Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Peki siviller günahsız mı?

Peki siviller günahsız mı?


YORUM | TARIK TOROS

Başlıktaki sorunun provokatif olduğunun farkındayım.

Peşinen belirteyim:

Bu yazıdaki her bir satır tespittir.

Onaylama veya lanetleme, savunma ya da suçlama değildir.

Tespittir.

Özellikle belirtiyorum ki çarpıtma yahut yanlış anlama olmasın.

**

Ortadoğu’da farklı bölgelere de sıçrama potansiyeli bulunan Gazze savaşı, bir sebep veya sonuç değildir.

Fakat şimdiden, yakın Ortadoğu tarihinin mühim bir köşe taşı olmuştur.

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak çünkü.

Konu tek başına Filistin davası olmadığı gibi İsrail veya Siyonizm meselesi de değildir.

Bir bütün olarak okuma yapılmadan önyargılarla anca slogan atarsınız.

Oysa ne atılan sloganlar, ne yapılan yürüyüşler, ne de kürsülerden höykürmeler pek bir işe yaramamış, yapanların siyasi ajandalarına katkı sunmaktan öteye geçmemiştir.

**

Bugün yapılacak bir şey varsa -öncelikle- her iki tarafta milyonları aşan sivillerin can ve mal emniyetini temin etmektir, geç kalınmadan.

Siviller demişken…

2020 istatistiklerine göre İsrail’de (resmen vatandaş olsun/olmasın) Yahudi ve Filistinli nüfusu eşit: 6.8 milyon (totalde yaklaşık 14 milyon)

İsrail vatandaşlarının 5.8 milyonu Yahudi, 1.6 milyonu Filistinli.

Kabaca 5 milyon Filistinli, Gazze ve Batı Şeria’da yaşıyor.

Nüfustaki dengeyi ne idari ve ekonomik düzende ne de sosyal yaşamda görmek olanaklı değil.

1948’de İsrail devleti kurulduğundan beri böyle.

O arada, 8 milyon kadar Filistinli’nin diasporada yaşadığını, Ürdün nüfusunun yüzde 60’tan fazlasının Filistinli olduğunu kayda geçelim.

**

İsrail bir güvenlik ve istihbarat devleti.

18 yaşını doldurmuş erkeklerin 32 ay, kadınların 24 ay askerlik yapması zorunlu.

Askerlikten sonra da düzenli eğitim ve talimler var.

2023 rakamlarıyla 170 bin aktif ordusu, 465 bin rezerv gücü, 8 bin kadar da paramiliter desteği var, yani devlet destekli düzensiz-gönüllü gruplar.

Halkın tamamı askerlik terbiyesinden geçiyor, ihtiyaç olursa göreve çağırılabiliyor.

Yine İsrail, 1897 Siyonizm kongresinden bu tarafa sistematik biçimde toprak satın alma ve sivil yerleşimle alan genişletiyor, 1967’den bu tarafa Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri bu yolla parçalıyor.

Filistin’e yerleştirdiklerini silahlandırıyor veya silahlanmalarına göz yumuyor, bitmek bilmeyen anlaşmazlık ve çatışmalara yol veriyor.

**

Bu orantısız ve mütecaviz gelişmelere, Filistin halkı 1960’lardan itibaren Filistin Kurtuluş Örgütü, Halk Kurtuluş Cephesi, El Fetih ve benzeri örgütlerle karşı koydu. İntifada gibi isyanlarla sesini duyurmaya çalıştı. 

Uzun lafın kısası, 2023’e gelindiğinde Hamas, Filistinlilerin etkili ve silahlı tek gücü durumunda.

Yine çok uzağa gitmeden ve geçmişten misaller vermeden bakılacak şey, 2023 boyunca İsrail şiddetinin kurbanı Filistinli sayısının 200’ü bulduğu gerçeği.

Son 15 yılda, çatışmalarda 6 bin 400 Filistinliye karşılık 308 İsrailli ölmüş (buna 7 Ekim’den bu yana devam eden savaş dahil değil.)

**

Hani köşeye sıkıştırılan kedi misal, karşılıklı biriken öfkenin nerede nasıl patlayacağını öngörmek güçtür, günlerdir seyrettiğimiz karşılıklı vahşet ve insanlık dramlarının ardında yaşananları anlamak da olanaklı değildir. Orada değiliz çünkü.

Adına ne derseniz deyin, terör, cinnet, insanlık suçu, intihar saldırısı…

Hesap edilmeyen şu: Kaybedecek şeyi yok.

**

Bitirirken:

Filistin davasının geleceği var mı, sanmıyorum.

İki devletli çözüm 1948’de kaçırıldı.

Konu tek başına işgal değil, değilse baş işgalci İsrail.

Evet, Hamas’ın İslamcılığı konuyu savunulabilir olmaktan çıkarıyor.

Evet, asırlar boyu büyük acılar çektirilen Yahudiler değil.. İsrail devleti, sonuçları soykırıma varan uygulamalara imza atıyor.

Yazıyı tamamlarken önümdeki açık ekranlardan dehşetle izliyorum:

Suyu elektriği kesilmiş (hali hazırda 15 yıldır) abluka altındaki Gazze’de milyonların çığlıkları yeterince duyulmuyor, duyurulmuyor. Blokaj altında olmayan İsrail kentleri bombalı drone’larla, tünellerde ateşlenmeye hazır füzelerle tehdit ediliyor.

**

Ne zaman ne biçimde biteceğini öngörmek olanaksız.

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ise kesin.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version