Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Trump’ın ikinci dönemi – şimdi ne olacak?

Trump’ın ikinci dönemi – şimdi ne olacak?


PROF. M. EFE ÇAMAN | YORUM

Dünyada yeni bir belirsizlik dönemine giriliyor. Dün (20 Ocak 2025) Donald Trump dört yıllık bir aradan sonra yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. Görevi devraldığı günün ilk saatlerinden önceden hazırlanmış kararnameleri imzalayarak tabiri caizse “hızlı başladı”. ABD-Meksika sınır bölgesinde olağanüstü hal ilan etti; yasadışı göçmen olup suça karışmış seksen küsur bin kişinin acil sınırdışı işlemlerini başlattı; ABD’de kaçak olarak kalanların ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık hakkı tanıyan uygulamayı iptal etti; uyuşturucu kartellerini terör örgütleri listesine aldı. Dahası dört yıl önceki 6 Ocak kalkışmasının faillerini yetkileri kapsamında affetti.

Devir teslim ve yemin töreninde yaptığı konuşma gayet sertti. Başkan yardımcısı James David (JD) Vance’in bu konuşmanın çok daha sert olan tonunu rica minnet yumuşattığı iddiaları var. Konuşmada Trump açıkça ABD yönetici elitine ve hâkim ideolojiye meydan okudu; onların uzantısı olarak gördüğü Biden-Harris yönetimini diplomatik teamüllerin çok ötesinde bir doğrudanlıkla tenkit etti, ABD’nin başarısızlığının ve gerileme döneminin sona erdiğini ilan etti. Woke kültürü denen bazılarına göre aşırı liberal, bazılarına göre dejenerasyona yol açan, bazılarına göre de radika sol ve anti Amerikan bir grup tarafından topluma empoze edilen ideolojinin de son bulacağını keskin ve keskin bir dille ifade etti. Bu kültür bilindiği üzere LGBTQ+ gibi, ırksal veya ırksallaştırılmış topluluklar gibi, Müslümanlar gibi toplumsal grupların korunmasını ve toplum hayatına daha fazla katılımlarını sağlamayı amaçlıyordu.

Trump ve Vance yönetimi şimdi Amerikan tabanından gelen itirazları siyasete yansıtacak politikaları hayata geçirecek. ABD’de elitler dışında toplum kesimlerinin geniş oranı bahsettiğim grupların ve onların korunmasını amaçlayan politikaların karşısında. Trump’ın ikinci kez göreve gelmesi, hem de tüm geleneksel medya açıkça güçlü bir şekilde, yedi-yirmi dört kendisini ve siyasal duruşunu eleştirmişken, bu eğilimin gücü hakkında bir fikir verebilir.

ABD’de önümüzdeki dört yıl DEI (Çeşitlilik, Eşitlik/Eşitçilik ve Kapsayıcılık) politikalarının tümüyle iptal edildiği bir dönem olacak. Kimlik politikaları olarak adlandırılan, çok-kültürlülüğü esas alan bu pozisyon karşısında çok güçlü bir sağ tepki var. Hristiyan-Yahudi, muhafazakâr, Amerikancı, MAGA’cı (Amerika’yı Yeniden Büyük Yap’çı) siyaset ekolü şu an ABD’deki en güçlü politik-ideolojik siyasi hareket.

Bu ciddi bir siyasi dönüşüm, hatta daha da ötesinde bir sağ-devrim denilebilir.

ABD’nin eski melting pot (tüm unsurları eriten bir tencere) siyaseti geri döndü. Hristiyanlık, Amerikan değerleri, kültürel birlik ve birliktelik, fırsat eşitliği gibi değerler, çok kültürlülük yaklaşımının yerine devreye sokuluyor. Bu durum sadece siyahları, Latinoları, Asyalıları, LGBTQ+ bireyleri değil, kendisini Müslüman olarak tanımlayan ağırlıklı olarak Arap ve Ortadoğulu grupları ve bireyleri de baskı altına sokacak. Bahsettiğim baskı kanunsuzluk ve despotizmden kaynaklı değil; asimilasyonu kabule dayalı bir kimliksel baskıdır. Birçok konunun başta okul müfredatları olmak üzere değiştiğini göreceğiz.

Dış politikada da sert virajlar olacak gibi görülüyor.

Trump, Ortadoğu’da son derece sert bir tutum izleyecek. İsrail’in ve İsrail-ABD ittifakının hiç olmadığı kadar güçlendiği bir dört yıl olacak. Bu süreçte Kürtler de ABD tarafından diğer bir ayrıcalıklı grup haline gelecek. Radikal İslam veya İslamcılık ideolojileri de bu sürecin kaybedenleri arasında olacak. İran mutlak surette Trump-Vance yönetiminin hedefinde bir ülke ve kanımca İran’da rejim değişikliği olası. Türkiye konusu muallâkta çünkü Türkiye çok kimlikli ve çok işlevli bir ülke! Bir bukalemun gibi olduğundan Ankara’nın dans-raks yeteneği olacakların hangi yönde gerçekleşeceğini belirleyecek.

Avrupa için geçici cicim dönemi bitiyor. Trump başta Ukrayna olmak üzere artık Avrupa güvenliği için ekonomik bir güvence olmayacak. Diğer bir ifadeyle paralar suyunu çekecek. NATO katkı oranlarının derhal ödenmemesi durumunda bazı yaptırımlar gelebilir. Bunun ardından ABD NATO’yu fiilen işlevsizleştirebilir veya Trump eğer isterse NATO tümden lağv edilebilir. ABD savunmasının Avrupa’dan Arktik-Kanada-Grönland hattına çekiyor. Avrupa Rusya’yla baş başa kalacak. Bu Ukrayna için kötü haber demek. Çünkü Muhtemelen Rusya bazı tavizler koparacak ve Ukrayna’dan kaptıkları yanına kar kalacak. Bunun karşılığında ABD askeri yığınağını kendi kıtasına ve muhtemelen de Ortadoğu’ya yoğunlaştıracak.

Bu dönemde ABD’de ciddi bir ekonomik büyüme gözlemlenebilir. Buna karşılık AB’nin küresel ekonomideki payında ciddi bir azalma meydana gelebilir. Çin, ABD’nin tutumuna ve gelişimine bağlı olarak yine bu sürecin kaybedeni olabilir. Rusya ise Avrasya’da daha ciddi bir tehdit halini alabilir. Bunların bir yansıması olarak Rusya’nın Almanya başta olmak üzere Avrupa ile ilişkilerinde bir başatlık durumu söz konusu olabilir. Avrupa’da aşırı sağ patlama yapacak. Almanya’da bu sürecin mutlak kazananı AfD olacak. Fransa’da da Macron sonrası aşırı sağ bir iktidar olası. Bunun bir domino etkisi yapması ve tüm kıtayı kapsaması imkân dâhilinde.

Küresel iklim meselesinde ciddi bir boşluk dönemine giriliyor. ABD dün Trump’ın kararıyla resmi olarak Dünya Sağlık Örgütü’nden (WHO) ve Paris Anlaşması’ndan çekildi. Kanada da çok yakında Pierre Poilievre’in seçimleri kazanması halinde – ki muhtemelen kazanacak –  petrol kaynaklarını tümüyle devreye sokacak. Kanada ve ABD arasında ekonomik karşılıklı bağımlılık zaten fiilen tek pazar seviyesinde; şimdi sürecin gidişatına bağlı olarak ekonomik entegrasyona geçilebilir. Trump şu an gümrük vergilerini arttırarak Kanada’yı sıkıştırmayı deniyor. Ama bunun sonunda pragmatik bir noktaya gelineceğini öngörüyorum. Trump-Poilievre ikilisi bunu yapmayı seçecek kanısındayım.

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version