YORUM | HASAN CÜCÜK
Galatasaray’ın şampiyonluğunda şüphesiz aslan payı teknik patron Okan Buruk’un. 11 yaşında adımını attığı sarı-kırmızılı camiada başarılarla dolu bir futbolculuk kariyeri yaşadı. Oyunculuk kariyerindeki başarıyı teknik adamlığa da taşıyan Buruk, kalbinin kulübünde bu kez teknik adam olarak zirveye çıktı. Kariyerinde ikinci kez şampiyonluk gören Okan Hoca, Mustafa Denizli’den sonra iki farklı kulüpte şampiyonluk gören ilk isim oldu. Artık şampiyon hoca olarak omuzlarındaki yük daha ağır. Lig şampiyonluğunun yanına Avrupa başarısını eklemesi gerekiyor.
19 Ekim 1973’te dünyaya gözlerini açan Okan Buruk’un meşin yuvarlağa ilgisi iki abisinin futbolcu olmasıyla başladı. Abilerinden farklı olarak, Okan adını tüm Türkiye’ye ezberletti. Büyükçekmece’de yerel bir kulüp olan Karadeniz İdman Ocağı’nda başlayan futbolculuk serüveni 11 yaşına geldiğinde ‘çocukluk aşkım’ dediği Galatasaray ile kesişti. Daha o günlerde ‘bu çocuk ilerde büyük topçu olacak’ sözlerinin muhatabı olarak yaşı ilerledikçe futbolunu geliştirdi. 1992 yılında Genç Milli Takım Avrupa şampiyonu olurken, kaptanlığını Okan Buruk yapıyordu.
Takvim yaprakları 17 Mayıs 1992’yi gösterdiğinde Okan Buruk’un kariyerinde yeni bir sayfa açılıyordu. A takım kadrosunda yerini alan Buruk, Bakırköyspor karşısında sahaya ilk kez çıkarken, güzel futbolunu iki golle süsledi. Sarı-kırmızılı taraftarlar uzun yıllar orta sahanın yükünü çekecek yıldızla tanışıyorlardı. Ertesi sezon ise bir futbolcunun başına gelebilecek en talihsiz olayı yaşayacaktı. Trabzonspor maçında ayağının kırılmasıyla müthiş başladığı sezon kabusa döndü. Aylarca yeşil sahalardan uzak kaldı. ‘Artık eskisi gibi olmaz’ yorumlarını kısa sürede çöpe attı. İlk şampiyonluk sevincini yaşadığı 1992-93 sezonunda ayağının kırılmasından dolayı sadece 15 maçta şans buldu. 1996’da başlayan Fatih Terim döneminin en önemli figürlerinden biri oldu. Emre ve Suat’la birlikte orta sahanın yükünü çekip, 4 yıllık tarihi başarının vazgeçilmezlerinden oldu.
2001’de Emre ile Inter’in yolunu tutan Okan, Çizme’de istediği başarı çıtasına bir türlü ulaşamadı. 2004’te Beşiktaş’la Türkiye’ye dönen Okan, iki yıl sonra yuvası Galatasaray’a döndü. Bir şampiyonluk daha gördü. 2008’de şimdilerin Başakşehir’i Büyükşehir Belediyespor’a imza atan Okan, 2010’da kariyerini noktaladı. Inter tercihi sonrası kariyerinde hızlı bir düşüş yaşadı. Bir daha 1993-2001 arasındaki günlerine dönemedi. Kariyerinde Galatasaray formasıyla 7 lig şampiyonluğunun yanı sıra UEFA Kupası, UEFA Süper Kupası, 6 Türkiye Kupası (biri Beşiktaş’la) bulunuyor.
Teknik adamlık yolculuğuna milli takımda Abdullah Avcı’nın yardımcılığıyla başlayan Okan Buruk, 2013-14 sezonunda çalıştırdığı Elazığspor’la küme düşmenin acısını yaşadı. Gaziantep, Sivas ve Göztepe’de geçen sönük yılların ardından, Süper Lig’in ilk ilçe takımı Akhisar’la tarihi başarıyı yakaladı. 2018’te Akhisar’la Türkiye Kupası’nı kazandığında yarı finalde Galatasaray’ı, finalde Fenerbahçe’yi geçmeyi başardı. Rizespor döneminde Türk futbolunda kalıcı olduğunu gösterdi. Başakşehir’de ise yeni bir meydan okumayı zirveyle tamamladı. 2019-20 sezonunda şampiyonluk yaşadı. Şampiyon hoca olarak başladığı ertesi sezonun sonunu göremeden kovuldu. Sezon başında geldiği Galatasaray’ı ilk yılında zirveye çıkardı.
Okan Buruk 2020-21 sezonuna ‘şampiyon hoca’ unvanıyla başlarken ilk 3 maçta sıfır çekti. Ligdeki kötü gidiş Şampiyonlar Ligi’nde de devam etti. Sahasında sadece Manchester United’i yenerken, gruptaki diğer maçlardan puansız ayrıldı. Başakşehir’in başında 2020-21 sezonunda lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi’nde 27 maça çıkarken 13 mağlubiyet, 6 beraberlik ve 8 galibiyet gördü.
Okan Buruk, Galatasaray’la bu sezon lig ve kupada 39 maça çıktı. Ligde 34 maçta 26 galibiyet ile 4’er beraberlik ve yenilgi gördü. 2,41 puan ortalaması yakaladı. Şampiyonluk yarışındaki bir numaralı rakibi Fenerbahçe’den 14 maç daha az oynamanın avantajını kullandı.
Yeni sezonda Okan Buruk’u daha çetin bir sınav bekliyor. Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalmak için üç ön eleme oynayacak. Sezonu doğal olarak rakiplerinden çok önce açacak. Erken form tutmanın uzun lig maratonunda dezavantaj teşkil ettiğini söylemeye gerek yok. Elbette güçlü bir kadrosu var. Ligi kazanarak ortaya koydu. Avrupa’da başarılı olmak için mutlaka takviye şart. Üç kulvarda yarışacak bir takım kurmak önemli olduğu gibi oyuncular arasında doğru rotasyonu uygulamak da şart. Yaşadığı kötü bir Başakşehir ikinci sezon tecrübesi var. Akhisar, Başakşehir ve Galatasaray başarıları asla tesadüf değil. Bir gerçek var ki; Okan Buruk’un en önemli rakibi artık kendisi. Bir anlamda başarıya mecbur. Yoksa…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***