Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Ver şu kepçeyi de biraz da biz ölelim!

Ver şu kepçeyi de biraz da biz ölelim!


TARIK TOROS | YORUM

Meşhur Nasreddin Hoca fıkrasıdır: Sıcak bir Ramazan günü, komşusu Hoca’yı iftara çağırır. Buz gibi bir tas hoşaf gelir. Hoca’ya küçük kaşık veren ev sahibi kepçeyle hoşafa daldırıp içtikçe, “Ohhh, öldüm!” der. Hoca bakar ki olacak gibi değil, “Efendi, efendi!” der, “Ver şu kepçeyi biraz da biz ölelim!”

***

Türkiye muhalefetinin durumu budur. Talepleri daha demokratik, şeffaf bir ülke değildir. Hukuk devleti gibi bir amaçları yoktur. Özgürlük ve adalet talepleri “iktidar paylaşımı” ile sınırlıdır. Bu olmayınca basarlar yaygarayı, sanırsınız ki hak mücadelesi veriyorlar. Bir yönüyle doğrudur, verdikleri kavga “kendi haklarıyla” ilgilidir. Değilse hakkı yenmişleri, milleti umursadıkları yoktur.

***

Bir hareketten veya bir siyasi partiden kopanlar için durum böyledir. Aday gösterilmeyince isyan bayrağı açanın maksadı budur. Solcuların sağcılarla, sağcıların solcularla işbirliğinin kodlarına bakarsanız bunu görürsünüz. Siyaseten yanında duran meşrudur, kimliğinin veya sicilinin önemi yoktur.

***

Türkiye seçmenini suçlamayın; yarıdan çoğu istemiyor mevcut rejimi. Önüne bir alternatif koyamadığınız, esasen böyle bir niyetiniz olmadığı için kırgın ve kızgınlar. Yaşanan bu… Devlet kuşu kimin başına konarsa, devlet o oluyor. Ülke siyasetinin tüm paydaşları bunun farkında ve ona göre pozisyon alıyorlar yalnızca.

***

Ülkenin siyaseten kadersizliği denilecekse buna, temel nedeni aktörlerin politika üretmeyişi. Kaç seçim geçti, iktidar muhalefeti “terör örgütleri ile işbirliği içinde olmakla” suçlarken muhalefet unsurları da kendi içinde ittifakı bozanları “iktidara payanda olmakla” itham ediyor. Bu döngü değişmiyor.

***

Kürtleri suçluyorlar mesela. Kimsenin aklına şu sorular gelmiyor:

-3 Mart’ta Altılı Masa’yı biz mi tekmeledik?

-Ümit Özdağ’la protokol yapıp İçişleri dahil üç bakanlığı hatta MİT başkanlığı gibi kritik bir makamı biz mi verdik?

***

CHP’ye destek vermeyenlere kızanlar, şu soruların cevaplarını vermeli değil mi:

-Bolu’da Tanju Özcan’ı, Hatay’da Lütfü Savaş’ı onca tepkiye karşın biz mi yeniden aday gösterdik? Bunları kerhen oraya koyduğunu genel merkez bile kabul etmişken size ne oluyor?

-Antalya’da Muhittin Böcek’i de yeniden aday gösterdiler. Bu kişi, ilgili bakanlığın işaretiyle “Kanun Hükmü” belgeseli yüzünden Altın Portakal Film Festivalini iptal etmiş, sicilinde hiçbir şey olmasa bile sadece bununla anılacak bir bakanlık çalışanı.

Ondandır ki, modern zamanların en gaddar devlet şiddetine maruz kalan KHK’lılara dair tek kelime etmiyorsunuz, böyle bir mesele yokmuş gibi. Buna diyecek bir lafınız yok mu?

***

Ve İYİ Partililer:

-Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nun elini havaya kim kaldırdı? Şimdi, “Eli merkezde, gözü başka mevkilerde!” diye laf sokan kadın değil miydi o?

***

Türkiye siyaseti böyle bir şey. İğrenç, ilkesiz, karaktersiz, prensipsiz, omurgasız. “Dün dündür, bugün bugündür!” diyen bir siyaset, Süleyman Demirel taa başta doğru tespit etmiş.

Karşımızdaki tablo şudur; iddiaların aksine ülkemizde bir eksen kayması yaşanmamış, bilakis uzun arayışlardan sonra ülkemiz asıl eksenini bulmuştur. Erdoğan’ın lafıdır bu (10 Ocak 2024) ve doğrudur.

***

Önce muhalefet partileri bitti. Bunu ‘muhalif siyaset’ takip etti. ‘Siyaset’ ve ‘parti siyaseti’ farklı şeylerdir. Sırada medya var, fakat Türkiye medya mahallesi kendine özgü dinamikleri nedeniyle çökmez, gömlek değiştirmekte mahirdir çünkü.

Mevcut sicili orada dururken, kurumsal ve kişisel yığınla örnek hafızalarda halen tazeyken, bilinen kirli örneklerin mütemadiyen parlatılarak oraya buraya konumlanması, iletişim işiyle meşgul olanlar yönüyle hayli ilginçtir. Devlet sopasıyla sağa sola saldıran, onu bunu dipçikleyen çiğ ve sığ bir güruh.

***

Gelecekte yazılacak tezler benim işim değil, gününde ortaya konmayan hakikatlerin ileride belgesel konusu olması da ilgimi çekmiyor. Yalnız medya mahallesinin siyasetten ayrılan mühim bir tarafı vardır: Bırakın hoşafı, kepçeyi… Kaşığı bile çok görür!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version