TARIK TOROS | YORUM
Yakın zamana kadar iktidarın belli başlı argümanları vardı. Bunlar işe de yaradı, inandı millet:
- Dış güçler boş durmuyor.
- Operasyon çekiliyor.
- Pis bir oyun oynanıyor.
- Türkiye’ye diz çöktürmeye çalışıyorlar.
- Çirkin bir senaryo sahneye kondu, filan.
***
Örnekleri çeşitlendirebilirsiniz, ana fikir değişmez. “Dış mihraklar” edebiyatı, yakın zamana kadar iktidar argümanıydı, artık bu değişti. Okuyan ve düşünen insanların burun kıvırdığı bu mazereti muhalefet, spor ve basın unsurları da kullanmaya başladı.
Birer örnek vermek gerekirse:
Partisinden kopuşların önüne geçemeyen Meral Akşener, “Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı.” dedi.
Ali Koç, son Süper Kupa skandalına dair konuşurken, “Belli merkezden düğmeye basılarak müthiş bir operasyona başladılar.” iddiasında bulundu.
-Fatih Altaylı, yeşil bayrak açan kişiyi yumruklayan üniversiteli gence “Eline sağlık” dedikten sonra ifade çağrılmasını şuna bağladı: “AKP’den biri arayıp ‘içimizdeki fetöcüler sana karşı hamle yapacaklar’ dedi. Tipik onların yaptığı iş, çok net.”
***
Düşene vurmanın normal, gücün yanında hizalanmanın olağan kabul edildiği bir toplumda, başı sıkışanın “Operasyon çekiliyor!” diye feryat etmesi doğaldır.
Şimdilerde hemen her konuda bu masala yapışan ve sonuç alan Erdoğan, uzun yıllar önce TGRT’de “Dış güçler” söylemine şöyle karşı çıkıyordu: “Başımıza bir şey geldiği zaman hemen ‘dış güçler’ deriz, ‘bu sebeple ayağa kalkamıyoruz’ filan. Bu doğru da olabilir. Ancak ben buna katılamıyorum. Eğer bünyeniz güçlüyse bünyedeki virüs hiçbir zaman size zarar veremez.”
***
İnsan bünyesinin bir bağışıklık sistemi var ve bu zayıfsa virüslere karşı savunmasız kalır, yatağa düşersiniz. Bünyeniz sağlam olmadığı için bir virüs size diz çöktürmüştür. Ayağa kalkabilirseniz ne ala… Bunu canınızla da ödeyebilirsiniz.
Mikro plandaki bu kural, büyük resimde de geçerlidir. Virüsün görevi, bulaşmak, yayılmak ve sistemi çökertmektir. Misal, cihazınızda koruma kalkanlarınız yoksa ya da bu konuda bilinçlenmemişseniz, tek ‘tıkla’ her şeyinizi kaybedebilirsiniz.
***
“Bize operasyon çekiliyor!” diyene, “Dış mihraklar boş durmuyor!” diye sızlanana verilecek tepki bellidir: Kim, neden ve nasıl yapıyor bunu? Neden sen? Elin armut mu topluyor, niye ağlıyorsun?
***
Söz konusu ekonomi ise, temelsiz bazı savlar var ki anlamak için ekonomist olmak gerekmiyor. Ülke ekonomisini kim, neden çökertmeye çalışsın. TL’deki değer kaybı, Amerika’dan Avrupa’ya, Batı’nın işine gelmez.
Ekonominin çökmesi, Batı’da iş yaptığınız herkesin aleyhinedir. Öyleyse kes ilişkini yani. Bu tabi tabanda tutuyor ve hâlen iş görüyor. Tuttuğu ve bir karşılığı olduğu için bu masalı anlatmaya devam ediyorlar.
***
Şimdilerde bu masal, kendine muhalif diyen mahallede de anlatılır oldu: “Bana filanca saldırıyor. Falanlar peşimde. Pis bir oyun oynanıyor.”
Oyunu boz o zaman. Tuzağı, kuranın başına geçir! Önüne çıkan engelleri atlayarak, çukurlara düşmeden koşacaksın. Yoksa yenilirsin ve fatura hiçbir zaman bariyerlere kesilmez.
***
Ağlaklarla aranıza mesafe koyun. Yaşam enerjinizi düşürmelerine, sizi sömürmelerine, üzerinizden güç devşirmelerine müsaade etmeyin. Yayılmalarına ve bünyenize hakim olmalarına izin vermeyin, mücadele edin.
Ve unutmayın; ezbere günah keçisi arayan kişi kirlidir, üzerine sifon çekilecek bir pisliktir. Dış güç mü bilmem, iç mihrak olduğu kesindir.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***