Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

31 Mart seçimlerinin görülmek istenmeyen iki kahramanı

31 Mart seçimlerinin görülmek istenmeyen iki kahramanı


M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

31 Mart seçimlerinin kazananları ve kaybedenleri günlerdir konuşuluyor. CHP’nin ve YRP’nin kazandığı, İYİ Parti ve Meral Akşener ile birlikte AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ın kaybettiği açık. Lakin bir de iktidara bu tarihi yenilgiyi hazırlayanlar var. Bugün bunlardan öne çıkan ikisini sizlere sunmaya çalışacağım.

Yerel seçimlerde 22 yıllık iktidar partisi ağır bir hezimete uğradı. CHP’nin kazandığı il sayısı 21’den 35’e çıkarken, AK Parti’nin yönettiği belediye sayısı 39’dan 24’e düştü. İktidar partisinin 5’ten fazla ilde Yüksek Seçim Kurulu’nun tavrıyla kazandığı medyada hâlâ tartışılıyor.

İhracatın yüzde 82’si CHP’li belediyelerin yönettiği illerden yapılırken, nüfusun yüzde 77’si artık AK Partili başkanların yönettiği illerde yaşamıyor. İktidar partisi artık şehir partisi olmaktan çıktı, kasaba partisi haline dönüştü.

Pek çok kişinin zihnindeki soru şu: Mart 2024 seçimlerinde olan, Mayıs 2023’te neden olmadı? 

Buna pek çok neden gösterilebilir. Ancak geçen seçimde olmayan, bu seçimde olan ya da dün olan, bugün olmayan neler var onlara göz atalım:

  1. Ekonomik kriz: Türkiye’de ekonomik dengeler 2014’ten itibaren bozulmaya başladı. 2019’dan itibaren bu ivme çok hızlandı. 2023’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde tencerenin dibi iyice sıyrıldığı için bu seçimde, toplumun gözünü boyayacak bir şey bulamadılar.

* Her şeyin fiyatının göstergesi olarak algılanan dolar kuru Ocak 2023’te 18,77, Mayıs ayına gelindiğinde bir TL’nin bile altında bir yükselişle 19,02 TL.
* Faiz yüzde 8,5 düzeyinde.
* Mazot 18,5 TL.
* En düşük emekli maaşı Aralık 2022’de 3 bin 500 TL idi. Yeni yılla birlikte 5 bin 500 TL’ye çıkarıldı, seçim öncesinde ise 7 bin 500 TL’ye yükseltildi.

Haziran 2023’ten itibaren ertelenen zamlar, yağmur gibi yağmaya başladı. Faizler 10 ayda yüzde 50’ye tırmandı. Dolar 32 TL’yi aştı, mazot 44 TL’yi yakaladı. En düşük emekli maaşı ise geçen sene Nisan’dan bu yana sadece 2 bin 500 TL artmış oldu.

Bu seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilere ekstra bir şeyler verebilmek için harekete geçtiğini, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in böyle bir şey olması halinde ülkenin birkaç ay sonra iflasa sürüklenmiş olacağı uyarısı yaptığını geçen yazımda anlatmıştım.

📍31 Mart seçimlerinde CHP’ye oy veren AK Partili seçmenin söyledikleri gündem oldu:

“CHP’ye oy verdik. Çok sıkıntıdayız. Tayyip Bey kendini bozdu, bu pahalılığı yapmasaydı bu halk daha tutardı onu.”pic.twitter.com/fixcmX09xZ

— 23 DERECE (@yirmiucderece) April 8, 2024

  1. Genel değil yerel seçim: Bu seçimlerin bir diğer yönü ise Mayıs 2023’te yapılan genel seçimlerdi. Bu seçimlerin merkezi hükümeti değil, yerel iktidarları belirlemesi idi. Genel seçimlerle yerel seçimlerin dinamikleri çok farklı. Bundan dolayı halk, kendine bu yapılanları reva gören iktidara bir uyarı yapma yoluna gitti.

3.Kazanacak adaylar: İlk toplantısını 12 Şubat 2022’de yapan 6’lı Masa’nın adayının, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olacağı daha o günden itibaren konuşulmaya başlanmıştı. İYİ Parti lideri Meral Akşener ise üstlendiği misyon gereği, Alevi ve Kürt kökenli bir ismin seçilmemesi için çeşitli manevralar yaptı. Bu seçimde Kılıçdaroğlu gibi “kazanamayacak aday” yok, kazanacak adaylar vardı.

BUGÜNKÜ SEÇİM DÜN YAPILANLARLA KAZANILDI

31 Mart’ta genel seçimlerden farklı olarak öne çıkan yukarıda saydığım üç temel unsur vardı. Halk, iktidar partisi ve onun liderinden soğumuştu. Bu seçimlerde yenilenen CHP yönetimi, ciddi yanlışlar yapmayınca iktidara ve İYİ Parti’ye küsenlerin adresi oldu.

Zaman içinde “eli CHP’ye oy vermeye gitmeyen” dahası, Altı Ok’un altına mühür basınca imanından olacağına inandırılan bir Müslüman kitlesi oluşturuldu.

28 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapmak için 24 milyon 728 bin 27 seçmen Altı Ok’un altına mühür bastı. Bu oylar Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmeye yetmedi ama CHP logosunun altına oy basma oranını yüzde 48,09’a yükseltmiş oldu.

Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ittifak sağlıklı işleyip sonuç vermemiş olsa da milletvekilliği seçiminde yüzde 25’ten yukarı çıkmayan CHP için farklı bir deneyim oldu. Kendini Muhafazakar olarak tanımlayan seçmen, böylelikle Altı Ok’un altına mühür bastığında imanının gitmediğini gördü. Mayıs 2023 seçiminde sandığa gidip CHP’ye mühür basanlar, yerel seçimlerde de rahatlıkla Altı Ok’un altına mühürlerini bastı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde “kazanacak aday” diye toplumun önüne konulan Ekrem İmamoğlu’nu Beylikdüzü Belediye Başkanı iken getiren de Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başkası değildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterildiğinde İstanbullu seçmenin sadece yüzde 11’i İmamoğlu adını duymuştu.

Bu başarıyı Kemal Kılıçdaroğlu’nun o dönemde Millet İttifakı ile sergilediği özverili diplomatik girişimleri getirdi. Bugünü hazırlayan 2019 Yerel Seçimlerinde büyükşehirlerde elde edilen sonuçlar oldu.

METİN CİHAN’I KİMSE TANIMADI AMA YAPTIKLARI ÜLKEYİ ETKİLEDİ

Metin Cihan, 7 Ekim’deki Hamas saldırısına kadar adı pek duyulmayan bir gazeteci idi. İsrail’in Hamas’ın başlattığı saldırıya, ölçüsüzce karşılık vermesi üzerine dünyanın gözü Orta Doğu’ya çevrildi.

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli gazeteci Metin Cihan, AK Parti’ye seçim yenilgisini tattıran ikinci perde arkası kahraman oldu.

Metin Cihan, İslamcı kesime Erdoğan’ın özü ile sözünün bir olmadığını ortaya çıkaran kişi olarak öne çıktı. Erdoğan üst perdeden İsrail’e saydırırken, arka planda bu ülke ile ticari ilişkilerin hız kesmeden devam ettiğini bu bir odada yalnız başına yaşayan Metin Cihan kamuoyunun önüne koydu.

Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi verilerine girip oradan ince işçilikle İsrail’e hangi malların gönderildiğini ortaya çıkardı. Dahası kaç gemi gittiğini isim isim duyurdu.

İlk başlarda iktidar Metin Cihan’ın gündeme getirdiği bilgileri duymazdan ve görmezden geldi. Sonra yalanlamaya çalıştı. Yalanladıkça daha çok ayrıntı ortaya kondu. Verilerin devletin resmi kaynaklarından olduğunu gördükten sonra muhalefet partileri, Metin Cihan’ın yazdıklarını kullanmaya başladı. İsrail’e ticaretin 7 Ekim 2023’ten sonra azalmadığı tam tersine arttığını gösteren bilgiler, iktidara yakın duran kimi vicdan sahibi kişileri de rahatsız etti.

Metin Cihan’ın açıkladığı rakamlar, “Filistin İçin Bin Genç” adı altında dindar gençlerin oluşturduğu grubun protestolarını doğurdu. Ali Yerlikaya’nın başında bulunduğu polis, bu gençlerin yaptığı her eylemi anında bastırıp sindirmeye çalışma yoluna gitti.

“İsrail ile ticaret, Filistin’e ihanet” diye slogan atan, pankart taşıyan gençler dövülüp ters kelepçe yapıldı. Nihayet polisin başörtülü gençlere yaptığı muamele 28 Şubat günlerindekini geride bırakır oldu.

Katil İsrail, işbirlikçi sermaye! #İsrailleTicareteDurDe diyen milyonların sesi olmak için çıktığımız İstiklal Caddesi’nde 30 küsur arkadaşımız yerlerde sürüklenerek ters kelepçe gözaltına alındı.

Biz kavgayı onurlu Filistin halkından öğrendik. Gözaltılar serbest bırakılsın! pic.twitter.com/oKyJW9128M

— Filistin İçin Bin Genç (@filistinicinbin) April 6, 2024

İçişleri Bakanı Yerlikaya, iki polisin açığa alındığını duyurarak bugüne kadar yapılanların üzerini örtme çabasına girdi.

İşgalci İsrail ve yerli milli işbirlikçilerini ortaya çıkaran gençler, İsrail’le tüm ilişkilerin derhal kesilmesi yolundaki çağrılarını sürdürme kararlılığında olduklarını duyurdu. İsrail’e mal satan şirketlerin önemli bir kısmının MÜSİAD üyesi olduğu ortaya çıkınca bizzat Beştepe Sarayı’ndan gelen talimatla yeni bir aşamaya geçildi.

Bu kez İsrail’e yapılan ihracatın aslında Filistin’e gönderildiği bizzat iktidar medyası tarafından ortaya konulma çabasına girildi. Anadolu Ajansı’nın “İsrail ile ticaret kesilirse Filistinliler zarar görür” diye konuşturduğu Mahmoud Waher’in peşine düşen Metin Cihan, merhamet bu isteyen kişinin Porsche tutkunu, İsrail işbirlikçisi bir züppe işadamı olduğunu ortaya çıkardı.

Metin Cihan, tek başına koskoca iktidarın propaganda aygıtlarının bu dönemde ipliğini pazara çıkardı.

Erdoğan’ın İsrail’e hizmetlerinin sadece yapılan ticaretle sınırlı kalmadığını, siyasi alanda verdiği desteklerin ticaretten çok daha ileri boyutlarda olduğunu görmek için Moskova’daki Türk gazeteci Kerim Has’ın değerlendirmesini mutlaka okumalısınız.

Tekrar ana konumuza dönecek olursak…

Seçimlerin kaybedeni İYİ Parti ve lideri Meral Akşener ile AK Parti ve onun lideri Tayyip Erdoğan. Seçimin kazananı CHP ve lideri Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş oldu. Yeniden Refah Partisi’nin de potansiyeli olan bir parti olduğu ortaya çıktı.

CHP’nin 13 yıl liderliğini yapan Kemal Kılıçdaroğlu, zaferin altyapısını hazırlayan isim oldu. Metin Cihan ise Filistin davasını samimi destekleyen AK Partililere, partilerinin iç yüzünü gösterdi. Bunların bir kısmı CHP’ye yöneldi ise de eli hiçbir şekilde Altı Ok’a gitmeyenler için YRP sığınacakları adres oldu.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version