NECİP F. BAHADIR | YORUM
MHP lideri Devlet Bahçeli önce ‘yerel halk’ sözü üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ‘müfsit’ dedi. Şimşek’i ‘ara bozucu, fitneci, fesat çıkarıcı’ olmakla suçladı. Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le ‘yeni anayasayı’ konuşacağını açıklaması üzerine efkarlandı ve de öfkelendi. Ferdi Tayfur’un şarkısını kullanarak “Hainsin diyorsam söyleten sensin, ben senin kölen değilim!” mesajı gönderdi.
— MHP (@MHP_Bilgi) April 24, 2024
Siyaset bir hafta boyunca Bahçeli ile Erdoğan arasındaki bu çok ağır ve sert göndermelerle çalkalandı. Hemen her yerde ‘Cumhur İttifakı çatırdıyor!’ yorumlarına neden oldu. Bugüne kadar, her olumsuz haberde ‘sakinleştirici ve düzeltici’ açıklamalar yapan taraflar bu kez sessizliğe gömüldü. Sükut, çatırtı seslerinin doğruluğu anlamına geliyordu.
Bahçeli’nin ‘hukukçu kurmayı’ Feti Yıldız, Tayyip Erdoğan ile Özgür Özel buluşmasını beklemeden gazeteci Saygı Öztürk’e konuştu. Yeni anayasa konusunda MHP’nin keskin tavrını anlattı. Klasik tabirle AKP’ye ‘kırmızı çizgiler’ çizdi. MHP ile AKP’nin anayasa konusunda ciddi görüş ayrılıkları bulunuyordu.
Mehmet Uçum, yukarıda ekran görüntüsü verilen paylaşımı 28 Nisan’da, yani önceki gün yaptı…
Bu arada Saray’daki komiser Mehmet Uçum da topa girdi. Erdoğan’a bir sınır çizgisi de ondan geldi. “Yüzde 40 artı 1 olmaz!” dedi ve mevcut durumun (yüzde 50+1) korunmasını istedi. Uçum’un sıradan bir danışman olmadığı, AKP yöneticilerine bile had bildirdiği kısa süre önce açıkça görülmüştü. Uçum’un mesajı danışmanı olduğu Erdoğan’aydı. Bu cesareti kimden aldı? Mesajı kim adına verdi? Majesteleri adına tabii ki…
Gözler Erdoğan’daydı. O da boş durmadı. Sessizliğini iki hamleyle bozdu. 1,5 yıldır yazılamayan ‘Sinan Ateş iddianamesine’ nihayet son nokta kondu. Sinan Ateş meselesi MHP’nin en zayıf karnı… Suikastın izi doğru sürüldüğünde MHP Genel Merkezi’ne kadar gidiyor. Aralarında bir eski milletvekili de olmak üzere bazı MHP’liler zan altında… İddianame yargı sürecinin en önemli adımlarından biri.
Sinan Ateş soruşturması 1 yıl 4 ay sonra tamamlandı
Ateş iddianamesinin bu hercümerçte yazılması bir tesadüf mü? Hayatta tesadüflere rastlansa bile siyasette, hele karşılıklı mesajların gönderildiği bir süreçte iddianamenin tamamlanması asla rastlantı olamaz. Ve doğrudan Erdoğan’dan MHP’ye bir mesaj… Mehmet Şimşek ile başlayan Ferdi Tayfur şarkısı ve Feti Yıldız’ın anayasa çıkışıyla devam eden mesajlara esaslı bir cevap… Erdoğan, elinin boş olmadığını MHP’ye hatırlattı.
Kimin eli daha güçlü?
Peki ‘Kimin eli güçlü?’ derseniz cevabım ikisinin de zayıf… AKP ve MHP 31 Mart’ın kaybeden partileri. Hem de hezimet ve bozgun düzeyinde ‘büyük’ kaybedenler. Bütün arayış 31 Mart’ın ikliminden çıkış için… İktidar bloğuna buradan çıkış yok. Geri dönülmez yola 31 Mart’la girdiler… Dönülmez akşamın ufkunda nafile çabalar içindeler.
Nihayet Erdoğan – Bahçeli ikilisi öğleden sonra buluştu. Erdoğan, Bahçeli’nin evine gitti ve birlikte fotoğraf verdiler. Bahçeli’nin, kapısının önünde Erdoğan’ı beklerken gergin hali gözlerden kaçmadı. Görüşme 45 dakika sürdü ve kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadı. Bahçeli gazetecilere sağlığıyla ilgili sadece “Hamdolsun iyiyim!” demekle yetindi.
Siyasette her görüntü derin mesajlar içerir. Bu fotoğrafın mesajı nedir? Erdoğan – Bahçeli fotoğrafı taraflar arasındaki gerginliğin bittiği anlamına geliyor mu? Buradan AKP ile MHP arasında ‘sorun yok’ mesajı çıkar mı? Aradaki buzların eridiği söylenebilir mi?
Herhangi bir açıklama ve kulis bilgisi olmadığı için ancak fotoğraf üzerinden yorum yapılabilir. Evet, buluşmasın bir anlamı var; krizi bir süreliğine dondurmuş olabileceği ilk akla gelen yorum… İki parti arasındaki sıkıntılar bir fotoğrafla çözülemez.
Çatlak çok derin… Güven ve menfaat vazosu kırıldı. Kırık parçaları yapıştırmak, vazoyu eski haline getirmez. Karşılıklı mesajların yol açtığı sorun ‘evlat acısı, kuyruk acısına’ dönüştü. Kolay unutulmaz. Bir fotoğraf mesajları silemez. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Eski hal, gayri muhal!
Fotoğraf bana ‘güvercin kavgasını’ hatırlattı. Güvercinler kavgaya tutuştuklarında birbirlerinin gagalarını hedef alırlar. Karşıdan bakanlar ‘güvercinleri öpüşüyor’ olarak görür. Kavga ettikleri belli olmaz. Ama kuşlar arasındaki en acımasız kavga güvercin kavgasıdır. Kavganın sonunda güvercinlerden birinin gagası kırılır. Ve ölüme mahkum olur. Yavaş yavaş ölür. Çünkü artık beslenmesi mümkün değildir. En acı ölümdür bu.
Acaba bizim Erdoğan ile Bahçeli’nin ‘el sıkışıyor’ olarak gördüğümüz fotoğrafı ‘güvercin kavgası’ olmasın… Siyasette fotoğraf da görüntü de her zaman gerçeği yansıtmaz. Kamuoyunu yanıltmak ve gerçeği gölgelemek için de fotoğraf kullanılır. İşin aslı çok sonraları anlaşılır. Ben ikili arasındaki fotoğrafa bir mim koyma taraftarıyım. Güvercinler de olduğu gibi…
Çünkü mesajlar orada duruyor. Ve onlar düzeltilmedi. Geri adım atılmadı. MHP’li Semih Yalçın insanların aklıyla alay edercesine Ferdi Tayfur şarkısının mesajı Meral Akşener’e olamaz mı diye bir soru attı ortaya. Hayır, olamaz. Bahçeli, Erdoğan’a ‘Mesajım size değil Akşener’eydi’ diyebilir mi? Derse inandırıcı olur mu? Peki ‘yerel halk’ sözüne ‘müfsit’ cevabının adresi başkası olabilir mi? Hayır, asla olamaz… Başka adres aramak akla ziyandır.
Siyaset haftaya oldukça hareketli başladı ve arkası da gelecek. Erdoğan’ın Özel’le perşembe günü yapacağı görüşme, son dönem siyasetinde yaşanacak en önemli buluşmalarından biri olacak. Erdoğan’ın gündemi yeni anayasa… Özel’in ajandası da oldukça kabarık. ‘8 konu başlığı’ medyaya yansıdı. Kamuoyunda zirvenin yankıları hiçbir cazibesi kalmayan ‘yeni anayasa’ yerine, Özel’in masaya sürdüğü konular üzerinden olacak.
Ankara’da siyaset büyük sürprizlere gebe…
AKP, MHP, CHP yeni oyun planlarını sahneye sürdü. DEM ve İYİ Parti pusuda bekliyor. ‘Siyasi oyun’ deyince ‘Erdoğan’ın eline su dökülemeyeceği’ düşünülebilir. Ama unutmamak lazım ki güç oyunu bozar. Ve güç de, psikolojik üstünlük de muhalefete, dolayısıyla CHP’ye geçti. Partilerin stratejileri güçleri nispetinde başarılı olur. Erdoğan hızla ‘Ecevitleşmeye’ doğru gidiyor. Bu cümleyi bilahare açarım.
Erdoğan – Bahçeli fotoğrafı yanıltmasın… Ortaklar arasında işler yolunda gitmiyor. Cumhur ittifakı çatırdadı ve çatlaklardan su sızmaya başladı. Eskiye dönüş mümkün değil. 31 Mart’tan sonra artık yeni hal var, eski hal gayri muhal.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***