ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM
Biz yazmaktan, eleştirmekten yorulduk, adamlar saçmalamaktan bıkmadılar.
CHP ve lideri Özgür Özel’den bahsediyorum.
Genel Başkanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana saç baş yolduran Özel, son
olarak öyle bir şey yaptı ki en sıkı destekçisi bile ‘patron çıldırdı galiba’ demek
durumunda kaldı.
Haberi görmüşsünüzdür.
CHP lideri Özgür Özel MİT Başkanı İbrahim Kalın’dan brifing aldı. Görüşmeye
dair detayları da bizzat kendisi açıkladı.
‘İyi de ana muhalefet partisi lideri ile MİT Başkanı’nın görüşmesi neden skandal
olsun ki’ diyenlerdenseniz siz yazının bundan sonraki bölümünü okumasanız da
olur.
Çünkü ‘sizlik bir durum’ yok!
Herşeyden önce Özgür Özel daha geçen hafta MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a komplo kurmak için
çalıştığını iddia etmişti.
Normal şartlarda ana muhalefet partisinin herkesi ayağa kaldırması , MİT
Başkanının istifası için kampanya başlatmasını beklersiniz. Fakat Özgür Özel ve ekibi bu konuyu İbrahim Kalın’a sormamış bile. Açıkçası Özgür Özel liderliğindeki CHP öyle skandallara imza atıyor ki Mansur Yavaş’a kayyım hazırlıklarına dair endişelere sıra gelmiyor. Takip edemeyenler olmuş olabilir; hatırlatalım.
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ölümünün hemen ardından MİT Başkanı İbrahim Kalın AKP yönetim toplantısına katılıp sunum yaptı. Kalın ‘mesai arkadaşları’na Gülen Cemaatine karşı yapılacak operasyonları anlatırken PKK Ankara’nın göbeğinde TUSAŞ gibi çok stratejik bir kuruma terör saldırısı yapıyordu. Esad Suriye’si gibi parti devletlerinden alışık olduğumuz bu duruma yani istihbarat başkanının parti toplantısına katılması CHP lideri Özgür Özel’i ayağa kaldırmalıydı.
En azından beklenti o yöndeydi. Özel aslında ayağa kalktı ama hesap sormak için değil “bize de sunum yapsanız” demek için.
Akıl alır gibi değil ama Demirel’in tabiriyle turpun büyüğü daha heybedeymiş. Özgür Özel MİT Başkanı ile görüştü ama ne görüşme.
Özel’e göre bu ziyaret tarihi önemdeymiş !
Özel görüşmeye dair detayları neredeyse ‘23Nisan çocuğu’ heyecanında anlattı. İbrahim Kalın ve ekibine üst düzey protokol uygulamışlar. MİT ekibinin geliş ve gidişi gizli tutulmuş, parti genel merkezinin 12.katını kendilerine tashih etmişler. MİT de dinleme cihazı taraması yapmış, salonu kapatmış.
Burada bir duralım.
Partinin 12.katında MİT’e böcek arttırmak hangi aklın eseriydi acaba? Siz parti genel merkezinizin güvenliğini sağlamaktan bile aciz misiniz ?
Ayrıca bu neyin gizliliği ?
Özgür Özel sunuma katılan CHP yöneticilerinin ismini gizli tutmuş. İyi de ismi açıklanması yasak olanlar MİT çalışanları. Yoksa CHP yönetiminden toplantıya katılanlar da mı bu kategorideydi ? Parti yöneticilerini gizli tutmak da gerçekten ‘ne alaka‘ dedirten türden.
Devam edelim. Çünkü asıl skandal daha gelmedi.
Özgür Özel MİT Başkanı Kalın’ın terör örgütleri ile ilgili sunum yaptığını, yaklaşık 4 saat sürdüğünü ve sunumlara dair 14 soru sorduklarını söyledi. Devamında ise siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir skandala imza attı.
Önemine binaen aynen alıntılıyorum; CHP’nin yurt dışındaki ofislerine çok sayıda başvuru alıyoruz. Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Özellikle şimdi ABD’de çok sayıda eyalette CHP’ye
temsilcilik açacağız. Orada ciddi bir risk var. Almanya’da da PKK tehlikesi var. Onların orada söylediği bir söz, sonra partiye mal oluyor. O açıdan çok tehlikeli. Bu konuda yardım istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler. Böyle de güzel bir sonucu oldu görüşmemizin.”
Nasıl?
Çok fantastik değil mi ? Son seçimlerden zaferle çıkmış, iktidarın en güçlü adayı olan partinin lideri rejimin aparatı haline gelen MİT’ten kendi üyelerini fişlemesini istiyor.
Galiba sadece Özgür Özel değil CHP yönetiminin tamamı devirdikleri çamın farkında değil.
Her şey den önce MİT devletin değil AKP’nin istihbarat örgütü. Erdoğan adına suç işleyen, komplo kuran, telefonları dinleyen ve dahası masum insanları kaçırıp işkence eden bir teşkilat.
İkincisi; Özgür Özel’in CHP’ye üye olacakların MİT taramasından geçmesini istemesi partinin anahtarını Saray’a teslim etmektir. Bu talep “siz iktidara talip bir partisiniz ama kendinizi düzenleyemez, kontrol edemez durumdasınız” demektir.
Üçüncüsü; Özgür Özel’in MİT’ten istediği şey alenen suç. Çünkü MİT ABD veya AB topraklarında istihbarat yapamaz, fişleme hiç yapamaz. Uluslararası yasalara aykırı. CHP de bu basit gerçeği bile söyleyecek kimse kalmamış demek ki!
Dahası böyle bir adım CHP’ye üye olmayı planlayan insanları ürkütür, caydırır. Siyasete katılım yollarını tıkar. Güvenlik endişelerinin, örgütlenme özgürlüğü ve hukuki süreçlerin önüne geçtiği yönündeki rejim söylemini meşrulaştırır.
En önemlisi de muhalefetin Saray’ın istihbarat örgütünden böyle bir talepte bulunması “muhalefet partileri üzerinde devlet denetimini gerekli ve kabul edilebilir olduğu” fikrini güçlendirir.
Parti üyeleriyle ilgili bilgileri ve süreçleri istihbarata teslim ederseniz yarın bir gün, en kritik anda size öyle bir operasyon çekerler ki ne olduğunuzu anlayamazsınız bile. Nitekim Türkiye tarihi bu tür komploların tarihidir aynı zamanda. Böyle giderse Özgür Özel bir sonraki adımda İletişim-Propaganda bakanı Fahrettin Altun’dan da sunum alır.
Her şeyin istihbarat tarafından kontrol edildiği sistemlerde Rusların Pravda türü gazeteleri olur.
Özel, Halk Tv ve CHP medyasını götürüp Saray’a da teslim edebilir. Sovyetler deyince, Komünist parti de üyeler istihbaratın onayından sonra alınıyordu. Şaka gibi ama CHP liderinin talebiyle Türkiye aynı yönteme geçiyor.
Kısacası Özgür Özel’in partiye üye alacak isimleri MİT’e sorması CHP’nin anahtarını Saray’a teslim etmekten başka bir şey değil.
Hal böyle olunca da ‘Özgür Özel’in Saray tarafından CHP’nin başına kayyım olarak Saray tarafından atandığı iddialarını’ ciddiye almak gerekiyor. Öte yandan CHP’de skandal bitmek bilmiyor ki. Koskoca parti de herkes işi gücü bırakıp ‘tüy dikme yarışına’ girişiyor.
ANAYASAYA AYKIRI AMA BİZE DOKUNMAZSANIZ…
Mesela CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat TBMM Genel Kurulu’nda tarihi bir itiraf-ifşaatta bulundu. İktidarın CHP’li belediyeye kayyım atamasını eleştiren Karabat “Kayyım kanunu Anayasaya aykırı. Gülen Cemaati ile mücadele için çıkarıldı ama şimdi bize karşı kullanılıyor” dedi.
Gerçekten de akıl alır gibi değil.
CHP yönetimi mealen “kanun Anayasaya aykırıydı ama biz sesimizi çıkarmadık, destekledik. Gülen Cemaati’ne karşı kullanılacaktı. Yıllardır da her türlü hukuksuzluğu yaptınız. Ama şimdi bize geldiniz. Bize gelmeseniz yine sorun olmayacaktı. Bunun için anlaşmamıştık“ demiş oldu.
Tıpkı Özgür Özel’in skandal açıklamaları gibi Özgür Karabat’ın açıklamalarındaki
fecaat maalesef ‚muhalif‘ çevrelerce anlaşılmadı bile.
Çünkü Karabat’ın kayyım itirafı-ifşaatı Gülen Hareketi’ne yönelik operasyonların anayasa ihlali olduğunu teyit ediyor. Bunu bizzat millet iradesinin tecil ettiği TBMM kürsüsünden hem de canlı yayında söylüyor.
Maalesef ülkede gazeteci ve gerçek anlamda bir muhalefet kalmadığı için kimse “madem o kanun maddesi Anayasaya aykırıydı neden Anayasa Mahkemesi’ne gitmediniz” diye sormuyor.
Dahası muhalif bir kesime soykırım uygulanması için Anayasaya aykırı olarak çıkartılan bir kanuna destek veren ana muhalefet partisi mi hukuku geri getirecek?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***