Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan’dan ders alsaydınız böyle rezil olmazdınız!

Erdoğan’dan ders alsaydınız böyle rezil olmazdınız!


YORUM | ADEM YAVUZ ARSLAN

Gözümüz kulağımız Suriye, Ukrayna, Lübnan, Gazze veya Washinton Dc gibi sıcak bölgelerdeyken hiç umulmadık bir şey oldu ve Güney Kore’den sıkıyönetim yani darbe haberi geldi.

İlk etapta ‘Yanlış mı duydum, Kuzey Kore olmasın’ diye baktım ama doğruymuş, Güney Kore’de meclis kapatılmış, sıkı yönetim ilan edilmiş ve asker sokağa çıkmış.

Biz ‘yok artık daha neler’ derken olaylar hızlı gelişti.

Cumhurbaşkanı Yeol ‘tanıdık’ bir söylemle ‘dış güçleri’ işaret edip sıkı yönetim ilan edince milletvekilleri ve halk sokağa döküldü.

Demir parmaklıkları aşan vekiller parlamentoya girip darbeye karşı durdu. Cumhurbaşkanı ilerleyen saatlerde ‘sıkıyönetim’i askıya almak zorunda kaldı.

Güney Kore lideri hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve iktidarını kaybetme tehlikesini atlatabilmek için kendi kendine darbe organize etti ama işler ters gitti. İktidarını garanti altına almaya çalışırken sonunu getirdi denebilir.

Bu krizden çıkması artık mümkün değil.

Açıkçası Yoel’in neden başarısız olduğu çok açık. Herşeyden önce dersine çalışmamış.

Sadece Erdoğan’ı  takip etse, onun yaptıklarını kopyalasa hem kahraman olur hem yolsuzluk iddialarından yırtar hem de tek adam rejimi kurardı.

Güney Kore lideri ne mi yapmalıydı?

Gelin 15 Temmuz örneği’ne bakalım. Öncelikle çakma darbe yapmak gerçeğini yapmak kadar zordur. Aylarca çalışmanız, kılı kırk yarmanız ve en ince ayrıntıyı bile atlamamanız gerekir.

Başarılı bir çakma darbe için ilk iş medyayı ele geçirmek olmalı.

Yazılı, görsel ve dijital medya tamamen kontrolünüzde olmadan darbe yapamaz, tek adam rejimi inşaa edemezsiniz. Medyayı tamamen ele geçirmek de akşamdan sabaha olmaz. Yıllara yayılan bir plan yapmanız gerekir. Kimisini vergi cezasıyla kimisini yandaş işadamlarına satın aldırarak, biat ettiremediklerinizi de polis zoruyla ele geçireceksiniz. Bir yandan biat etmeyenleri sustururken öbür taraftan kendine bağlı internet trol ordusu ve medya kuracaksın.

Unutmayın. Her iktidar koalisyonlar bütünüdür.

Bu yüzden ‘düşmanlarınızı‘ bölecek, onlarla anlaşmalar yapacaksınız. Merak etmeyin hedefinize ulaştıktan sonra kimse katillerle anlaşıp onları cezaevinden çıkarmanızı sorgulayamaz.

Bir sahte darbeyi dışarıdan planlayamazsınız, ordunun içeriden işbirlikçilerinizin olması gerekir.

Topluma tabi bu arada uluslararası medyaya da, yandaş medya ve güdümlü siyasiler eliyle darbe beklentisi pompalayacaksın. Bir yandan da hem asker hem de sivil bürokrasi eliyle fişleme ve çökme operasyonlarına hazırlık yapman gerek.

Darbe mizanseni başlayınca kimi nereden ne zaman alacağını, kaç bin kişinin tutuklanacağını hatta onların yerine atayacağın rejim kuklalarının listesi hazır olmalı.

Başarılı bir self coup’un olmazsa olmazı, Genelkurmay başkanı ve komutanlarının sizin yanınızda olmasıdır. Onlar astlarına darbe yapacakları yönünde hava estirecekler.

Yani ikili oynayacaklar.

İstihbarat örgütünün başına ‘sır küpü’nü atayacaksın. O içeriden planlamasını yapacak. Bağlantılı gruplarla ülkenin her yerinde bombalar patlatacaksın. Bir yandan da daha büyük saldırılar geleceğine dair istihbarat notları dağıtacaksın ki ortam ısınsın, askerleri terör saldırısı için tetikte tukacaksın ki tuzağa düşmeleri daha kolay olsun.

Mizansen darbe için belirlenen tarihten bir hafta önce ortadan kaybolacaksınız. Yanınıza askeri yaverinizi de almayacaksınız ki hikaye bozulmasın.

Genelkurmay Başkanı darbenin başındaymış gibi gözüküp askerleri tuzaklarken meclisten darbe sonrası için yasalar çıkartacaksınız. Mesela özel durumlara müdahale imkanı veren EMASYA ve yurt dışına kaçan darbecileri iade almak için Belçika Şartı gibi düzenlemeleri çıkartacaksınız ki darbe başlayınca eliniz rahat olsun.

Paramiliter gurupları ayarlayacaksınız, kışlalardan çıkışı engellemek için kum dolu kamyonlarınız hatta silahlı parti üyeleriniz önceden hazırlanacak ki, işaret gelince herkes sokağa fırlasın.

Sözde darbe anında generallerin hepsi düğünlerde eğleniyor olmalı.

Bir pilotu ayarlayacaksınız ki o da gitsin darbeyi ihbar etsin. Böylece kendi planınızı rahat uygulayın. Sonra ihbarcı binbaşıyı istihbarat kadrosuna alıp herkesten kaçırın.

Yüzünü kimse bir daha göremesin.

Kiliseleri hazır bekletecek, her yerden çan sesleri yükselteceksiniz. Bunu sakın ihmal etmeyin, sokakların nabzı için bu çok önemli.

Din adamları sahaya inecek. Bütün bunları yaparken gerekli tedbirleri aldık ve darbeyi önledik diyebilmek için mizansenleri de unutmayacaksınız.

Genelkurmay başkanınız darbeciymmiş imajı verip tuzağa düşürülen askerleri oyalayacak. Gece boyu çay kahve içip ülke meseleleri ile ilgili konuşacak.

Bu esnada pijamasıyla evinde torunuyla oynayan bir general bulacaksınız. Eh darbenin bir numarası olmalı değil mi ? Onu da darbe merkezi denen yere görevlendireceksiniz ki eskik bir şey kalmasın.

Askerler tuzağa düşürülürken İstihbarat başkanınızla Genelkurmay Başkanınız beraber olacak ama siz siz darbeyi eniştenizin araması ile haber alacaksınız. Fakat hafızanız güçlü değilse büyük yalanlar söylemeyin sonra darbeyi öğrenme şekliniz ve zamanınız için 4 farklı saat verebiliyorsunuz!

Yalanı daha da kanırtmak için torunumla İncil okuyorduk filan demeniz de gerekebilir. Sonro o anda çekilen fotoğrafı seçim öncesi piyasaya verirsiniz.

Bir taşla iki kuş vurursunuz.

Genelkurmay Başkanınınızın görev verdiği askerler henüz kışlasındayken sizin ayarladığınız bir tim otelinize saldırıp iki polisi öldürür. Böylece siz canıma  kastettiler yalanı söyleyebilirsiniz.

Ayrıca sonra bu helikopterlerle gelen askerlerin izini sileceksiniz. Sorulursa da araştırtmayacaksınız.

Darbe havası oluşsun diye sağa sola yerleştirdiğiniz keskin nişancılar sivilleri öldürecek. Ne kadar kan dökülürse o kadar iyi olur. Ama siz siz olun sniperlara ordu da olan malzemeden verin. Ölen sivillerden ordu envanterinde olmayan mermiler çıkınca sorun oluyor bu durum.

Meclis iradesine saldırıldı diyebilmek için Parlamento’ya önceden bomba yerleştirip mizansen patlatmalar yapmayı ihmal etmeyin. Saray’ınıza da saldırtın ki daha inandırıcı olsun. Ama Saray’a saldırı ciddi olmasın, istinat duvarının dışına bomba attırmanız yeterli.

Tabi darbe işi ciddi bir iş.

Kazara gerçeğe dönmesin diye araya kontrol sibopları koymayı unutmayın. Onu size istihbarat başkanınız sağlayacak. Bazı uçakları kimliği belirsiz kişilerce kullandırtın ki ihtiyaç halinde orayı burayı bombalamaktan geri durmasın.

Bu esnada Seul’ün sembollerinden İncheon Köprüsü’ne asker çıkaracaksınız.

Askeri okul öğrencileri olacak. Ama tek taraflı trafiğe kapatacaksınız. Tüm dünya televizyonlarında o görüntü ”Kore’de darbe” diye flaş haber olacak. Merak etmeyin kimse ‘Inceon köprüsünün tek şeridini kapatıp darbe mi olur’ demeyecektir. Diyen olursa da darbeci suçlaması yapar geçersiniz.

Her adımda medyadaki adamlarınız gaz vermeyi sürdürecek.

Halkı sokağa dökecek. Yeni bir hikaye yazmanız için halkın sokaklarda olması gerekir. Sahte kahramanlar üretmeniz lazım.

FACETIME İHMAL EDİLMEMELİ

Darbeciler tuzağa düşünce televizyona facetime dan bağlanıp ‘karanlık ve gizli bir yerde darbeye direnen lider’ imajı çizeceksiniz ki inandırıcı olsun. Genelkurmay Başkanınız, İstihbarat Başkanınız ve oyundaki komutanlarınız rollerini iyi oynadıklarından emin olmak için eskiden general olan bir milletvekilinize koordinasyon işi vereceksiniz. O general evinde çalışan genç kadının ölümünden sorumlu olsa da önemli değil.

Kuvvet komutanları düğünde, otoparkta saklanacak ama asla görevlerinin başına geçmeyecekler. Kendi astları ile irtibata geçmeyecekler. Kendi telefonlarıın kapatıp patates hatlarla darbenin ortağı olan askerlerle koordine olacaklar.

‘ADİL ÖKSÜZ’ OLMADAN OLMAZ; İHMAL ETMEYİN

Genelkurmaybaşkanınız sizin saklandığınız otelden ayrıldıktan sonra darbe görevi verdiği askerleri oraya yollatacak. Bu esnada tüm suçun atılacağı gruptan ayarladığınız‚ Adil Öksüz gibileri suç mahalline getireceksiniz. Bakın bu aşama çok önemli. Suçlayacağınız kesimden insanların suç mahallinde olması olmazsa olmaz. Sonra o grubun liderini bir yardımcınız karakolda ziyaret eder ve serbest bırakılmasını sağlar. O da işini yapmanın rahatlığı ile elini kolunu sallayarak gezer. Merak etmeyin kimse böyle saçmalık mı olur demeyecektir.

Çok sıkışırsanız ‘Adil Öksüzün yaşlı kayınvalidesi’ni filan tutuklarsınız.

Olurda işler ters giderse diye 4 farklı havalimanında 4 ayrı özel uçak hazır bekletin. Ne olur ne olmaz, can tatlı sonuçta!

Bu esnada ‘bir kahraman’ ve bir hain senaryosu hazırlamayı unutmayın.

BİR KAHRAMAN BİR HAİN LAZIM

Üst düzey bir generali özel izinle ve özel uçakla başkente getirtip, önüne kırmızı halı serip sonra emrindeki askere infaz ettirin.

Sonra görev verdiğiniz diğer askere o askeri infaz ettirin. Böylece tuzağa çektiğiniz generalin konuşma imkanı da olmaz. Bir haininiz bir de kahramanınız olur. Üzerine hikaye inşaa edersiniz. Kahramanın adına üniversiteler açar, heykelini meydanlara dikersiniz.

Arada inandırıcı olması için başbakanı infaz ettirmeniz lazım.

İstinhbarat başkanınız baş papaz ile gece yarısı çorba içecek. Başbakanın telefonuna çıkmayacak.

İNANDIRICI OLSUN DİYE BAŞBAKANA SUİKAST PLANLAYIN

İleride başbakan istihbarat başkanına ‚ben eşek başımıyım neden bana haber vermediniz deyip istihbarat başkanını görevden almak isterse siz istihbarat başkanını kendinize bağlar başbakana da ‘karıştırma bu işleri, işine bak sen‘ der fırçalarsınız. Adam kim vurduya gitmediğine dua eder, gönlünü alacak bir iki makam verirsiniz susar!

Devlet ajansı ve televizyonu ile henüz gözaltına alınıp ifadesi dahi alınmamış komutanların darbe itiraflarını yayınlarsınız. Araya muhalif grubun liderini de ekletirsiniz. Fakat kumpas kuracağınız grubun jargonuna hakim olun. ‘Kaanat önderimiz‘ gibi laflar etmeyin sonra sırıtıyor.

Daha mizansen bombalamalar filan başlamadan size biat etmeyen binlerce hakim savcıyı açığa alıp tutuklama kararı çıkartın. Yerlerine de daha önceden hazırladığınız adamları atayın. Böylece kapıları kırıp gözaltı ve tutuklamaları yapacak insanları hazırlarsınız.

Gecenin tam yarısında çok sayıda kişinin özellikle de güvenlik güçlerinin öfkesini kabartacak saldırılar planlayın. Böylece onlar darbecilere karşı canla başla mücadele edecektir. Biraz kan dökülür ama iktidar için o kadarına razı olursunuz artık!

Otopsi raporlarını ve olay yeri inceleme raporlarını çok önemsemeyin.

Senaryoya hangi saat uyarsa ona göre değiştirirsiniz. Size boşa çıkaracak mermi kovanları filan olursa da onları ‘adli emanet’ten kaybedersiniz. Merak etmeyin hakim savcılar zaten sizin tarafınızda.

TİYATRO DARBEYE MİZANSEN YARGILAMA YAPIN

Kendisi tiyatro olan darbenin yargılamaları da öyle olur.

Siz bu arada taraftarlarınızı bir havalimanına toplar, kameraların önünde bu bize Tanrı’nın lütfu dersiniz. Bu arada damadınız varsa uyarın, sırıtıp oyunu açık etmesin.

Artık amaç hasıl olmuştur.

Tuzağa çekilen yüzde 1 civarında askerle ülkede rejimi değiştirebilirsiniz. Kiliseler çanlarını çalmaya devam etsin. Her cenaze mitinge dönüşsün. Emrinizdeki medya da akla ziyan yalanlar çıksın ki öfke dinmesin.

Toplu gözaltılar ve işkence edilmiş kişilerin görüntülerini devlet kanalında yayınlayın ki korksunlar. Halk sizin öfkenizden ürkmeli.

Bu arada ‘hain‘ ilan ettiğiniz general olay yerinde ölmemişse askeri hastaanede öldüğünden emin olmalısınız. Bütün planı bozabilir.

Hem partillilere hem de paramiliter güçlere dağıttınız kayıt dışı silahları kullanmayı ihmal etmeyin. Ne kadar çok kan kaybı o kadar iyidir. Halk sokağa ya da tankların önüne çıkmakta tereddüt derse polisler yönlendirsin.

Darbe ciddi iştir hiçbir şeyi şansa bırakamazsınız.

Olaylar yatışınca hemen delilleri ortadan kaldırmayı ihmal etmeyin. Hangi silahtan mermilerin çıktığının karanlıkta kalması önemli.

Şehit sayısının çok olması önemli. Eğer az olursa başka nedenlerle ölenleri de listeye ekleyebilirsiniz. Onlar için her yerde anıtlar yaparsınız.

Nefreti diri tutmanız iktidarınızın devamı için çok önemli.

Darbe bastırılınca önceden hazırladığınız toplu tutuklamalara girişeceksiniz. Tempoyu düşürmemek önemli. Bu arada muhalif partileri de peşinize takmanız şart. Her şehrin meydanında mitingler yapın.

Katılmayanları fişleyin ki herkes kendini katılma zorunda hissetsin.

Anayasayı askıya alacak Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarmanız işinizi kolaylaştırır. O yüzden bunu sakın ihmal etmeyin. Yetki sadece 3 aylık deyip sonra 3 yıla uzatırsınız. Aradan yıllar geçse de muhaliflere nefes aldırmayın. Hiçkimseyi bulamazsanız daha önce alıp tutukladığınızı bir daha tutuklarsınız.

ARAŞTIRMAMA KOMİSYONU KURUN

Mecliste mizansen bir darbe araştırma komisyonu organize edersiniz.

Başına size sadık bir isim korsunuz. Herşey istediğiniz gibi gider. Kritik hiçbir ismi çağırıp konuşmaz, onların yerine medya maymunları ya da ilgisiz kişileri çağırır muhalif gruplara sövdürürsnüz.

Herşeye rağmen raporda işinize yaramayacak şeyler olursa basılan rapor ortadan kaybedilir.

Merak etmeyin muhalefet ve medyayı zaten ele geçirdiğiniz için kimse ‘ya bu rapor nasıl kaybolur kardeşim’ diye sormaz.

Hayali terör tehdidi ile muhalif grupların mallarına çökersiniz. Onları yağmaladıktan sonra göstermelik olarak bazılarını sahiplerine geri verir ama ballı firmaları sonrasında Varlık Fonu’na alıp üzerinize geçirirsiniz.

Merak etmeyin uluslararası kurumlar çok önemsemez.

Onlar için aslolan sizden alacaklarıdır. Büyük güçlere istediğini verdiğiniz sürece ülkenizde yüzbinlerce insanı tutuklamanıza ses etmezler. BM gibi kurumların kararlarını da uygulamazsanız, Kuzey Kore tehdidini öne sürersiniz.

Arada bir bomba patlatıp tehdidi diri tutarsınız.

Hatta istihbarat başkanınız Kuzey Kore tarafına üç adam gönderip bu tarafa beş  roket attırır. Merak etmeyin, sıkmayın canınızı. Bu taktikler her zaman işe yarar.

Eşinizin aldığı pahalı çantaları, hediyeleri, rüşvetleri dert etmeyin.

Emir kulunuz ‘gazeteci’lere ‘benim eşim imitasyon çanta kullanır’ haberi yaptırırsınız. Rüşvetin belgesini yayınlayanları da vatan haini diye suçlarsınız.

SUÇ ORTAKLARINIZI ÖDÜLLENDİRMEYİ UNUTMAYIN

Bakın burası çok önemli; çakma darbe sonrası suç ortaklarınızı ödüllendirmeyi unutmayın. Kıritik görevlere getirin ki bir çuval inciri berbat etmesinler.

Bu arada yargılama ve meclis komisyonlarında ne siz ne de istihbarat başkanınız ne de suç ortağınız olan komutanlar olmamalı. Tüm mahkemelerden uzak durmak çok kritik. Eğer Genelkurmay Başkanı ve komutanlar silah arkadaşları ile yüzleşirlerse oyun bozulur. Mahkemeler fail aramamalı. Yargılamalar sizin partiniz ve size bağlı avukatlarca yakın takip edilmeli ki kazara da olsa hakimler insityatif  kullanmasın.

Arada gazetecilere operasyonu ihmal etmeyin. Gazeteciler mütemadiyen dövülmelidir.

Bir süre sonra çakma darbeyi sorgulamaya kalkan olursa yine dış güçler ve işbirlikçileri vs. deyip bastırırsınız.

Güney Kore liderinin yapması gerekenler bunlardı ama o hiçbir hazırlık yapmadan pat diye çakma bir darbeye kalkışınca doğal olarak başarısız oldu.

Oysa Erdoğan’ı takip etse, ondan ders alsa şimdi Seul’deki Saray’ında kahraman olarak oturuyor olurdu!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version