M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
“İnsan kınadığı şeyi yaşamadıkça ölmezmiş.” derler. Bu söz, kişiler için söylenmişse de siyaset dünyası için de geçerli. AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesinde muhalefet bloğuna “Adayını açıkla!” diye çok yüklendi.
İktidar partisi şimdi iki büyük şehir başta olmak üzere pek çok merkezde aynı sıkıntıyı yaşıyor. CHP, bu kentlerde halen başkanlık koltuğunda oturan isimleri aday olarak açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Ekrem İmamoğlu, Ankara için de Mansur Yavaş…
AK Parti cenahında ise hummalı bir çaba var. 31 Mart 2019’da kaybedilen başta İstanbul olmak üzere öteki kentleri geri almak istiyor.
İktidar kanadı geçen yerel seçimde Ankara’yı kaybetmeye hazır gibiydi. Çünkü 2014’te Mansur Yavaş kazanmış gibi görünürken, muhalefet tarafından dillendirilen iddialara göre 1946 seçimlerinin farklı bir tablosu sergilenerek elinden alındı.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise AK Parti’nin kaybedeceğine ihtimal vermiyorlardı. Nasıl ihtimal versinler, Erdoğan’ın vekil veya dublör olarak İBB Başkanlığı döneminden bu yana yanından ayırmadığı Binali Yıldırım adaydı. O Binali Yıldırım ki Erdoğan, kendi adına vekalet vereceği zaman ilk akla gelen isim olurdu
Ahmet Davutoğlu başbakanlık koltuğundan parti içi bir darbe ile uzaklaştırıldığında Erdoğan, Binali Yıldırım’ı emanetçisi olarak getirdi. Onu Meclis Başkanı yaptı, sonra da vekili olarak İBB’yi emanet etmek istedi.
İstanbul, Türkiye kadar önemli idi. Yıllar önce “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır.” söylemini devam ettiren Erdoğan için ‘öteki bütün şehirler bir yana İstanbul bir yana’ dense yanlış olmaz. Erdoğan, bugüne kadar iktidarını devam ettirecek maddi manevi her türlü alt yapıyı bu şehirden elde etti.
İSTANBUL’DA BİR İLÇE BİLE BAZI DEVLETLERDEN DAHA ÖNEMLİ
Geçenlerde siyasetle de yakından ilgilenen bir müteahhit dostumla sohbet ediyorduk. Sohbet tez zamanda yerel seçimlere ve İstanbul’a geldi. Bir ilçede ortak dostumuzun adaylığı için yoğun kulis yapıyordu.
Kendisine kulis yaptığı partide aday adayı bolluğunu hatırlatınca, benim hiç düşünmediğim bir taraftan konuya yaklaştı. İyi dinlememi söyledi ve devam etti: “İstanbul’un ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok. İstanbul’da büyük şehir belediye başkanlığını kazanmak, 64 ülke ve bölgenin bulunduğu Avrupa’da 9-10 ülkeyi bir kenara bırakın, geri kalanların her birinden çok daha önemli. İstanbul’da bir ilçe belediye başkanlığını kazanmak da 54 ülkenin olduğu Afrika’da 9-10 tanesini bir kenara bırak öteki ülkelerin her birinden daha önemli.”
İşadamı dostuma saf bir şekilde, “Bu söylediğiniz ülkelerin bütçeleri belli, karşılaştırdığınız belediye başkanlıklarının bütçeleri belli. Nasıl onlarla kıyaslanabilir?” diye sordum. “Bu kadar saf olma!a” demedi ama bizde belediye başkanlıklarının rant dağıtım makamı olarak çalıştığını ve her birinin birer derebeyi gibi olduğunu hatırlattı.
İKTİDAR KANADINDA YOĞUN BİR REKABET VAR
Şimdi Avrupa’nın yarısından daha önemli olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için iktidar kanadından kıyasıya bir yarış var.
Gelin kimler var onlara bakalım.
Geçen sene bu zamanlar, İçişleri Bakanlığı makamını işgal eden Süleyman Soylu, iktidar kanadında İstanbul için en güçlü adaylardan biri olarak gösteriliyordu. Soylu, İçişleri Bakanlığı’ndan olunca İBB başkan adaylığı da güneş görmüş kar yığını gibi eriyip gitti.
Hukuk tanımazlıkta Süleyman Soylu ile yarışan bir başka isim olan Metin Külünk farklı bir yol izledi. Gönlünden İBB başkan adaylığı geçen öteki isimlerden ayrı olarak niyetini açıkça ortaya koydu.
AK Parti geleneğiyle uyuşmayan bir şekilde, “Ben AK Parti’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına talibim.” diye yola çıktı. Aday adaylığını açıkladığı günden bu yana sokaklarda ve sosyal medyada. İktidar kanalları, “Ben varım.” diyen Külünk’e Erdoğan’ın destek verip vermediğini bilmedikleri için ekrana çıkarmaya korkuyorlar.
TOKİ Başkanlığı’ndan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na terfi eden Murat Kurum, başkanlığı ve bakanlığı döneminde bürokrat ve bakandan çok İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın direktiflerini yerine getiren bir emir eri gibi çalıştı. Oluşturulan rantın her bir metrekaresi ve her bir kuruşunda “hizmeti” var.
En favori gösterilen iki adaydan biri iken, 5 Aralık’tan bu yana süngüsü düşük bir şekilde köşesinde bekliyor. Giderek de umudunu yitiriyor dense yanlış olmaz.
İktidar için mesele “kazanacak aday” olduğundan adı ortalıkta dolaşan öteki isimler daha gündeme geldikleri gibi sanki geri çekilmişe benziyor. Bir kısmı “fazla hevesli görünmeme” yolunu seçmiş durumda.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan “İBB başkan adaylığına giderken eldeki ilçe belediye başkanlığını kaybetmeyeyim” yaklaşımında olanlardan.
Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın aday gösterilme ihtimalinin yüksek olmadığı görülüyor. İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’ye de “kavgacı” ve “tanınmayan” bir isim olmasından dolayı şans veren pek yok.
Son dönemde çetelerle mücadele konusunda başarılı operasyonlar yaptığı belirtilen ve adı hızla parlatılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın adı hâlâ gündemde tutuluyor. 8 Aralık’ta Ankara’ da Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde (GAMER) düzenlediği basın toplantısında gazeteciler adaylık konusunu sorduğunda net konuştu. Yerlikaya, “İstanbul için başkan adaylığı diye bir şey söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.
Siyaset bu, “söz konusu değil” derken “yan cebime koy” demiş olabilir mi? Bu soruya net cevap verebilmek hiç kolay değil.
TEVFİK GÖKSU, İŞARETİ ALMIŞ GİBİ SAHAYA ÇIKTI
İBB Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, geçen hafta gerçekleşen Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli görüşmesine kadar, İBB başkan adaylığını çok istemesine rağmen hep kendince tedbirli hareket etti. “Ben kenarda duruyorum ama seçmen beni istiyor.” görüntüsü vermeye çalışıyordu.
Ne olduysa 5 Aralık’taki bu zirveden sonra oldu, birden uyguladığı bütün tedbirleri bir kenara bırakıp ekran ekran gezmeye başladı. Sadece iktidar yanlısı kanallara değil, muhalif yaklaşımıyla bilinen FOX Haber’e bile çıktı. İlker Karagöz’ün programını, ‘ne kadar cesur ve donanımlı’ olduğunu göstermek amacıyla seçtiği belirtiliyor.
Esenler Belediyesi’nde üst düzeydeki eski dostlarla konuşurken ilginç bilgiler paylaştılar. “Tevfik Bey işareti aldı ve sahaya öyle çıktı.” diyorlar. Göksu, Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşı şiirinde belirttiği gibi atasından işaret almadı. Beştepe Sarayı’ndan işaret almış olmalı.
FOX TV’de Tevfik Göksu’nun Süt Hesabı Tutmadı!
Tevfik Göksu: Markette süt 20 lira
Gazeteci Deniz Zeyrek: Markette süt 36 lira
Fox TV Muhabiri İlker Karagöz: TÜİK’in marketi olmasın.
— DarkWeb Haber (@Darkwebhaber) December 8, 2023
Tıpkı 2009’da herhangi bir ilçe için aday bile değilken, gece yarısı Çamlıca’dan gelen, “Hadi bakalım Tevfik, Esenler’den başkan adayımızsın.” telefonundan sonra ortaya çıkıp aday olması gibi. Bu konuşmada, “Sayın Başbakanım benim adaylık için başvurum bile yok.” demesi üzerine, “Yahu o da sorun mu? Yarın sabah gidip başvurunu yap.” cevabı almıştı.
Tevfik Göksu, 29 Mart 2009’da böyle aday olmuştu. Esenler, İslamcılar için çantada keklik bir ilçeydi. 1992’de Bakırköy’den ayrıldıktan sonra 1994’teki seçimlerden bu yana hep aynı çizgideki partiler kazandı.
Aslında 1994’ten bu yana sadece iki isim var. 1994’ten 2009’a kadar Mehmet Öcalan, o tarihten bu yana da Tevfik Göksu.
AK Parti, 2019’da başkanlığı Ekrem İmamoğlu’na kaptırdı ama belediye meclisinde elde ettikleri çoğunlukla, İstanbul’u yönetmeye çalıştı. İmamoğlu’nun sırtına asılı davula tokmak sallayıp popülistlik yapmaya çalıştılar. AK Parti hükümeti her şeye yüzde 100’lere varan zamlar yaparken, İstanbul’un iki temel hizmetinin gelir kaynaklarından olan İETT ve İSKİ zamlarını yüzde 35’ten 12’ye çekerek, “Bak onların yaptığı zammı biz geri aldık.” mesajı verdiler.
Galiba Erdoğan’ın kafasındaki planı ilk fark edenlerden birisi Silivri Belediye Başkanı MHP’li Volkan Yılmaz olmuş. İstanbul Belediye Meclisi’nde CHP sıralarından, “Tevfik Göksu yapsın o zaman.” diye laf atılması üzerine, “Altı ay sonra mı?” diye verdiği cevap dikkate değerdi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***