Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sözleşmeli erler Gizli KHK’lı muamelesi görüyor: Hakları neden verilmiyor?

Sözleşmeli erler Gizli KHK’lı muamelesi görüyor: Hakları neden verilmiyor?


Memurluk hakkı ellerinden alınan yetiştirme yurdunda büyüyen insanlarla ilgili yazımdan sonra ilginç geri dönüşler aldım. Suriye ve Irak’ta Bahar Kalkanı, Barış Harekatı, Zeytindalı gibi adlar verilen sınır dışı operasyonlarda görev yapan sözleşmeli erler de benzer bir şikayetle bana ulaştı.

Onlar da adaletsizlikten şikayetçiydi.

Düşünün sözleşmeli er olarak 7 yıl görev yapmış, operasyonlara katılmış, bir kısmı gazi olmuş ve görev süreleri dolduğu için TSK’dan ayrılmış askerlerin hem memurluk hakları ellerinden alınıyor hem de bu insanlar KHK’lılar gibi cüzzamlı muamelesi görüyordu.

SÖZLEŞMELİ ERLERE İLK KEZ BÖYLE BİR HAK TANINDI AMA…

Baştan anlatayım.

Hükümet, 14 Mayıs 2023’teki genel seçimlere iki gün kala sözleşmeli er ve erbaşların memur olma hakkı tanıdı (6191 sayılı kanun). Buna göre 7 yıl hizmet süresini doldurarak sivil hayata dönen erler kamudaki boş kadro ve pozisyonlara atanabilecek. İlk kez geçen yıl böyle bir hak verildi.

Doğal olarak bu kanuna en çok, görev süresi 2019’dan itibaren dolan erler sevindi.

Dediğim gibi sözleşmeli erlerin hizmet süresi 7 yıl. Daha fazla isteseler de göreve çağrılmıyorlar.

Peki kamuda ne gibi görevlerde istihdam edilecek bu erler, ne yapacaklar?

Sayalım. Gardiyan, zabıta, emniyet müdürlüklerinde bekçi, şoför, itfaiye eri, orman muhafaza memuru olabilecekler. Ağır vasıta ehliyeti olanlar TSK’ya sivil memur olarak girebilecek.

Konuyu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kamu Sendikaları ve Görevlileri Daire Başkanlığı takip ediyor. Atamaları, mülakatları onlar yapıyor.

Buraya kadar her şey tamam.

Dışarıdan bakınca ne güzel düşünülmüş dedirtiyor değil mi?

Ama işin iç yüzü öyle değil.

Bakanlık 30 Nisan 2024’te, yani kanun çıktıktan neredeyse bir yıl sonra erleri mülakata çağırmış.

Ama sayıları en az 3 bin olan sözleşmeli erden sadece 200, evet sadece 200’ünü çağırmış.

Tabii bir yıldır atama bekleyen diğer erler şokta.

Özellikle 7 yıllık hizmet süresi 2019-2023 tarihleri arasında dolan erler.

Çünkü beş yıldır işsizler. Özel sektörde de doğru dürüst bir iş bulamamışlar.

Gelelim meselenin asıl nirengi noktasına. Yani cüzzamlı muamalesi konusuna.

İddialara göre, görev süresi bittiği için TSK’dan ayrılan bu sözleşmeli erlere, tıpkı KHK’lılara yapıldığı gibi bir ‘sakıncalı’ damgası yapıştırılmış. Hem özel sektörde, hem de devlette.

Hatta sözleşmeli erlerin bir çoğu ‘askeriyeden atılmış, acaba bir suç mu işledi, disiplinsiz mi, yoksa ‘fetöcü mü’ gibi önyargılara maruz kalmış. Hala da kalıyorlar.

“KHK’LILAR GİBİ MUAMELE GÖRÖYORUZ”

Görüştüğüm bir sözleşmeli er şunları anlattı:

“Hem iş başvurularında hem de çevremizde KHK’lı muamelesi görüyoruz. Mesele artık sadece memur olma meselesi değil. Ben bu üniformayı gururla evimin bir köşesinde hala saklıyorum, hatıram diye. Ama iş için bir kapıya gittiğimde geçmişimle, askerliğimle aslında gurur duymam gerekirken yaklaşımlar çok farklı oluyor. ‘Niye işten çıkarıldınız?’ diyorlar. İşten çıkarılmış gözüyle bakıyorlar bize, ihraçlar gibi. Oysa biz kendi isteğimizle çıkmıyoruz. Görev süremiz dolmuş. Üç yıl Hakkari’de, 4 yıl Kuzey Irak’ta bütün operasyonlarda bulundum. 2023’te görev sürem bitti. Ben hala kendime gelemiyorum. Niye? Atamam olur, evlenirim, mutlu olurum diye hayaller kurarken iş bulamıyorum. Bir iş yeri ‘Sen askersin’ deyip beni işe almadı. Biri ‘Sen niye atıldın?’ dedi. Biz atılmadık ama e-devletimize girdikleri zaman ‘kendi isteğiyle ayrılmış’ ibaresi görünüyor. Özel sektörde böyle sorunlar yaşarken, memur olabilmek için ise ‘nitelik belgesi’ adı verilen belge yüzünden önümüz kapatıldı.”

NİTELİK BELGESİ Mİ KURUM KANAATİ Mİ? 

Peki ‘Nitelik belgesi’ ne demek?

6191 sayılı kanunun 8. maddesine göre, er ve erbaşların memur olarak atanabilmesi için sadece 7 yıllık hizmet süresini doldurmaları yeterli değil, bir de bu ‘nitelik belgesi’nin olumlu olması lazım.

Yani “tugay, tabur, bölüm ve takım komutanları”nın dördünden de en az 70 puan alması lazım ki atama listesine girebilsin. Bunun adı kısacası kurum kanaati.

Binlerce KHK’lıyı da böyle ihraç etmediler mi?

Serbest Görüş:

MADEM NİTELİKSİZDİLER NEDEN 7 YIL GÖREV YAPTILAR?

Peki komutanlar hangi ere, neye göre puan veriyor? Orası meçhul.

Diğer yandan 3 bin erden 2800’ü madem niteliksizdi, 7 yıl kar kış demeden dağda bayırda neden görev yaptırdınız?

Yedi yıl, canı pahasına göreve yapan askerlere “niteliksiz” damgası vurmakla “terörist” demek arasında fark var mı?

Bu muamleye maruz kalan sözleşmeli erlerden A. Ç., 15 Mayıs 2024’te CİMER’e başvurup kendisinin mülakata neden çağrılmadığını sormuş.

CİMER’den gelen cevap:

“Başvurunuz incelenmiş olup, 6191 sayılı kanun kapsamında yapılacak yerleştirme işlemleri için başvuru listelerinin alınması ve talep toplanması gerçekleştirilmiş ve 12.05.2023 tarihli ve 32188 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sözleşmeli Erbaş ve Erlerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdamına Dair Yönetmeliğin ‘Aday Listelerin Gönderilmesi’ başlıklı 8. maddesinde belirtilen koşullar uyarınca, talepte bulunan kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirme işlemleri yapılmıştır.”

Gaziantep’teki evi yıkılan 28 yaşındaki A.Ç’yi dinleyince hak vermemek mümkün değil. Diyor ki:

“REZİL, KEPAZE BİR HAYAT YAŞIYORUZ”

“Sözleşmem biteli 1 yıl oldu. Rezil kepaze bir hayat yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı ile görüştük, milletvekilleriyle görüştük olmadı. Ben zaten Gaziantep Nurdağı’nda deprem bölgesindeyim, kaybedecek bir şeyim kalmadı. 5 Eylül 2019’da Sivas Eğitim Tugay’ına katıldık. 5,5 yıl Hakkari Çukurca’da, 1,5 Edirne İpsala’da görev yaptık. Hasta anneme, babama bakmak için bir ev aldık, depremde yıkıldı. Evin geçimini benden başka sağlayacak kimse yok. Evleneceğiz, yuva kuracağız, işimiz gücümüz yok daha. Tek umudumuz buydu, memurluk için 200 kişiyi çağırdılar. Benim gibi deprem bölgesinde çok insan var. Nereye gitsek kapılar yüzümüze kapanıyor. Siyasetçilere durumu anlatıyoruz. ‘Numaranı ver, biz seni arayacağız’ diyorlar, ümitlendiriyorlar, seçim de bitti, ne gelen ne giden var. Yıpranma payı olarak bize 640 bin TL tazminat verdiler. Anne babayı hastaneye götürürken bitti. TOKİ’nin evlerine yazıldık, 3-4 trilyon TOKİ evleri, gelirim giderim yok, ben nasıl ödeyeceğim.”

“5 YIL GÖREV YAPMIŞIM, BENDEN HALA TORPİL İSTİYORLAR”

Daha vahimi de var. Sözleşmesi biten er M. A.’dan memuriyete atamak için torpil istemişler:

“Ben 4 yıl hizmet ettim. Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Zeytindalı… Geldim, işe alın beni. Benden hala torpil istiyorlar. Ya önüne 10 belge koymuşum, daha benden ne torpil istiyorsunuz. Ben askerdim, sözleşmeli erdim. Suriye’de 4 yıl kaldım, 1 yıl Türkiye’de görev yaptım. Benim sağ ayak iptal, kulak sağır, kafa kırıldı zaten. Yüz metrede ben çatışmaya girdim. Benden hala torpil istiyorlar. İş vermiyorlar. Torpille başkasının hakına niye gireyim? Müslüman değil miyiz? Devlet tamam iyi de, devletin ayarlarıyla iyice oynadılar, gerçekten oynadılar.”

Tekrar edeyim. Bu insanlar 7 yıl hem de TSK’da hizmet vermiş, çok zor şartlarda canlarını ortaya koymuş insanlar. Ama oluşturulmuş bir liste var ve atamaları ona göre yapacaklarmış.

Bu nedenle kendilerine bir tür ‘adı konulmamış, gizli KHK hükmü’ uygulandığını düşünüyorlar.

Bu kadarla kalsa o da iyi.

İşin daha da vahimi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın mülakata çağırdığı 200 kişinin atamasını da henüz yapmamış.

Yetiştirme yurtlarında, devlet korumasında büyüyen insanların da, silah altında ‘vatan savunması’ yaptırdıkları askerlerin de haklarını koruyamayan, hatta gasp eden bir yönetim.

SEVİNÇ ÖZARSLAN
14 Ağustos 2024 GÖRÜŞ

Kaynak: Kronos
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version