Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kimler bu kurtla yiyip çobanla ağlayanlar?

Kimler bu kurtla yiyip çobanla ağlayanlar?


ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM 

Günün birinde Aydın Ünal’ın bir yazısından alıntı yapacağımı düşünmezdim ama oldu. Hem de tam yerine geldi. Üstelik, bir dönem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını yazan, eski Ankara Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal tam anlamıyla hissiyatıma tercüman oldu.

Gündem malum.

İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım aralıksız sürüyor. Konunun tartışılacak, konuşulacak çok boyutu var ancak bir mesele var ki tam anlamıyla Erdoğan rejimi ve Türkiye’ye özgü.  Daha doğrusu ‘Siyasal İslamcı’ ve AKP’lilere has bir durum.

Netanyahu hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırıları -kısa bir ateşkes hariç- aralıksız sürerken Türkiye’den akın akın İsrail limanlarına mal taşınıyor. Gemiler de başta Erdoğan ve Binali Yıldırım ailesi olmak üzere önde gelen AKP’lilere ait. Gazeteci Metin Cihan çok güzel bir araştırmacı gazetecilik örneği verip belgeleriyle ortaya koydu.

Tamamen açık kaynaklardan çıkarılan verilere göre Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’a ait gemiler yoğun bir şekilde İsraille ticaret yapıyor. Gerçi Erdoğan ailesinin İsrail’le ticari ilişkileri hiç kesilmedi.

Hatta meşhur ‘One Minute’ olayından sonra Erdoğan, “İsraille tüm ilişkileri kesiyoruz!” açıklaması yaptığı dönemde bile Burak Erdoğan’ın gemisi İsrail’deydi. Bu konu o dönem TBMM’de soru önergesine bile dönüşmüştü.

Yanlış anlaşılmasın.

İsrail’le ticaret yapmak suç değil. Herkes gibi Erdoğan ve önde gelen AKP’liler İsraille ticaret yapabilirler. Burada itiraz ettiğimiz nokta bir yandan Filistin için mangalda kül bırakmayıp öbür yandan İsrail’e -askeri malzemeler dahil- gemi gemi mal yollamak.

Olay sadece İsrail askerlerine kışlık giyecek göndermekle kalsa iyi, bugün Gazze’nin üzerine yağan bombaların bir kısmının da Mersin limanından çıkmış olması kimseyi şaşırtmıyor.

Bu noktada Aydın Ünal’a kulak verelim: “İsrail’le ticareti ya da gemi trafiğini kesmek boykotun çok çok ötesinde bir fedakârlık, cesaret ve bedel gerektiriyor. Bir tarafta, haydi İslâmî boyutunu geçelim, insani ve milli bir mesele var; diğer tarafta İsrail’den gelecek bin dolarlar, milyon dolarlar. Hem dindar görünüp, hem Filistin meselesinde en hamasi nutukları atıp hem de gizliden gizliye İsrail’le ticaret yapanların yatacak yeri yok da, en azından konuşup davanın samimiyetine zarar vermeseler keşke. Kurtla yiyor, çobanla ağlıyorlar.”

Biraz uzun bir alıntı oldu ama her cümlesi önemli.

Erdoğan’ın yakın ekibinde olmuş, iki dönem AKP milletvekilliği yapmış, hali hazırda üst düzey bürokraside olan Aydın Ünal aslında takdir edilesi bir iş de yapıyor. Zira başka hiç bir AKP’li bu kadarcık bir eleştiri bile yapamadı.

Ancak Aydın Ünal’a sorulması gereken çok temel bir soru var; Siz kimden bahsediyorsunuz? Eleştirinizin öznesi neden yok? Yazınızda bahsettiğiniz, İsrail’den gelecek milyon dolarları kazanan kim?

‘Hem dindar gözüküp, hem Filistin meselesinde hamasi nutuklar atıp hem de gizliden İsrail’le ticaret yapanların yatacak yeri yok da’ tarifiniz bize Erdoğan ve Binali Yıldırım’ı hatırlatmadı değil.

Sahi ‘Kurtla yiyip çobanla ağlayanlar’ kimler?

Yoksa cesaretiniz bunları açıkça yazmaya yetmiyor mu?

Aynı şey İsmail Kılıçarslan’da da var. O da sürekli Filistin ve Gazze için tweetler atıyor, boykotlar organize ediyor ama eleştirilerinin öznesi yok.

Eleştiriyor ama kimi ?

Mesela şu tweetine bakın; @kilicarslan_is

“Gerçekten mi kapatamıyoruz limanlarımızı ve hava sahamızı bu insanlık düşmanı soysuz terör örgütü İsrail’e? Cidden mi yapamıyoruz bunu? Anlamıyorum neyi beklediğimizi? Cidden anlamıyorum.”

Bunca yıldır Siyasal İslamcı mahallede olan Kılıçarslan’ın ‘tecahülüarif’ yaptığı açık. Çünkü Saray’a, Erdoğan’a eleştiri yapmak herkesin harcı değil. İşin sonunda koltukları, maaşları ve bonusları kaybetmek var. Daha da ileri gidersen hapis var sürgün var..

İsmail Kılıçarslan’ın bir başka tweeti ise trajik bile sayılır. Zira kendi söylemeye çekindiği şeyleri Nuri Topbaş Hocaefendi’nin ağzından paylaşıyor.

Çizgimiz budur ve bu olmalıdır. Allah razı olsun Osman Nuri Topbaş Hocaefendiden. Bize “durmamız gereken yeri” işaret ediyor. pic.twitter.com/e0H43MfS4i

— ismail kılıçarslan (@kilicarslan_is) November 24, 2023

 

Gerçi Topbaş’ın eleştirisi de öznesiz. Kime hitaben olduğunu herkes anladı ama kimse ifade edemiyor. Cemaatlerinden tarikatlarına bir tanesi bile çıkıp da Erdoğan’a “Reis ne yapıyorsun?” diyemedi.

Kısacası; Gazze’de yaşanan insanlık dramının canımızı yakan çok yönü var ama bizim siyasal İslamcıların iki yüzlü tavırları bu acıyı katlıyor. 

Dediğim gibi; İsraille ticaret yapmak suç değil. Çıkar, “İsrail’le ticaret yapmak başka bir şey Filistin davasını savunmak başka bir şeydir!” dersin. Doğruluğu yanlışlığı tartışılır ama en azından dürüst bir hareket olur. Fakat biz neye şahit oluyoruz; Erdoğan ve AKP’nin önde gelenleri başta olmak üzere tüm iktidar bileşenleri kameraların önünde Filistin için ‘dava’ edebiyatı yaparken perde gerisinden milyon dolarların havada uçuştuğu trafiklerin içine girmişler.

Metin Cihan’ın ortaya koyduğu belgelere göre ticaret hiç aksamadan devam ediyor, yüzlerce gemi binlerce ton sevkiyat var. Havayolu sevkiyatı ise günlük sürüyor. Erdoğan’ın oğlu, Binali Yıldırım’ın oğlu, AKP milletvekilinin kendisi… Hem sevkiyat yapıyorlar hem de sahip oldukları tersanede İsrail devlet tankerine bakım hizmeti veriyorlar.

İsrail’in çelik ihtiyacını MUSİAD üyesi İçdaş karşılıyor. TÜİK verilerine göre İsrail’e silah malzemesi yollamışız.

Erdoğan rejiminin bu iki yüzlülüğü artık dünyanın da gündeminde. Arap dünyasına, özellikle de sosyal medyadaki yansımalarına bakılırsa herkes bu realitenin farkında.

Bir tek AKP seçmen kitlesi hariç.

Onlar Fahrettin Altun ve İbrahim Kalın’a bağlı trollerin ürettiği argümanları sindirmekle meşguller. İktidar çevrelerinin söylemlerine göre, limanlar özelmiş, ticareti özel şirketler yapıyormuş ve devletin dahli olmazmış!

Bu argümanlar için Cem Yılmaz’ın “Yersen uzay eriği!” repliğini hatırlatıp Aydın Ünal’ın yazısındaki vurucu hatırlatma ile bitirelim; “Kurtla yiyor, çobanla ağlıyorlar…”

Malesef parçalanmış çocuk bedenleri dahi para pul hırslarını dizginleyemedi!

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version