Mevcut bütçeye 100 milyar euro eklenmesini öngören talep, aralık ayındaki zirveye kadar zorlu müzakerelere işaret ediyor.
Avrupa Komisyonu, 27 üyeli bloğun 2020 yılında kabul ettiği 2021-2027 bütçesinin planlanan harcamalara yetmediğini belirterek ilave 100 milyar euro talep ediyor. Ancak üye ülkelerin çoğu bu talebe sıcak bakmıyor.
Aralarında Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yönelik Brüksel’in söz verdiği mali katkının da bulunduğu bütçe, aralık ayı sonundaki zirveye kadar sürecek çetin müzakerelerle yeniden gözden geçirilecek.
AB bütçesi, uzun vadeli öngörülebilirliği garanti altına almak ve başkentler ile kurumlar arasındaki çekişmeleri önlemek amacıyla yedi yıllık bir dönem için onaylanıyor.
AB’nin halen yürürlükte olan bütçe için 2020 yılındaki görüşmeleri üye ülkeler arasında derin görüş ayrılıklarını gözler önüne serdi. Ülke liderleri, beş günlük gergin bir maratonun ardından 1,074 trilyon euroluk bütçeyi kabul etti ve üye ülkelerin Covid-19 salgınından kurtulmalarına yardımcı olmak için 750 milyar euroluk olağanüstü bir planı da onayladı.
Ancak özellikle bloğun kapısına dayanan Ukrayna’daki acımasız savaşın tetiklediği enerji fiyatları krizi, yüksek enflasyon ve diğer sorunların ardından Brüksel, 2, 018 trilyon euro tutarındaki bütçenin artık ekonomik gerçeği yansıtmadığını düşünüyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu durumu “2020’ye kıyasla tamamen farklı bir dünyadayız. Bu durum bütçemizde de kendini gösteriyor – bu çoklu krizler dünyası. Bu krizlere (karşı) çözümün bir parçası olmak için bu bütçeyi her zamankinden daha fazla kullanıyoruz.” sözleriyle açıkladı.
Komisyonun ek bütçe önerisi neleri kapsıyor?
Avrupa Komisyonu Ukrayna’yı desteklemek, göçü yönetmek, doğal afetlerle başa çıkmak ve en yeni teknolojileri teşvik etmek için bütçeye önümüzdeki üç yıl için yaklaşık 100 milyar euro ek yapılmasını önerdi.
Ortak bütçenin yeniden esnek ve dayanıklı hale getirilmesi için taze paranın “olmazsa olmaz” olduğunu belirten komisyon, yıl sonundan önce takviyelerin onaylanmasını istiyor.
Avrupa Komisyonu’nun talebinde:
50 milyar euro – Ukrayna için: 2024 ve 2027 yılları arasında 33 milyar euro düşük faizli kredi ve 17 milyar euro geri ödemesiz hibeyi kapsıyor. Bu mali yardımın Ukrayna bütçesindeki boşlukların doldurulmasına, temel hizmetlerin sürdürülmesine, kritik altyapının yeniden inşasına, özel yatırımların çekilmesine ve kilit reformların hızlandırılmasına yardımcı olması amaçlanıyor.
- 15 milyar euro – Mülteciler ve göç yönetimi için: Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin desteklenmesi için 3.5 milyar euro ve Batı Balkanlarda göç yönetimi için 2 milyar eurodan oluşuyor.
- 10 milyar euro – Teknoloji teşviki: Avrupa için Stratejik Teknolojiler Platformu’nun (STEP) oluşturulması için 1önerilen bu mali katkı ile AB yapımı en son teknolojilerin teşvik edilmesi için ortak bir para havuzu yaratmayı amaçlıyor.
- 18.9 milyar euro – Borç ödemesi: 2020’deki lansmanına kıyasla çok daha yüksek faiz oranlarına tabi olan 750 milyar euroluk kurtarma planını finanse etmek için çıkarılan borcun geri ödenmesi için harcanacak.
- 3 milyar euro – Esneklik Aracı’nın güçlendirilmesi ve öngörülemeyen krizlerle başa çıkmak için fon oluşturulması
- 1.9 milyar euro – İdari masraflar
Bu 98.8 milyar euroluk kabarık faturanın 65.8 milyar euroluk kısmının doğrudan üye devletler tarafından karşılanması gerekiyor. Ukrayna Fonu’ndan sağlanacak 33 milyar euroluk kredi sermaye piyasalarından alınması ve Kiev tarafından daha sonraki bir aşamada geri ödenmesi öngörülüyor.
Üye devletler çok sıcak bakmıyor
Ekonomik yavaşlama, yüksek enerji fiyatları ve daha sıkı para politikasının ortasında, bu öneri çoğu AB lideri tarafından şüphe ve şaşkınlıkla karşılandı.
Ekim ayında yapılan ve liderlerin önerilen gözden geçirmeye ilişkin duygularını dile getirmekten kaçınmadıkları bir Avrupa Konseyi toplantısı, von der Leyen’in karşı karşıya olduğu zorlu mücadeleyi gözler önüne serdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Ekim ayındaki zirvede komisyonun önceliklerini doğru bulduğunu söyledi, ancak rakamın yüksekliğine vurgu yaptı. Macron “Bugün önerilen miktar bana çok yüksek geliyor ve bu nedenle azaltılmasını istedik.” dedi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz “Almanya da dahil olmak üzere pek çok üye ülke için bütçeyi her zaman arttırmamız anlaşılabilir bir durum değil. Mevcut fona ve bunun nasıl yeniden tahsis edilebileceğine ya da farklı bir şekilde kullanılabileceğine bakmamız çok önemli.” görüşünü dile getirdi.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo “Masada olan bizim için kabul edilebilir değil.” dedi ve ödeme yapması halinde ülkesinin eksi bütçeye düşebileceği uyarısında bulundu.
Macaristan Başbakanı Victor Orban ise, daha muhalif bir çizgi sergileyerek AB’nin Ukrayna stratejisini eleştirdi ve “Macar halkının vergi paralarını Ukrayna’yı desteklemek adına göndermek için sebep göremediğini” ifade etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***