Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan, farkında olmadan müthiş bir itirafta bulundu

Erdoğan, farkında olmadan müthiş bir itirafta bulundu


TARIK TOROS | YORUM 

Türkiye’de devletin bilgisi, izni, teşviki ve onayının olmadığı siyasi cinayet ve “faili meçhul” yoktur. Fail bellidir. Terör eylemleri, iç ve dış politikada fay kırıklarıdır. Kendiliğinden olmaz. Birileri tetikler.

Tarihte katliama imza atmamış kaç devlet vardır, bilmem. Fakat şunu bilirim: Terör eylemine başvuran örgütlerle anlaşmadan veya masaya oturmadan sorun çözen ülke yoktur.

Tayyip Erdoğan, Dubai dönüşünde uçakta -ne söylediğinin farkında olmayarak- müthiş bir itirafta bulundu: “Kim ne derse desin Hamas’ı bir terör örgütü olarak asla kabul edemem. Siz PKK’yı, YPG’yi, FETÖ’yü ödüllendirirken, hatta hatta bunları Oval Ofis’te ağırlarken kalkıp da Hamas’ı bu şekilde yorumlamamızı bekleyemezsiniz. (2 Aralık 2023)”

***

Lafın adresi içinde saklı: ABD.

Erdoğan yıllardır bir türlü koparamadığı Oval Ofis, yani Beyaz Saray randevusunu bu vesiliyle elde etmek istiyor. “Teröre randevu veriyorsun, bana vermiyorsun!” demeye getirirken…

Farkında olmayarak ifşa ettiği şey şu:

***

Son dönemde yaşanan devasa kırılmalar ve politikacıların büyük samimiyetsizliği, kamuoyunda sorgulamaları tetikledi. İnsanlar kendi devletlerinin büyük terör eylemlerine yol verdiğini veya göz yumduğunu, sadece savaşlarda değil katliamlarda da sorumlu olduğunu gördü.

Devletlerin, örgütleri bizzat kurdurmasa dahi… İleri aşamada mutlaka yönettiği ve yönlendirdiği ortaya çıktı. İstihbaratın sızmadığı büyük örgüt yoktur ve sular çekildikten sonra “terör eylemleri” için düzgün bir yargılama olmaz. Olan da müsamereden öteye geçmemiştir.

***

Türkiye’de ve dünyada gazetecilik “iktidara payanda olmayı” bıraktı, üzerine çökmeye başlayan bu “müesses nizamı” kurtarma derdine düştü. Sureti haktan görünen işler yapmaya başladı ki, günahları örtmeye yetmiyor.

Gazetecilik en temel işlevini yerine getirmiyor; kamu adına soru sormuyor.

Şu gün görüldü ki, çıkış ve aydınlanmanın yolu düzgün gazetecilikten geçiyor.

Buna her zamankinden büyük ihtiyaç var.

***

“Sormuyor” derken…

Güncelden “sorulmayan” iki basit örnek vereyim ki daha iyi anlaşılsın…

İki haftadır, Seçil Erzan isimli Denizbank şube müdürünün futbol aleminden isimleri dolandırdığı “yasa dışı” bir fon soruşturması yürüyor, biliyorsunuz. Gazetelerde hemen her gün iki tam sayfa haberi var. Kimse, banka şube müdürüne “çanta çanta” teslim edilen paraların nereden geldiğini, kaynağını, vergisinin ödenip ödenmediğini sorgulamadı.

Bu paranın bir bölümü banka hesaplarından çekilmiş, görüntüleri servis edildi.

Denizbank da mesela, “tek seferde 2 milyon 490 bin doların nakit olarak elden teslim edildiğini” kabul etti. Kimse de sormuyor: Yahu 10 bin dolar çekmek istediğinizde bunu bir araya getiremeyen şubeler nasıl oluyor da milyon milyon dolarları böyle toparlayabiliyor?

***

Bakmayın, “gördüğümüzü yazarız” diye caka satanlara. Böyle bir şey yok. İzin verilen alanda, göstermek istediklerini yayınlıyorlar. Teyit mekanizması çalışmıyor, cevap ve düzeltme hakkı yok.

Kimi zaman, bilerek ve isteyerek yalanı-kurguyu dolaşıma sokuyorlar. Bir savaştalar ve hak-hukuk tanımıyorlar. İktidar, ilkesel olarak muhalefetten ne gelirse reddediyor.

Muhaliflerin böyle bir ilkesi yok. Bilakis, rejimin şeytanlarını taşlıyorlar.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version