Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Muhalefet bu sefer de havlu atacak mı?

Muhalefet bu sefer de havlu atacak mı?


YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Tanıdığım, bildiğim, nazımın geçtiği herkese ısrarla sandığa gidip Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermelerini tavsiye ediyorum. Ama şunu söylemek lazım, seçim geceleri toplumsal muhalefet için işkenceye dönüştü. Gecenin herhangi bir vaktinde ringe havlu atan, sandıktaki şaibelerle ilgilenmeyen ve YSK tarafından verilen her kararı sorgulamadan kabul eden muhalefet, bakalım 28 Mayıs gecesi ne yapacak? 

30 Mart 2014 Mahalli seçimlerden bugüne gördüğümüz şey iktidar ne zaman zorda kalsa, muhalefetin bir kanadı Recep T. Erdoğan’a yardıma koşuyor ve onu ayakta tutacak koltuk değneği görevi üstleniyor. Bu da yetmeyince, gecenin bir yarısında tartışmaları, şaibeleri hiç mesele etmeden yenilgiyi kabul edip evlerine dönüyor. 

Son birkaç seçimi incelediğimizde, sandığa sahip çıkmayan, kısa yoldan yenilgiyi kabul eden muhalefetin yaptığı belki de tek şey, Erdoğan Rejimine dünyada meşruiyet kazandırmak. Geçtiğimiz günlerde Recep T. Erdoğan da ne dedi? “Diktatör olan ikinci tura kalır mı?” Bu Erdoğan için uluslararası dünyaya verilebilecek paha biçilmez bir fotoğraf değil de nedir? 

Seçimlere yenilmek üzere giren muhalefet tarzı, sorunlu da olsa ülkede bir demokrasi varmış görüntüsü vermeye yetiyor. Bu görüntü içerde de, vatandaşın seçim yaptığını, ülkeyi yönetenleri kendisinin belirlediğini zannetmesini sağlıyor.

Korkarım ki sistemi kuranlar iktidarı da muhalefeti de beraber kontrol altında tutuyor; iktidar zora girdiğinde, MHP, BBP, YRP gibi muhalefet partileri iktidara eklemlenerek yola devam ediliyor.   Seçim yapmak, oy kullanmak tamam lakin bu oylar hiçbir zaman seçim kazanmak için değil. Bu yüzden Türkiye’nin rejimi klasik diktatörlük gibi değil. Seçimlere katılımın yüksekliği, kazanma isteği ve seçim havası, Türk tipi otokrasinin varlığını devam ettirebilmesi için uygun bir zemin oluşturuyor.  

Kontrollü darbe ile kurulan rejimde, bugüne kadarki muhalefetin de kontrollü olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 15 Temmuz rejiminin argümanları ve terminolojisiyle muhalefet yapıp, rejimin çizdiği çizginin ötesine hiç geçmediler, geçmeye teşebbüs bile etmediler? Bu durum bile tek başına -kasten yapmadıklarını kabul etsek bile- onların kontrollü muhalefet olduklarının delili görülebilir.

Kurgulanmış muhalefetin, ülkede dönen dolapları tüm netliğiyle haykırmak yerine seçime katılıma ağırlık vermesi muhalefetin de maskesini düşürmediği gibi Uluslararası Seçim Gözlemcilerinin  “seçim topluma gerçek bir alternatif sundu” algısına hizmet ediyor.

Böylece rejim ülkede her istediğini yapabilecek zemin buluyor. Solcu ya da sosyal demokrat bir iktidar zamanında yapmayı hayal bile edemeyecekleri her şeyi, kontrollü bir sosyal demokrat muhalefet yardımıyla yaptılar. 

Bu ülkenin yüzbinlerce has evladını devletten atmaları bir yana, mesela biz seçimle uğraşırken başka bir iktidar zamanında olsa kıyamet koparacak Ergenekoncu, Jitemci, Hizbullahçı katillerin hepsi serbest bırakıldı.

Bütün bunlara rağmen yine de yarın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeleri için tanıdığım herkese ulaşıyor ve yılgınlığa düşmeden sandığa gitmelerini teşvik ediyorum. Buradan da okuyan herkesi aynısını öneriyorum. 

Bakalım bu sefer de gecenin uygun bir vaktinde ‘adam kazandı’nın farklı bir tiyatrosunu oynayıp, kuyruklarını kısıp gidecekler mi göreceğiz. Böyle yaparlarsa tarihte Recep T. Erdoğan ile birlikte anılacaklarından emin olsunlar.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version