HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Barcelona ve Manchester City, Avrupa futbolunun iki devi. Bir tarafta 125 yıllık tarihe sahip Barcelona, diğer yanda 2008’de Abu Dabi United Group’un satın almasıyla adını kısa sürede ezberleten Manchester City. Barcelona’nın 2008’de başlayan ‘muhteşem dönemi’ 2018’de sonlanırken; Manchester City, 2016’da Pep Guardiola’nın gelmesiyle şaha kalktı.
Son 4 yılda Premier Lig’in zirvesini parselleyen City’de çarklar 2 aydır durma noktasına geldi. Geçen yıl ezeli rakip Real Madrid’in ardından ligi ikinci sırada tamamlayan Barcelona, sezona Alman Hansi Flick yönetiminde ‘mutlak şampiyonluk’ parolasıyla başladı. Ancak 1,5 aydır Barcelona’nın da düzeni alt üst oldu. City’de Pep Guardiola, Barcelona’da Hansi Flick kötü gidişata ‘dur’ diyemiyor.
Pep Guardiola, 2008’te Barcelona’nın başına geçtiğinde ‘çıraklık dönemini’ bile bitirmemişti. Tüm tecrübesi bir yıl çalıştırdığı Barcelona B takımından ibaretti. Dünya devinin başına bir ‘çaylağın’ geçmesi en çok rakipleri Real Madrid’i mutlu etmişti. 37 yaşındaki Pep Guardiola ilk yılından itibaren başarıya ulaşıp, kısa sürede ‘futbolu değiştiren adam’ olarak nam saldı.
4 yıllık Barcelona macerasına 3 La Liga ve 2 Şampiyonlar Ligi kupası sığdırdı. Muhteşem ötesi başlayan kariyeri Bayern Münih ve Manchester City’de de devam etti. Kariyerinde gördüğü en kötü lig derecesi üçüncülük oldu. O da City’ye geldiği henüz Premier Lig’e alışmadığı ilk yılında geldi.
Pasa dayalı topa hakim olma özelliğiyle öne çıkan Guardiola’nın oyun sistemi, çok sayıda teknik direktörün örnek almasıyla futbolun değişim geçirmesine de sebep oldu. Kalecinin pasla oyun başlatması Guardiola ile futbolun gündemine girdi. Her çıkışın mutlak bir inişi oluyor. Sürekli zirve mümkün olmuyor. Bu durum Guardiola için de geçerli olduğunu ortaya koydu.
City’nin önlenemeyen düşüşü 30 Ekim’de Lig Kupası son 16 turunda Tottenham’a 2-0 yenilmesiyle başladı. Ardından Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nde sıralı mağlubiyetler dönemi başladı. Lig, kupa ve Avrupa arenasında çıkılan 12 maçta hanesine sadece bir galibiyet yazdırabildi. O tek galibiyet aralık başında Nottingham Forest karşısında geldi. Ligde üst üste tam 4 yenilgi gördü. Guardiola kariyerinin birçok ilkini 2024-25 sezonunun devresi dolmadan yaşadı. Son iki haftayı yenilgiyle kapatan City, sıralamada 6. basamakta yer alıyor.
City’nin başı sadece saha sonuçlarıyla dertte değil. Bir de üzerinde sallanan ceza kılıcı var.
Premier Lig yönetimi, Şubat 2023’te bağımsız kurulun gerçekleştirdiği soruşturma sonucu Manchester City’nin 2009’dan bu yana finansal fair play kurallarını 115 kez ihlalinin tespit edildiğini duyurdu. Mart 2025’e kadar sonuçlanması beklenen ve Manchester City’nin ciddi cezalar alabileceği öne sürülen dava, kulüp üzerinde ”Demokles’in kılıcı” gibi sallanırken kara bulutlara da neden oluyor. Manchester City’nin suçlu bulunması halinde küme düşme, Lig Kupası, FA Cup, Şampiyonlar Ligi ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası’ndan men cezası alabileceği öne sürülüyor.
Hansi Flick, Barcelona’nın başında iyi başladığı ligde üst üste aldığı kötü sonuçlarla zor bir dönemece girdi.
Gelelim City’nin dert ortağı Barcelona’ya…
Barcelona, Bayern Münih’te kısa zamanda devasa başarılara imza atan Hansi Flick’le yeni bir başlangıç hedefindeydi. Dev kulübün son yıllarda mücadele ettiği rakiplerden biri de ekonomik sıkıntılardı. Gelir gider dengesindeki uyumsuzluktan dolayı Lionel Messi bile yuvadan uçmak zorunda kalmıştı. Messi, maaşında indirime gitmesine rağmen yapılan yeni sözleşme La Liga yönetiminde onaylanmayınca, gözyaşları içinde PSG yolunu tutmuştu.
Son yıllarda Barcelona can mı canan mı arasında tercihe zorlanmış, can deyip cananı (şampiyonluk) ikinci plana atmıştı. Real Madrid’in şaşalı transferine Barça taraftarı gıptayla bakar olmuştu. Ekonomik sıkıntısının bir başka sebebi de kulübün ünlü stadı Nou Camp’ı yıkıp, yeniden inşa etmesiydi. 2023-24 sezonunda efsane stadına veda eden Barcelona, maçlarını 1992 Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapan Estadi Olímpic Lluís Companys’da oynamaya başladı. Nou Camp, rakiplerin korkulu rüyasıydı. Yeni adreste büyü devam edecek miydi?
2022-23 sezonunda Nou Camp’ta bir yenilgi gören Barcelona yeni adresinde geçen yıl 3 kez rakiplerini 3 puanla uğurladı. Bu yıl da kötü gidişat devam etti. Sahasında çıktığı 8 maçın 5’inden 3 puan çıkaran Barcelona, 3 maçtan ise puansız ayrıldı. Hem de daha sezonun ilk devresinde.
Rüya gibi başlayan sezon 10 Kasım’da kabusa evrildi. Real Sociedad deplasmanında alınan 2-1’lik yenilgi pandoranın kutusunu açtı. 7 maçta sadece bir galibiyet alan Barcelona, 4 kez sahadan puansız ayrıldı. 4 yenilginin 3’ü kendi sahasında geldi.
Ligde Madrid ekipleri Real ve Atletico’nun nefesini ensesinde hisseden Barcelona için Atletico Madrid maçı bir dönüm olacaktı. Kötü gidişata dur demenin yanında rakibinin puan farkını kapatmasına engel olacaktı. Sezonun en iyi maçlarından birini oynayan Barcelona güçlü rakibini adeta sahadan sildi. Pedri’nin golüyle 1-0 öne geçti. Maçın kırılma anı 58. dakikada Raphinha’nın aşırtma vuruşunun üst direkten dönmesi oldu.
Barcelona kalesinde iki pozisyon bulan Atletico ikisini de golle sonuçlandırdı. 60’da De Paul beraberliği, 90+6’da Sörloth galibiyeti getiren golü attı. Atletico Madrid tam 18 yıl sonra Barcelona’yı evinde yenmeyi başardı. İspanyol basını, ‘hak edilmemiş bir galibiyet’ yorumunu yapsa da bu skor Barcelona’yı liderlikten etti. Hem de bir maç fazlasına rağmen Atletico Madrid’in 3 puan gerisine düştü. Hemen bir puan gerisinde üçüncü sıradaki Real’in ise iki maçı eksik.
City’nin kabusu Rodri’nin, Barcelona’nın ise Lamine Yamal’ın sakatlanmasıyla başladı. Guardiola Rodri’nin, Flick ise Yamal’ın yerini dolduramadı. İki dev ekip Noel tatiline kabus sonuçlarla girdi. Bu türbülanstan çıkmaları biraz zor gözüküyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***