Balkan TALU
Artı Gerçek – New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın önünde, esasında parlak bir siyasi kariyer -olabilirdi. Bu göreve gelen ikinci Afrikalı Amerikalıydı. Daha önce de 2014-2021 arasında da Brooklyn Belediye Başkanlığı yapmıştı. İkinci defa New York Belediye Başkanı olmaya hazırlanıyordu ki, hakkında rüşvet suçlamasıyla 57 sayfalık bir iddianame hazırlandı. Üstelik Türkiye’den bürokratların ve iş insanlarının da adı geçirilerek…
Peki neler olmuştu?
İŞLER HIZLANDIRILIYOR
İddianamede Eric Adams yasalara aykırı olarak yurt dışından bağış ve rüşvet almakla suçlanıyor. İddiaya göre Türkiye’den siyasetçiler, Türkevi’nin, yangın yönetmeliğine uygun olmamasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York ziyaretine yetiştirilecek şekilde tamamlanması için Eric Adams’tan yardım istiyor.
Dönemin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, Ankara’dan baskı geldikçe panik oluyor ve Eric Adams’ın 2021’deki seçim kampanyasına bağış desteği sağlamak için New York’taki Türkleri koordine ediyor; Adams için ücretsiz şekilde çok lüks Türkiye gezileri organize ediyor. Reyhan Özgür, Eylül 2021’de beş gün içinde Eric Adams’ın kendisi ve danışmanıyla defalarca görüşüyor. İşleri hızlandırmakla ilgili neler yapıldığıyla ilgili ortalığa dökülen iddialara göre, iki iş insanı ve bir Türk yetkili, Adams’a rüşvet ve pahalı hediyeler göndermekle suçlanıyor. Listede THY Business Class uçak biletleri, Nişantaşı’nda geceliği 7 bin dolar olan St. Regis Otel’de 600 dolara konaklama gibi maddeler bulunuyor. Buna ek olarak birtakım lüks yat gezileri, lüks restoranlarda yemekler ve hamam ziyaretleri de söz konusu.
Sonuçta işler hızlandırılıyor ve normalde itfaiye müdürlüğünün özellikle alarm sistemiyle ilgili 60 kalem eksik tespit ettiği Türkevi, Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da katılımıyla açılıyor.
‘SEVGİLİ DOSTUM ERIC ADAMS’
İddianamede adı geçen ‘İşadamı 1’in, Bahçeşehir Üniversitesi’nin kurucusu ve sahibi Enver Yücel olduğu iddia ediliyor. Suçlamalar arasında Yücel’in sahibi olduğu Bahçeşehir ve City üniversitelerinin 2015 yılında Adams’ın iki seyahatini karşıladığı ve 2021 yılında seçim kampanyasına 10 bin dolar bağış yaptığı iddiası bulunuyor. O yıl Adams belediye başkanlığı yarışını kazanınca Enver Yücel Instagram’a beraber bir fotoğraflarını koyarak yorum kısmına şunları yazıyordu:
“Sevgili dostum Eric Adams’ı New York’un yeni belediye başkanı olarak üstlendiği yeni rol için içtenlikle kutluyor ve gelecekteki çalışmalarında başarılarının devamını diliyorum.”
ADAMS’A SBK UYARISI
Cansu Çamlıbel’in T24 için yaptığı haberde dikkat çektiği isim ise Sezgin Baran Korkmaz (SBK). Çamlıbel’in haberine göre Ocak 2019’da Hürriyet yazarı Arda Sayıner, Adams’ı hem Enver Yücel hem de SBK ile tanıştırıyor. Türkiye’nin o dönemki New York Başkonsolosu Reyhan Özgür’ün kendisini SBK’nin hem ABD’de hem de Türkiye’de şüpheli işlerle anıldığıyla ilgili uyarmasına rağmen Eric Adams bu uyarılara çok da kulak asmıyor ve SBK ile birkaç toplantı yapılıyor. Ancak iddianameye göre Adams, her iki ülkede de SBK hakkında iddianame hazırlanınca kendisine taahhüt edilen 50 bin doları almaktan vazgeçiyor ve SBK ile iletişimi de kesiyor.
Alınan rüşvetler alt alta toplanınca ortaya 125 bin dolar gibi bir rakam çıkıyor. Böyle rakamlar bizi pek “heyecanlandırmıyor” ama bu yine de, ülkedeki en büyük gazetelerden biri olan New York Post’un meşhur araba hırsızlığı oyununa da gönderme yaparak Grand Theft Ottoman (Büyük Osmanlı Vurgunu) diye manşet atmasına mani olmuyor.
ABBASOVA İTİRAFÇI MI OLDU?
Adams’ın Dış İlişkiler Ofisi’nin protokol direktörü olarak çalışan Rana Abbasova ise New York Belediye Başkanı ile Türk iş insanları arasındaki iletişimi sağlayan kişilerden biri olarak biliniyor. Abbasova şu an, FBI ile işbirliği yapmayı kabul etmiş durumda.
Eric Adams ayrıca, ülke içinde de kamu fonlarını çalıp New York kentini dolandırarak kamu fonlarını çalmak ve bunu seçim kampanyasını fonlamak için kullanmakla da suçlanıyor. Euronews’un haberine göre New York Güney Bölgesi Savcılığı, Adams’ın, sahte belgelerle sağlanan gerçek bağışçı katkılarından elde ettiği kazançları New York Şehrini dolandırmak ve kamu fonlarını çalmak için kullandığını düşünüyor.
Seçimlerde New York Şehri sakinlerinin daha fazla söz sahibi olmalarını sağlamak amacıyla, şehir sakinlerinden gelen küçük miktarlı katkıları sekiz katına kadar kamu fonlarıyla eşleştirme programı ile yasa dışı finansmanın kılıfına uydurmaya çalıştığı anlaşıldı. Adams, bilinen “saman bağışlara” dayanarak eşleştirme fonları için başvuruda bulundu ve her yasa dışı katkı için hileli bir şekilde 2 bin dolara kadar kamu fonu gelirini cebine attı.
Adams ve onun talimatıyla çalışanlar, belediye başkanının defalarca “saman bağışları” kabul etmesine rağmen, aslında yasadışı olan bağışları hukukiymiş gibi gösterebilmek için gizlilik niteliğine güvenerek, geçerli kampanya finansmanı düzenlemelerine uygunluk durumunu sahte bir şekilde belgelendirdi. Bu sahte belgelendirmelerin bir sonucu olarak, 2021 belediye başkanlığı kampanyasında 10 milyon dolardan fazla kamu fonu tespit edildi.
Tabii ki ucu bize dokunana kadar New York Belediye Başkanı kimdir, necidir çok bir fikrimiz de yoktu… Dolayısıyla Adams hakkında küçük biyografi vermek gerekebilir…
ÇETE ÜYELİĞİNDEN EMNİYET VE BELEDİYE’YE
Eric Adams New York Emniyet Teşkilatı’ndan geliyor. Gençliğinde 7-Crowns çetesine katıldı. Çetedeyken maruz kaldığı bir polis şiddeti vakası sonucu travma sonrası stres bozukluğu yaşamıştı. Beyaz polisler tarafından meydan dayağı atılırken siyah bir polis tarafından kurtarılmış ve ıslahevine gönderilmişti. Sadece birkaç gün ıslahevinde kaldıktan sonra bağlı olduğu kilisenin papazı tarafından polis olmaya ikna edilmişti. Böylece ileride bir polis reformuna öncülük edebilirdi.
Adams 1984’te Polis Akademisi’ni sınıf ikincisi olarak bitirdi. 1990’larda New York Emniyeti’nde görev yaparken toplu konutları suçtan arındırma faaliyetleri sırasında eskiden Malcolm X’in liderlerinden biri olduğu İslam Milleti lideri Louise Farrakhan’la el ele verip Yahudi karşıtı olmakla da suçlandı. Tecavüzle suçlanıp cezaevine girmiş olan Mike Tyson’a eskortluk da yaptı. Gözüpekliğiyle ön plana çıkan Adams siyasette ilk başarısını Brooklyn Belediye Başkanlığı’nı kazanarak elde etti.
Eric Adams Brooklyn Bölge Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyduğunda ön seçimlerde Demokrat Parti’den hiç aleyhte oy almadı. Adams, Brooklyn’de nispeten başarılı bir başkandı. Bir yandan da siyahlara yönelik ayrımcılığın önüne geçmek için emniyet teşkilatında reforma öncülük ederek ‘100 Blacks in Law Enforcement Who Care’ girişimini kurdu. Buna ek olarak kolluk kuvvetlerinin özellikle Afrikalı Amerikalıları taciz etmek için bahane olarak kullandığı “durdur ve ara” politikalarına şiddetle karşı çıktı. Öte yandan kendi New York belediye başkanlığına aday olduğunda da aynı uygulamanın en ateşli savunucusu oldu.
SAĞLIKLI BESLENME, EĞİTİME ERİŞİM HAKKI, HESAPLI KONUTA ERİŞİM
Brooklyn’de takdir edilesi icraatları arasında hesaplı fiyatlara konut alınabilmesi için belediyeye ait kamu binalarını New York’un doğusuna taşıması; kendisinde Tip 2 Diyabet çıkınca bitkisel beslenmeye öncülük etmesi ve devlet okullarında işlenmiş et satışını yasaklaması, kamu ofislerinde kadınlar için emzirme odaları açması, devlet okullarında zenginleştirilmiş bir müfredat sunan Brooklyn Pipeline projesini ve başlatması ve dezavantajlı azınlıklar arasında yer alan üstün zekalı Afrikalı ve Latinler için zeka testleri yapılmasına ön ayak olmaya çalıştı.
NEW YORK ADAMS’I BOZDU MU?
Eric Adams için ilk sıkıntılar, New York Belediye Başkanı olduğu dönemde başladı. Bu görevde ilk dikkat çeken icraatlarından biri evsizlere savaş açması oldu. 2022 yılında evsiz kamplarını kaldırdı ve bundan sonra evsizlerin metrolarda uyumasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Sonrasında “Çocuklarınızın zararlı madde zulasını nasıl bulursunuz?” konulu videolar çekip ebeveynleri çocuklarının odalarını, çekmecelerini, dolaplarını karıştırmaya teşvik etti.
2020’de George Floyd’un öldürülmesi ve ırkçılık tartışmalarının tekrar başlamasının adından Eric Adams selefi tarafından kaldırılmış olan sivil polis uygulamasını geri getirdi. Din ve devlet işlerinin ayrılmasına karşı çıkan “Devlet beden, kilise kalptir” gibi tuhaf açıklamaları, okullarda şiddetin artmasını dua okuma uygulamasının kalkmasına bağlaması, kardeşine emniyet teşkilatında 200 bin dolar maaşı olan bir işi alabilmesi için oldu-bitti yapmasıyla şimşekleri üstüne çekti. Şimdi de rüşvet skandalları, kariyerine son bir ölüm öpücüğü kondurmuş olabilir.
Halbuki ABD’li yorumcular, kendisi için hiç de fena olmayan bir fırsat ışığı olduğunu düşünüyordu. Barack Obama’nın açtığı yol sayesinde Afrikalı Amerikalılar başta olmak üzere mütemadiyen ezilmiş azınlıklar siyaset meydanında boy gösterebilir, başarılı olabilirdi. Polis reformu da yapılabilirdi, eğitim reformu da… Dar gelirliler hesaplı konutlara da erişebilirdi hatta. Ama ne oldu? Kaybetmeye tahammülü yoktu, koltuk için her şey mübahtı, bağışlar gelsindi…
Şimdi Eric Adams’ın kariyeri bitti mi? Bu iş Türkiye için ikinci bir Halkbank vakasına döner mi? Abbasova, Reza Zarrab gibi Türkiye’nin ayağına dolanır mı?
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***