılmasına tepki gösterirken, Zelenski karşıtları da Ukraynalı liderin acemi olduğunu, Trump’a kendi evinin salonunda ders vermeye çalıştığını ve tarihi bir hata yaptığını savunuyor.

Açıkçası herkes her şeyi gördü. Kameraların önünde yaşanan bir olay ve tek bir doğru yok. Bence her iki tarafında yapmaması gerekenler vardı. Öncelikle Zelenski süreci yönetmekte yetersiz kaldı. Eğer siz savaştaysanız, hele ki başka bir ülkenin silahları ve parası ile savaşıyorsanız daha farklı davranmanız gerekir. Tabi ki ülkesinin onurunu ayaklar altına almadan.

En önemlisi de muhatabınızı tanımanız gerekir. Trump gibi kendine hayran ve egosu yüksek bir lidere hem de onun evinde posta koymak tehlikelidir.

Diğer bir nokta ise teknik bir boyut gibi dursa da bence önemliydi. Zelenski İngilizce konuşmak yerine tercüme kullansa bu gerginlik yaşanmayabilirdi. Zira Zelenski’nin İngilizceye hakimiyeti sınırlı. Diplomasi ise kelime oyunlarının çok önemli olduğu bir alan. Zelenski tercüman kullansa bazı diyaloglar yaşanmayabilirdi.

Öte yandan JD Vance ve Trump arasında ‘iyi polis-kötü polis’ oyunu olacağını da öngörmeliydi. Başkan yardımcısı Vance, ‘kötü polisi’ oynayıp ortamı gerince Zelenski açığa düştü. Trump’ın kendisine ‘diktatör’ demesi nedeniyle zaten gardını alarak gelen Zelenski, günün sonunda iki kritik hedefine ulaşamadan ABD Başkenti’nden ayrıldı.

Zelenski Ukrayna’nın silah ve mali yardım akışını güvence altına almak, kalıcı ve güvenilir bir barışın temelini atmak için gelmişti ama mevcut ABD desteğini de kaybederek döndü. Trump’ın da savaşta ve ülkesinin özgürlüğü için savaşan bir lidere karşı daha hoşgörülü olması beklenirdi.

MOSKOVA’DA BAYRAM HAVASI 

Tüm dünya nefesini tutmuş Beyaz Saray’da olanları izlerken Rusya lideri Putin’in çok mutlu olduğunu tahmin etmek zor değil. Çünkü Beyaz Saray’da Putin olsa ancak böyle bir tablo ortaya çıkabilirdi. Kremlin’den memnuniyet dolu açıklamalar ardı ardına geldi. Nitekim Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, Zelensky’ye yönelik bu aşağılamayı, “Kiev domuzuna Oval Ofis’te hak ettiği tokat” diye tanımladı.

ABD medyasının ağır topları ise Trump ve yardımcısını Rusya yanlısı olmakla suçladı. Dün yaşananlardan sonra Ukrayna’da savaşın Rusya lehine gelişeceğini tahmin etmek zor değil.

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? 

Her şeyden önce Zelenski için işler daha da zorlaşacak. ABD desteğini tümden kaybetti sayılır. Savaş şartlarında nasıl olacak belli değil ama seçime gitme ya da istifa seçenekleri de gündeme gelecektir.

ABD tarafında ise Trump destekçileri, MAGA’cılar Amerikan milliyetçiliğinin dozunu biraz daha arttıracak. Trump’ın dün ‘diktatör’ dediği Zelenski’ye yarın neler diyeceğini tahmin dahi etmek mümkün değil.

Avrupa ise ayağa kalktı. AB liderleri 2 Mart’ta Londra’da acil toplantı yaparak durumu değerlendirecek. Donald Tusk, “Ukrayna yalnız değil.” derken; Macron, “Saldırgan Rusya, mağdur Ukrayna’dır.” dedi.

AB’nin dışişleri ve güvenlik politikası yüksek temsilcisi Kaja Kallas “Ukrayna Avrupa’dır! Ukrayna’nın yanındayız. Saldırganla savaşmaya devam edebilmeleri için Ukrayna’ya desteğimizi hızlandıracağız. Bugün, özgür dünyanın yeni bir lidere ihtiyacı olduğu belli oldu. Bu zorluğu üstlenmek biz Avrupalılara kalmış.” dedi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von Der Leyen ise doğrudan Zelensky’ye hitap ederek şunları yazdı: “Onurunuz, Ukrayna halkının cesaretini onurlandırıyor. Güçlü ol, cesur ol, korkusuz ol. Asla yalnız değilsin. Adil ve kalıcı bir barış için sizinle çalışmaya devam edeceğiz.”

Beyaz Saray’da yaşanan skandaldan sonra Avrupalı liderlerin Avrupa ordusu kurma ve Amerikasız yola devam etme konusunu ciddiyetle ele almaları kaçınılmaz. Zira Avrupalı bir çok yorumcu Trump’ın sadece Zelenski değil Avrupa’yı da aşağıladığını düşünüyor.

JD Vance’nin geçtiğimiz günlerde Münih Güvenlik Konferası’ndaki sert ve buyurgan tavrının Beyaz Saray’da tekrar ettiğini düşünen Avrupalı lider sayısı az değil.

TAMAMEN KEŞFEDİLMEMİŞ SULAR

AB liderlerinin Londra toplantısı sonrası Ukrayna savaşının nereye evrileceğini söylemek zor. Ancak kesin olan bir şey var; Trump’ın kaptanlığındaki ABD keşfedilmemiş sulara açılıyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana devam eden geleneksel ABD dış politikasının sonuna gelindi. Trump açıkça Rusya yanlısı bir politika izliyor ve yarın ne yapacağını kestirmek mümkün değil.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version