Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yusuf Dikeç ve Arda Güler, “atma duasını” okuyorlar mı?

Yusuf Dikeç ve Arda Güler, “atma duasını” okuyorlar mı?


CEMİL TOKPINAR | YORUM

Millî sporcularımız Yusuf Dikeç ve Arda Güler’in ortak özellikleri hem başarılı hem de dünya çapında meşhur olmaları. Bir ortak yanları daha var: İkisi de duayı önemsiyorlar.

Atıcılıkta olimpiyat ikincisi olduğu halde ekipman kullanmadan yarışmaya katıldığı için birinciden daha fazla konuşulan Yusuf Dikeç başarısının sırrını açıklarken şöyle demişti: “Allah bunu bize nasip etti. Biz burada sadece simgeyiz, asıl bunun arkasında geri planında dua edenler vardı. Dünya dua üzerine kurulmuştur.”

Arda Güler de gol attıktan sonra sağ elini kalbinin üzerine koyup sol elinin şehadet parmağını havaya kaldırmasıyla dikkatleri çekmiş, bunun sebebini de şöyle açıklamıştı: “Gol sevincim benim tevekküle dayanıyor. Ben her şeyin Allah’tan geldiğine inanıyorum. Kötü gördüğüm bazı sakatlıklar olabilir ama çok çalıştığım sürece her şeyin inşallah çok iyi olacağına inanıyorum Her şeyi en doğru şekilde yapmaya çalışıyorum. Gerisini Allah’a bırakıyorum.”

Her ikisinin iman, tevekkül ve duaya olan bağlılıkları üzerine başlıktaki soru aklıma geldi: “Acaba Yusuf Dikeç ve Arda Güler atma duasını okuyorlar mıydı?”

Çünkü ikisi de atıyor: Birisi mermi, diğeri futbol topu…

Öğrenci duası

Öğrencilere yaptığım konferanslarda bir duamız vardı. Ben söylüyordum, onlar âmin diyorlardı. “Ya Rabbi, öğrenci kardeşlerimize zihin açıklığı ver.” dediğimde salondan âmin sesleri yükselirdi.

“Hedeflerindeki kariyere ulaştır, başarılı eyle.”

“Âmin.”

“Sınavlardaki sorular çalıştıkları yerlerden çıksın.”

“Âmin.”

“Bilmediklerini bildir.”

“Âmin.”

“Attıklarını tuttur.”

“Âmiiinnn.”

Sonuncu âmin çok daha içten ve gür olurdu. Ben de hemen eklerdim:

“Ancak atma duasını okumayı unutmayın. Bilen var mı atma duasını?”

Salonda bir sessizlik olurdu.

Ben de anlatırdım: Yıllar önce bir Cuma günü Samandıra’da Fenerbahçe’nin tesislerine yakın bir camide vaazım vardı. Vaazın sonuna doğru camiye sarı lacivertli futbolcular geldiler. Tam da duadan bahsediyordum.

“Gol atma duası”

“Futbolcularımız da gelmişken Kur’an’daki gol atma duasını anlatayım.” dedim. Muhtemelen şaka yapıyorum sandılar. Ben anlatmaya devam ettim.

Bedir ve Huneyn Savaşlarında düşman üstün iken Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yerden bir avuç toprak alıp, “Yüzleri kara olsun!” diyerek düşmanların üzerine attı. Cenab-ı Hakkın lütfettiği bir mucize olarak düşmanların hepsinin gözüne toprak gitti ve kaçışmaya başladılar. Neticede Müslümanlar galip geldiler. Bunun üzerine Enfal Suresinin 17. Ayeti indi. Rabbimiz şöyle buyuruyordu:

“Savaşta onları siz öldürmediniz, onları Allah öldürdü; attığın zaman da sen atmadın, Allah attı; bunu da müminlere kendinden güzel bir lütufta bulunmuş olmak için yaptı. Allah her şeyi işitmekte, her şeyi bilmektedir.”

İşte burada Rabbimiz “toprak attığın zaman” demiyor. Kur’an’ın tüm zamanları kuşatan kapsamlı ve özlü ifadesinin bir gereği olarak “Attığın zaman” diyor. Ta ki, bütün zamanları ve atılan şeyleri kuşatsın. Yani gol atmak, mermi atmak, ok atmak, şık atmak vs.

İşte gol atmayı hedefleyen bir futbolcu maç öncesinde ve maç sırasında fırsat buldukça, “Ve mâ rameyte iz rameyte ve lâkinne’llâhe ramâ=Attığın zaman sen atmadın fakat Allah attı!” ayetini dua niyetiyle okuyabilir.

“Gol yememe duası”

Tabiî ben bunu anlatınca forvet oyuncuları sevindiler ama sırtını duvara dayamış, bağdaş kurmuş oturan kaleci Volkan, derin bir düşünceye dalmıştı. Sanki, “Bunu söylemeyecektin Cemil Hocam, ben şimdi ne yapacağım?” der gibi bir hâli vardı.

Ben de hemen arkasından ekledim:

“Kur’an’da ‘gol yememe duası’ da var.”

Bunu duyan Volkan başını kaldırdı ve dikkatle bana baktı. Ben devam ettim. “Nasıl ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicret için evinden çıkarken Yasin Suresini okuyordu. Rabbimiz bu surenin 9. Ayetinde ‘Vece’alnâ min beyni eydîhim sedden vemin ḣalfihim sedden feaġşeynâhüm fehüm lâ yubsırûn’ buyuruyor. Yani ‘Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.’ Bunun üzerine Allah’ın ihsan ettiği bir mucize olarak kimse Peygamber Efendimizi (s.a.v.) görmemişti ve müşriklerin gözü önünde çıkıp gitmişti. Kaleci de maç öncesinde ve maç esnasında fırsat buldukça bu ayeti okuyabilir.”

Bu ayet görünmezlik duası gibidir. Görünmek istemediğimiz her türlü düşman ve şerirlere karşı okuyabiliriz. Ne kadar fazla okunursa o kadar etkilidir inşallah. Tabiî ki “fiilî dua” dediğimiz gerekli gayret ve çalışmayı da ihmal etmemek gerekir.

İşte milletçe iftihar vesilemiz olan Yusuf Dikeç ve Arda Güler, bildikleri duaların yanı sıra mermi ve gol atarken “atma duasını” da okuyabilirler. Onları izleyenler ve destekleyenler de aynı şekilde okursa güzel olur. Her iki sporcumuz da “fiilî dua” olan antrenmanları zaten yapıyorlar. Bir de her maç ve yarışma öncesinde iki rekat da olsa hacet namazı kılıp duasını okurlarsa harika olur.

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version