Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan, halefini gitmeden seçecek

Erdoğan, halefini gitmeden seçecek

HABER ANALİZ | M. AHMET KARABAY

Kamuoyunda muhalifi-yandaşı hemen hepsi ortak tasa olarak “Erdoğan sonrası ne olacak?” sorusuna cevap arıyor. Bu tablo, tek adam rejiminin hakim olduğu ülkelerde bu olağan bir durum.

Maalesef, Türkiye 2010 sonrası adım adım bu noktaya sürüklendi. Zihinlerdeki soruya sıradan vatandaşlar cevap arar da en tepedeki şahıs çözüm aramaz mı? Gelin Erdoğan’ın nasıl çözüm ürettiğine bakalım.

Tayyip Erdoğan’ın AK Parti ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunu kendinden sonrası için dizayn edeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna çıkarken ne gözü arkada giden Turgut Özal’ın yaptığı gibi, ne de bir daha partisine dönüp bakmayan Süleyman Demirel gibi yapacak.

Erdoğan, bir şekilde hak vaki olduğunda ya da yeniden seçilme ihtimali kalmadığı bir durum ortaya çıkması halinde gözü arkada kalmayacak bir ortam hazırlayacak. İnsanların kafasında, bunu yapıp yapamayacağına ilişkin değil, “Nasıl yapacak?” ve “Kimi getirecek?” soruları var.

Erdoğan’ın nasıl yapacağına ilişkin net bir şey söylemek kolay değil. Erdoğan’ın pragmatistten öte tam bir Makyavelist olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Duruma göre hareket etmeyi bu kadar iyi becerebilen bir ismin, bu işi nasıl bir yöntemle hayata geçireceğini öngörebilmek benim açımdan çok zor.

Bundan dolayı ikinci soru olan, “Kimi getirecek?” sorusuna cevap aramaya çalışacağım.

Tayyip Erdoğan, zaman zaman bazı isimlerin önünü açıyor. Dışarıdan bakanlar da çoğu kez, “İşte yeni dönemde ülkenin ve partinin başına gelecek isim bu” yorumunu yapıyor.

İSİM TOTO OYUNUNDA KİMLERİN ADI GEÇMEDİ Kİ…

Şöyle bir zihin tazelemesi yaptığımızda kimler böyle öne çıkmadı ki? Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde aday olmayacağını/olamayacağını düşünenler, bir dönem “Damat Berat Albayrak mı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu mu?” totosu oynadılar.

Sonraları isim totoya başkaları da dahil oldu. “Savunma Bakanı Hulusi Akar mı, MİT Başkanı Hakan Fidan mı?..”

Berat Albayrak’ın, ekonomiyi içine sürüklediği çıkmazla gözden düştüğü, daha 2021 sonunda ortaya çıktı. Kimileri Albayrak’ın nadasa alındığını söylese de Erdoğan için Damat Berat zaten hiç alternatif olmamıştı.

Erdoğan’ın hanedan süsü vermeyip “teröristlerin ayakkabı numaralarını dahi bilen”, “teröre göz açtırmayan” biri olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu getireceğini söyleyenler oldu. Bu tür yorumları Erdoğan’ı iyi tanımayan ve Soylu’nun önünün bitirmek için açıldığını gözden kaçıranlar yaptı.

Soylu’nun Erdoğan için halef olamayacağını ve gözden çıkarıldığını bir başka vesile ile daha Temmuz 2021’de “Soylu işi tamam, sıradakine bakın siz” başlığı ile yazmıştım.

Sn. Bakanımız Süleyman Soylu’nun bu cümlelerinden sonra tüm Türkiye aynı ses tonuyla “OH” çekti!

Haksız mıyım?#SoyunSoylansın pic.twitter.com/W8wkrAm9wM

— Dr. Mustafa ÇÖL (@mustafacol_) December 12, 2020

Makyavelizmin günümüzdeki en iyi takipçisi olan Erdoğan’ın nasıl yapacağına ilişkin bir öngörümün olmadığını en başta not ettim. Soylu’yu nasıl bitireceğini bilmiyorum ama bitireceğini iyi biliyordum. Soylu için asıl kıyamet, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerden sonra kopacak. Neyse işin bu tarafını başka bir yazıya bırakmalı.

Öteki isimlerden birisi de Hulusi Akar idi. Erdoğan’ın Akar’ı nasıl pasifize ettiği ve sesini çıkamaz hale getirdiğini Mayıs ayındaki genel seçimler sonrasında görmüş olduk. En çok konuşan, en çok kamuoyu gündeminde olan en güçlü alternatif olduğu öne sürülen Hulusi Akar, şimdi kolları dalları kesilip işlevsiz hale getirilen Meclis’te Milli Savunma Komisyonu Başkanı olarak zaman geçiriyor.

İKİ DAMADIN SAF DIŞI BIRAKILMASI

Büyük damat Berat, Turkuaz Medya’nın (aslında bütün medyanın) başında olan abisi Serhat Albayrak’ın özenli koruması altında görünse ve zaman zaman belli kalemler tarafından parlatılmaya çalışılsa da Erdoğan’ın istediği halefi olması ihtimali çok zayıf.

Damat Albayrak, Erdoğan’ın en önem verdiği “sadakat” testini geçemedi. Özellikle de istifasını kamuoyuna duyuracak bir kanal bulamayıp Instagram’dan açıklama yoluna gittikten sonra defterden hepten silinmiş oldu.

Sümeyye’nin kocası küçük damat Selçuk, devletin bütün imkanları kullanılarak parlatıldı ve zengin edildi. Planlı olarak organize ettiği, özellikle de genel seçimler öncesinde düzenlediği Teknofest etkinlikleriyle kayınpederinin istediği kişinin kendisi olduğuna kanaat getirdi.

Yaptığı iş icabı askerlerle içli dışlı oldu. Yaz aylarına girerken Akdeniz’deki tatbikat sırasında ABD’ye ait dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford’a, Tuğamiral Mehmet Savaş Eser ve Hava Eğitim Komutanlığı’ndan Tuğgeneral Hüseyin Sabri Akyol ile birlikte giderek Türkiye’yi temsil ediyor görüntüleri verdi. Damat Bayraktar bu görüntüleri sahibi olduğu Baykar şirketinin sosyal medya hesabından da paylaştı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Selçuk Bayraktar, ABD Donanması’na ait olan uçak gemisi USS Gerald R. Ford’ta teknik incelemelerde bulundu.

Doğu Akdeniz’de TCG Anadolu’yla ortak tatbikat gerçekleştiren uçak gemisine iniş-kalkış yapan savaş uçakları ile donanma envanterinde yer alan… pic.twitter.com/u4FwxDGWOm

— BAYKAR (@BaykarTech) August 25, 2023

Uçak gemisinden boy boy fotoğraf ve videoların yayınlanması, kamuoyunda “Selçuk Bayraktar’ı ABD de destekliyor” yorumu yapılmasına neden oldu.

Türkiye adına oradaymış gibi yansıtılan bu görüntüler, sanılanın aksine Beştepe Sarayı’nda tepkiyle karşılandı. Bayraktar’ın aynı günlerde, “Elbette bir gün mücadele siyaseti gerektirirse, siyasete de gireriz” yolunda söylediği sözler bardağı taşıran damla niteliğinde oldu.

Aileye yakınlığıyla bilinen bir isim, ortak bir dostumuza bu çıkışından sonra Bayraktar’ın bizzat Erdoğan tarafından uyarıldığını söyledi. Gerçekten de Selçuk Bayraktar, o tarihten sonra kendi alanının dışına hiç çıkmadı. 

Ukrayna’ya hibe SİHA’lar veren Selçuk Bayraktar, Filistin’e zulmettiğini dile getirdiği İsrail’e karşı sadece protesto yürüyüşü yaptı ve gıda yardımında bulundu.

ŞU AN ORTADA SADECE HAKAN FİDAN VAR

Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Berat Albayrak, Selçuk Bayraktar isimleri artık saf dışı. Milli Görüş kökenli Numan Kurtulmuş zaten bütün organları iğdiş edilerek partiye kabul edildiği için bugün geldiği koltuktan daha ileri bir yerde olması söz konusu bile değil.

Şimdilerde sadece orta yerde bir isim var. MİT Başkanlığından Dışişleri Bakanlığı koltuğuna geçen Hakan Fidan. İstihbarat kökenli Fidan, kendine yakın çevrelerce parlatıldıkça parlatılıyor.

Her gün bir tarafından tutulup öne çıkarılıyor. Hatta bazıları salına salına yürüyüşünde keramet arıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı kendinden emin yürüyüş, sosyal medyada gündem oldu. pic.twitter.com/omHtgOrlcT

— Takvim (@takvim) September 21, 2023

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın hamlesini boşa çıkardığı vücut hareketine olağanüstü anlamlar yüklendi. İçeride geçirilen iki buçuk saatlik zaman diliminde Türkiye’nin sırtına hangi yüklerin bindirildiği gözlerden kaçırılıp, sehpanın üzerindeki bir biblodan verilmeye çalışılan mesajla insanların zihinleri dondurulmak istendi.

🔴 Hakan Fidan, ABD Dışişleri Blinken’ın sarılma hamlesine karşılık vermeyerek sadece elini tuttu. pic.twitter.com/6REOPS0tvR

— Conflict (@ConflictTR) November 6, 2023

Aslında Erdoğan, MİT’in başından alıp Dışişleri Bakanlığı koltuğuna getirmesiyle Hakan Fidan’ı ödüllendirmedi. Tam tersine gizemli tutulduğu bir konumdan alıp, görünür kılarak, sıradan biri olduğunu kamuoyuna göstermiş oldu. Bu tablo da önümüzdeki süreçte tasfiye edilmesini kolaylaştırmış olacak.

Ayrıca, teknede kızarmış bir domuz görünümlü kuzu (kimilerine kuzu gibi gösterilmeye çalışılan domuz) önünde medyaya sızan fotoğrafın da MİT’ten ulaştırıldığı yolunda aktarılan bilgi, Erdoğan’ın midesini fena bulandırdı. Erdoğan’a göre bu fotoğraf, insanların kafasında nasıl bir algı oluşturacağı iyi bilindiği için servis edildi.

ERDOĞAN’IN KAFASINDA TEK BİR İSİM VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden sonrası için kafasında tek bir isim var. Aileden olmayan hiçbir ismin şansı yok. Damatların halef olması, İslami gelenekte sıkça görülen bir durum. Ama Erdoğan’ın iki kulağının arasında sadece Bilal Erdoğan var.

Oğul Bilal, uzun süre sadece eğitimle ilgileniyor göründü. Son 10 yılda ise “sünnet” sayılan okçuluk eğitimini kendine özel alan seçti. Bu amaçla geniş organizasyonlar kuruldu ve Bilal Erdoğan da Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı oldu.

Şimdilerde, hakim ve savcıların selam durması için İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Şehit Mehmet Selim Kiraz Sergi Salonu’nda, Geleneksel Türk Okçuluğu Sergi ve Atölyesi açıldı.

Ziyarete gelen hakim ve savcılar, sergiye gittiklerinde ok atma denemesi yapabildikleri gibi, isteyenler okçuluk eğitimi de alabiliyor. Sergi 24 Kasım’a kadar açık kalacak.

Sanatın, kültürün ve sporun her yerde işlenebilirliğini vurgulamak amacıyla düzenlediğimiz Geleneksel Türk Okçuluğu Sergi ve Atölyesi, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Şehit Mehmet Selim Kiraz Sergi Salonu’nda başladı.

24 Kasım’a kadar devam edecek olan sergimizde misafirlerimiz… pic.twitter.com/Uabj7FaL0h

— Okçular Vakfı (@OkcularVakfi) November 13, 2023

Bilal Erdoğan, geride bıraktığımız hafta içinde de Türkiye’nin Londra Büyükelçiliğindeki Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamaları etkinliğine katıldı. Bir veliaht olarak devletin resmi etkinliklerinde yer alıp yayın kuruluşlarına demeçler verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmeddin Bilal Erdoğan, Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’nin Cumhuriyet’in 100. Yılı vesilesiyle düzenlediği özel resepsiyona katıldı. pic.twitter.com/oQPK1V9foP

— British Yaşam TV 🇬🇧🇹🇷 (@BritishYasamTv) November 12, 2023

Bilal Erdoğan, bir imam hatipli olarak kendisinin mezun olduğu okullardan yetişenlerin neler yapabileceğini kamuoyuna her perdeden duyuruyor. İslam’daki “Müminler kardeştir” sözünden hareketle, imam hatip kardeşliğine vurgu yapıyor. “Bir imam hatip lisesi mezunu başka bir imam hatip lisesinin kardeşidir” diyerek İsrail’in bundan dolayı Türkiye’den korktuğunu söyleyebiliyor.

Siz rahat olun. Erdoğan kendinden sonrası için Bilal’i adım adım yerine hazırlıyor. Bütün kurum ve kuruluşlarının içini boşaltan, kuvvetler ayrılığını tuzla buz edip “ittihad-ı kuva” (kuvvetler birliği) kavramını oturtan Erdoğan, oğlu Bilal’e fleto halinde kılçıksız bir Türkiye bırakma peşinde.

Not: Yazılarıma benden kaynaklanan nedenlerden dolayı bir süre ara vermek durumunda kalmıştım. Bugünden itibaren Cumartesi, Pazar, Salı ve Perşembe günleri sizlerle olacağım.


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version