Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Siyasette iddiasından vurulmak

Siyasette iddiasından vurulmak


NECİP F. BAHADIR | YORUM

“Allah insanı iddiasından vurur!” sözünü yıllar önce İsmet Özel’den duymuştum. Bu veciz ve anlamlı ifade ancak bir şair sözü olabilir. Siz bakmayın Fuzuli’nin “Aldanma ki şair sözü elbet yalandır.” dediğine. Özel, fiyakalı cümleler kurmayı pek sever. Şu sözünü ilk duyduğumda hemen not etmiştim: “Hak yemek, sol elle yemek yemek kadar dikkat çekmedi bu ülkede.” 

Bir cümleyle ne kadar çok şey anlattığını görüyor musunuz?

Benim favori cümlem başka, farklı zemin ve mekanlarda birçok kez de kullandım: “Her çıkmaz sokağın çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık.”

Evet, ben de bırakıldım İsmet Abi. Dedim ki, “Yapmayın! Bu yol çıkmaz sokak, yürümeyelim.” dinleyen olmadı, yolun sonuna kadar yürüdük sonra da gerisin geriye döndük.

Bugün size İsmet Özel’den seçmeler yazacak değilim. Sadece başlığı da koyduğum vecizesi üzerinden ‘parti adlarına’ ilişkin son gezintimi yapacağım. Yazıyı düşünürken, “Waldo, sen neden burada değilsin!” kitabından Doğu Perinçek’le ilgili bir anekdotu hatırladım. Bütün aramalarıma rağmen kitaba ulaşamadım. Ankara’da öğrenci yıllarında bir dernek seçiminde Perinçek’in kendilerini nasıl ters köşeye yatırdığını anlatıyordu Özel. Kitaba niyetlendim kısmet vecizeler çıktı.

Doğu Perinçek’in ters köşelerinin ta öğrencilik günlerine kadar uzandığını göstermek istemiştim. Partilere iddialı isim koyarsanız o iddianızla sınanırsınız. Adınıza Adalet ve Kalkınma derseniz o teraziye çıkar tartılırsınız. AK Parti’nin, CHP’nin, MHP’nin, İYİ Parti’nin nasıl isimleriyle zıddıyla müsemma olduklarını iki yazıda uzun uzun anlatmıştım. Neticede mülayim demekle mülayim, ak demekle ak olmuyorsunuz.

Doğu Perinçek, çok mu vatansever?

Türkiye’de lideri partisinden daha çok bilinen Vatan Partisi diye bir siyasi teşekkül var. Doğu Perinçek’in partisi… Adını sonradan değiştirdi partinin, ‘Vatan’ yaptı. ‘Vatan’ milliyetçi düşüncenin kutsalıdır. ‘Vatan’ kelimesini Anadolu topraklarında yaşayan herkes sever. Milliyetçi çizgide politika yapanlar özellikle ‘vatanı’ bayraklaştırır. Her türlü olumsuzluklarını üzerini vatanla örtmeye kalkarlar. Ben katılmasam da Samuel Johnson’ın ünlü sözünü hatırlatmalıyım: “Vatanseverlik, alçakların son sığınağıdır.”

Alçakların vatanseverlik zırhını kuşandıkları doğru.

Doğu Perinçek acaba neden ‘vatan’ kelimesini partiye isim yaptı? Herkesten çok vatanperver olduğu için mi?

Ülkenin en çok tartışılan isimlerinden biridir Perinçek. Sağ bir siyasetçinin oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Demirel’in siyaset arkadaşlarındandı. Bu kadar uçlarda gezinen başka bir isim yok. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’la ele ele fotoğraflarından tutun, “Bahçeli benim yoldaşım.” diyerek MHP’ye selam göndermesine kadar. Şu sıralarda gemisini AK Parti’nin limanına demirledi. Kim kime yaklaştı ayrı tartışma konusu. Siyaset öyle gerektirdiği için değil Perinçek’in AK Parti’nin bayrağını sallaması başka hesapların ürünü.

Normal bir ülkede bu kadar zikzak yapan bir politikacı bırakın siyasette tutunmayı sokağa çıkamaz, yolda yürüyemez.

Perinçek’in amacı iktidara gelmek veya hükümetin bir parçası olmak değil. Adı parti, yoksa bambaşka bir teşekkül. Sesiyle, partinin gücü arasında ters orantı var. Son seçimdeki oy oranı yüzde 0,1… Bu rakam düşer, artmaz. Bütün ülkedeki partili sayısı ortalama şöhrete sahip birinin cenazesine katılanlar kadardır ancak. Perinçek’in hayatını anlatmak değil amacım. Meseleye giriş yapıyorum sadece.

Perinçek’in partisinin adı ‘Vatan’ ve kendilerini de siyasi görüş olarak ‘ulusalcı’ diyorlar değil mi? Sağda olursa ‘milliyetçi’, solda olursa ‘ulusalcı’ deniyor.

Mehmet Eymür, Perinçek’le ilgili ne demişti?

10 gün önce hayatını kaybeden eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün 2021 yılında T24 sitesinde yayınlanan bir röportajını okudum. Görüşmeyi usta gazeteci Gökcer Tahincioğlu yapmış… Çok başarılı bir mülakat, bir çok konuda aydınlatıcı ve ince detaylar var. Gazeteci, Eymür’e, Doğu Perinçek’i soruyor. Eymür’ün cevabı çok ilginç: “Perinçek’in hem ordu içinde yüzbaşılıktan başlayıp generalliğe kadar uzanan adamları var, hem de MİT’te… Bana kalırsa Perinçek tamamen İngiliz istihbaratıyla Amerikalıların adamıdır. Kesinlikle öyledir.”

Devlette örgütlendiğini söylemesi çekici de bir MİT yöneticisinin adını vererek yabancı istihbarat elemanı olduğunu söylemesi beni ilgilendiren. Gazeteci de şaşırmış ve “Bunu bilgiyle mi söylüyorsunuz?” diye sormuş. Cevabı tek kelime ile “Evet!”

Devletin hassas birimlerinde demek ki Perinçek’in trafiğiyle ilgili nazik bilgiler var.

Partisinin adı ne; Vatan. Kimliği; ulusalcı

Peki, bu ne iş?

Parti adları hakkında yazmayı düşünürken konunun bu noktaya varacağını hesap etmemiştim. Perinçek’in Vatan’ı zıddıyla müsemmanın zirvesi. Bu aşılamaz.

Onun için partinin ismine, rengine, kimliğine bakarak oy kullanmayın, politikalarına bakın. Haksız mıyım?

Silahların gölgesinde siyaset!

HADEP ismini ‘DEM’ olarak değiştirdi. Bu siyasi gelenek o kadar çok ismini güncellemek zorunda kaldı ki neredeyse alfabedeki harfleri tüketti. Parti kapatmanın çözüm olmadığının ispatı DEM’dir. Sonuçta değişen sadece tabela, tabanını ve gücünü aynen koruyor. Bu siyasi çizginin sözcüleri ‘Halklar’ kelimesini, ‘barış’ sözcüğünü sık kullanır. Oysa halkların değil, sadece bir halkın partisidir. Türkiye partisi olmayı başaramamıştır. Bölge partisi de denemez. En fazla oy aldığı şehir İstanbul’dur çünkü.

Barış sloganını da sorgulanabilir. Bu parti silahların gölgesinden siyaset yapmaktan kendini kurtaramadı. Bu yönüyle her dem tartışmaların odağındadır. DEM adı ‘demokrasi ve eşitlik’ kelimelerinden mürekkep.

DEM’in çok farklı anlamları var. Çayın deminden, kafayı uyuşturmak için demlenmeye kadar… ‘Zaman, çağ, nefes’ gibi manaları da var. Arapça’da dem, ‘kan’ demek. Çayın demi acaba kan rengini almasından mı? DEM’e adını verenler elbette Arapça karşılığını düşünmemiştir. Kelimelere takıntılı biri olarak bana hep ‘kanı’ çağrıştırıyor dem. O çevrelerde etkim olsaydı bu ada şiddetle karşı çıkardım.

Bakalım bu ad DEM’de ne kadar demlenecek?  

Saadet, Yeniden Refah, DEVA, Gelecek partilerine ne demeli? Son seçimden Saadet karlı çıktı. CHP listelerinden Meclis’e girdi. Gelecek Partisi ile birlikte grup kurdular. Meclis kürsüsünden bir ses olmayı başardılar. Saadet bir siyasi hareket… Gücünü ve anlamını oy oranı veya milletvekili sayısıyla ölçmek doğru değil. Meclis’teki varlığı da önemli.

Erbakan sağlığında bir seçim akşamı Saadet’in yüzde 2,5’luk oy oranına atıf yaparak, “Bizim halkımız Müslüman… Zekat miktarı kadar oyunu bize verdi. Buna da şükür.” demişti.

Saadet’in şu an tabanını koruyabildiği söylenemez. Benzer orandaki oyu Yeniden Refah’la paylaşıyorlar. Saadet mesut mu? Pek değil. Yeniden Refah’ta da refahtan, huzurdan eser yok. Ayrıca bir kadro partisi olduğu söylenemez. Bugünlerde konjonktürel olarak adından söz ettirse de Erbakan adı orta ve uzun vadede var olmaya yetmez.

AK Parti’den dışlanan Ahmet Davutoğlu’nun partisi Gelecek, bir istikbal partisi mi? Üniversiteye dönme hayalleri kuran Davutoğlu bir anda fanatik siyasetçi oldu. Hoca gururu ile AK Parti’den kovulmasını içine sindiremedi. Biraz onun kavgası. Erdoğan ve Binali Yıldırım’la hasım. Bugünü olmayan bir partinin geleceği olur mu? Meclis’teki varlığını bile CHP’ye borçlu. Henüz sandıkta sınanmadı.

Babacan’ın partisi hangi derde ‘Deva’ olacak?

DEVA için de benzeri değerlendirmeyi yapmak mümkün. Ülkenin çok derdi var, ekonomiden hukuka, dış politikadan adalete kadar… Ali Babacan’ın partisi bunların hangisine deva olabilir? Ekonomiye mi? DEVA Abdullah Gül’ün arka planında olduğu bir partiydi. Gül nedense sahneden kendini çekmek zorunda kaldı. DEVA’nın durumu farklı olabilirdi. AK Parti’den daha büyük bir kütleyi koparabilirdi.

DEVA bir iddianın adı. Bunun için kadro ve sandıktan çıkmak gerekir. 31 Mart’ta ilk sınavını verecek. Meclis’e CHP listelerinden milletvekili soktu. Kritik ve ikili yarışta tartıya çıkmak riskli ve tehlikeli. Kendilerini oylatmayacak bir yol bulmalıydılar. Yukarıdaki paragrafta adı geçen tüm partiler yerel seçimlere kendi adaylarıyla girecek. Boyları, kiloları belli olacak.

Türk siyaseti Allah’ın iddiasından vurduğu politikacılar müzesi ve partiler mezarlığı gibi. Şairden ilhamla, bütün renkler aynı hızla kirlendi ve birinciliği beyaz kaptı…

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version