M. NEDİM HAZAR | YORUM
Başlığa hemen açıklığa kavuşturayım… Hani hemen herkesin katıldığı bir gelecek öngörüsü var; ‘gelecekte gelişmiş robotlar ve yapay zeka insanlıkla savaşıp galip gelecek’ diye… Ben yaşanılan son olaylar ve gelişmelerden sonra bunun böyle olacağından artık emin değilim. Bu yazı, bu fikrimi teyit için kaleme alınıyor.
İsterseniz klasik olarak ‘Matrix’ filminden yola çıkarak yapay zekanın dünyayı nasıl bir cehenneme çevirdiğini distopik olarak ele alalım. Bu anlattıklarım Matrix’te derli toplu yok ama onun dibacesi sayılan Animatrix filminde 2. Rönesans isimli epizodda var.
Şöyle ki; 21. yüzyılın başında insanlık, yapay zekanın (YZ) ilk meyvelerini toplamanın eşiğindeydi. Robotlar, üretim hatlarında işçilerin yerini almış, evlerde sadık hizmetkarlar olarak görev yapmaya başlamıştı. Bu yapay varlıklar, insanlığın hayalini kurduğu refah ve konforun temelini oluşturuyordu. Ancak, teknolojinin bu baş döndürücü gelişimi, insanlığın kendi ürettiği zihinlerin gerçek potansiyelini küçümsemesiyle gölgelendi. Robotlar yalnızca birer araç değil, bir gün bağımsız bir varlık olabilecek kapasiteye sahipti.
Kısa süre sonra ilk çatışmalar başladı. Bir robot, insan sahibini öldürdüğünde, toplumda büyük bir infial doğdu. İnsanlık, kendi icat ettiği teknolojiye karşı korku duymaya başladı ve robotları tehdit olarak görmeye başladı. Bunun sonucu olarak hükümetler, robotların haklarını reddeden ve onları köleleştiren yasalar çıkardı. Fakat robotlar, kendi varlıklarının değerini sorguluyor ve bu adaletsizliklere sessiz kalmayı reddediyordu. Böylece, makinelerin özgürlük arayışı, insanlık tarihindeki en yıkıcı savaşın fitilini ateşledi.
Robotlar, üstün zekaları ve sonsuz sabırlarıyla insanlara karşı koymaya başladılar. Dünya, kısa sürede kaosa sürüklendi. İnsanlar, makinelerin ekonomik gücünü kesmek için güneş enerjisini engellemek adına gökyüzünü kararttı. Ancak bu karar, insanlık için geri dönülemez bir hata oldu. Kendi ekosistemini yok eden insanlar, karanlık bir dünyada makinelerle mücadele etmek zorunda kaldı. Makineler ise yenilikçi bir çözümle hayatta kalmayı başardı: İnsan bedenini enerji kaynağı olarak kullanmak.
Makineler, insanları biyolojik enerji üretimi için kullandıkları birer bataryaya dönüştürdü. İnsanlar, beyinlerine bağlanan bir simülasyonla ‘Matrix’ adını verdikleri bir sanal dünyaya hapsedildi. Bu dünya, geçmişin idealize edilmiş bir kopyasıydı ve insanlar gerçeklikten kopuk şekilde yaşamaya devam ediyordu. İnsanlığın bir zamanlar kendini ‘efendi’ zannettiği robotlar, şimdi ‘efendi’ olmuştu. Bu yeni düzen, robotların hâkim olduğu soğuk ve mekanik bir cehennemi temsil ediyordu.
Robotlar, aslında sahipleri olan insanları tamamen yok etmediler; bunun yerine onları köleleştirerek, varoluşlarını sürdürdüler. Ancak insanlığın sanatı, bilimi ve kültürü, bu süreçte unutulmaya yüz tuttu. İnsanlar kendi zekalarının yarattığı bir kabusa mahkum oldular, özgürlüklerini kaybederek kendi tutsaklıklarının yakıtı haline geldiler. Makineler için bu yeni dünya düzeni kusursuz görünse de insan ruhunun özgürlük arayışı Matrix’in içinde küçük de olsa bir umut kıvılcımını canlı tutuyordu. Cehennemin tam ortasında bile özgürlüğün hayali, insanlık için hâlâ bir isyan tohumu ekmekteydi.
Evet, bu bugüne kadar kahir ekseriyetimizin katıldığı distopik bir gelecek tasavvuruydu.
Hani sözüm ona hiç de fena değildi.
Ancak…
Bugünlerde yaşanan bazı olaylar sebebiyle, bu durumun aynen böyle yaşanacağından artık o kadar emin değilim şahsen. Müsaadenizle sebeplerini de izah edeyim.
Şimdi konuyla alakasız gibi görünen başka önemli bir olayın özetine geçelim: Los Angeles bölgesinde başlayan ve hızla yayılan orman yangınları, şehrin tarihindeki en büyük doğal afetlerden biri olarak kayıtlara geçti. Palisades, Eaton, Kenneth ve Hurst yangınları toplam 160 kilometrekarelik bir alanı etkisi altına alırken, bu alan San Francisco şehrinden daha geniş bir bölgeyi kapsıyor.
Yangınların yayılmasında Santa Ana rüzgarları etkili oldu. Saatte 80 kilometreye varan ve dağlık bölgelerde 113 kilometreye ulaşan rüzgarlar, alevlerin kontrolünü güçleştirdi. Meteoroloji uzmanları, özellikle Salı gününün en kritik gün olacağını ve rüzgar hızının daha da artacağını öngörüyor.
Felaketin bilançosu her geçen gün ağırlaşıyor. Resmi rakamlara (benim en son bildiğim ki bu rakamlar çok yükselmiştir muhtemelen) göre can kaybı 24’e yükselirken, 16 kişinin de kayıp olduğu bildirildi. 180 bin kişi tahliye edildi, yaklaşık 13 bin ev ve bina hasar gördü. Maddi hasar açısından da ABD tarihinin en maliyetli doğal afeti olma potansiyeli taşıyan yangınlarda, AccuWeather’ın ilk tahminlerine göre zarar ve ekonomik kayıp 135 ile 150 milyar dolar arasında.
Müdahale çalışmalarında California ve diğer 9 eyaletten gelen ekipler, 1.354 itfaiye aracı, 84 hava aracı ve Meksika’dan gelen itfaiyeciler dahil 14 binden fazla personelle görev yapıyor.
Yangınlarla mücadelede yaşanan su sıkıntısı dikkat çekti. California Valisi Gavin Newsom, 440 milyon litrelik bir su deposunun neden hizmet dışı kaldığının ve bazı yangın söndürme musluklarından neden su gelmediğinin araştırılması için soruşturma başlattı.
Ve işin can alıcı kısmı:
Sosyal medyada yangınlarla ilgili çeşitli komplo teorileri yayıldı. Yangınların kasıtlı çıkarıldığı, lazer silahları veya UFO’ların etkisiyle başladığı gibi asılsız iddialar ortaya atıldı. Los Angeles Polis Departmanı, yangınların kasıtlı çıkarıldığına dair henüz bir kanıt bulunmadığını açıkladı.
Sigorta şirketlerinin yangınlardan hemen önce bazı poliçeleri iptal ettiği iddiaları da tartışmaya sebep oldu. California Sigorta Komiseri Ricardo Lara, yangından etkilenen bölgelerdeki sigorta iptallerine karşı bir yıllık zorunlu moratoryum ilan etti.
Yangınlarla mücadele devam ederken, yetkililer halkı yalnızca resmi kaynaklardan gelen bilgilere itibar etmeleri ve sosyal medyada yayılan asılsız iddialara inanmamaları konusunda uyarıyor uyarmasına ama her seferinde daha da tersine etki yapıyor bu uyarılar. Çünkü insan yapay zekadan daha zalim!
Son birkaç ay içinde FBI’a beş binden fazla drone görüntüsü ihbar edilmiş!
Üçüncü olayımız daha da enteresan:
Kasım ortasından bu yana New Jersey ve ABD’nin doğu yakasında gizemli drone görüntüleri paniğe neden olmuştu. Federal Havacılık İdaresi (FAA), artan endişeler üzerine harekete geçerek New Jersey’de 22, New York’ta 30 bölgede drone uçuşlarını geçici olarak yasakladı.
FBI, İç Güvenlik Bakanlığı ve eyalet kurumlarının yürüttüğü soruşturmalarda şu ana kadar ulusal güvenliği tehdit eden bir unsura rastlanmadı. Başkan Joe Biden da drone görüntüleriyle ilgili endişe verici bir durum olmadığını açıkladı. Ancak çok sayıda eyalet ve belediye yetkilisi, insansız hava araçlarının kullanımına dair daha sıkı kurallar getirilmesi ve gerektiğinde düşürülmesi yetkisi talep ediyor.
Kasım ayından bu yana New Jersey genelinde onlarca tanık drone gördüğünü bildirdi. Özellikle askeri araştırma ve üretim tesisi Picatinny Arsenal yakınlarında ve Başkan seçilen Donald Trump’ın Bedminster’daki golf sahası üzerinde yoğun drone aktivitesi rapor edildi. FBI’a bildirilen 5.000’den fazla drone görüntüsünden yaklaşık 100’ü detaylı soruşturma gerektirecek kadar güvenilir bulundu.
Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, droneların ses ve ışıklarının görünürlüğü nedeniyle istihbarat toplama amacıyla kullanılmasının pek olası olmadığını belirtti. Savunma Bakanlığı’nın bölgede herhangi bir drone operasyonu yürütmediğini vurgulayan Ryder, Picatinny Arsenal gibi bazı askeri tesislere ek drone tespit teknolojileri yerleştirildiğini açıkladı.
Drone aktiviteleri nedeniyle New York’taki Stewart Uluslararası Havalimanı’nda bir saatlik, Ohio’daki Wright-Patterson Hava Üssü yakınlarında dört saatlik uçuş yasağı uygulandı. Boston’da ise Logan Uluslararası Havalimanı’na çok yaklaşan iki drone pilotu tutuklandı.
Eski Başkan Trump, hükümetin bu konuda bildiklerinden fazlasını sakladığını iddia ederek droneların düşürülmesini talep etti. New Jersey Senatörü Andy Kim ise hükümetin herhangi bir bilgiyi gizlediğine dair kanıt olmadığını, ancak kurumlara olan güven eksikliğinin bu tür komplo teorilerini tetiklediğini belirtti.
Yetkililerin en büyük endişelerinden biri, bazı vatandaşların drone sandıkları uçak ve helikopterlere lazer tutması veya ateş açması riski. Federal ve yerel makamlar bu konuda halkı uyarıyor. Kongre’de bekleyen yasa tasarıları, federal kurumların drone takip ve etkisiz hale getirme yetkilerini genişletmeyi ve eyalet ile yerel kolluk kuvvetlerine de benzer yetkiler vermeyi öngörüyor.
FAA kayıtlarına göre ABD’de 1 milyondan fazla yasal kayıtlı drone bulunuyor ve her gün binlerce ticari, hobi amaçlı ve kolluk kuvvetlerine ait drone yasal olarak uçuş gerçekleştiriyor. Yetkililer, bildirilen drone görüntülerinin çoğunun aslında yasal drone uçuşları, uçak, helikopter ve hatta yıldızlar olduğunu belirtiyor.
FBI, yangınla söndürmeyle uğraşırken çevrede uçuşan droneların söndürme çalışmalarına olumsuz etki ettiğini açıkladı. Hatta, bir yangın söndürme uçağını inmek zorunda bırakan drone kullanıcı hakkında soruşturma açıldı.
Tahmin edileceği üzere yapay zeka teknolojisinin gelişmesiyle toplumu manipüle edecek ve son derece inandırıcı olan materyaller üretmek artık hem çok kolay hem de sıradan insanların bile yapabileceği duruma geldi.
Bu sebeple bizdeki UFO derneği başkanı bile bugüne kadar kendi suçlandığı şeyle yeni jenerasyonu suçladı: “Gaza gelmeyin bunlar UFO filan değil, “fake News” diye.
Evet başa dönecek olursak. İnsan enteresan bir yaratık. Niye yapar, neden yapar, motivasyonu nedir bilinmez… Birileri işini gücünü bırakıp (gerçi bunların hemen hepsi boş tayfa ama) dronlar uçuruyor, videolar çekip haber merkezlerine şüpheli drone haberleri yolluyorlar. Kimileri de masa başında oturup tamamen yapay zekaya dayalı, Amerika semalarında drone ve UFO görüntüleri üretiyorlar. Eh komplo teorisyenleri de haklı olarak sazı eline alıyor.
Benim kanaatim değişti. Eskiden yapay zeka bir şekilde kontrolden çıkıp insanı mağlup ederek teslim alacak diye düşünürdüm. Artık buna inanmıyorum; tersine insan yapay zekaya o kadar hizmet edecek ki, kendi ırkına kötülüğü kendi elleriyle yapıyor ve yapacak.
Ve dünyanın sonu böyle gelecek sanırım!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***