Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Seçim sonrası ‘ortaya karışık’ bir durumla karşılaşabiliriz



27-03-2023 tarihli Açık Radyo’da, seçimlere 45 gün kala dikkat edilmesi gerekenlere ve olası iktidar alternatiflerine değindim. Bu yazı, bu programdan derlenmiştir.

Seçim güvenliğini nasıl sağlayacağız?

Yüksek Seçim Kurulu’nun iktidarın kontrolünde hareket eden bir kurum haline geldiği malum. YSK, 2018 genel seçimlerinde mühürsüz oyları geçerli kabul etmesi, 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini tekrarlaması gibi pek çok nedenle, sicili iyi olmayan bir kurum. 45 gün sonra yapılacak seçimlerin, adil bir seçim olup olmayacağından, hala emin değiliz, seçim güvenliği endişesi içindeyiz.

Ayrıca Rusya Yüksek Seçim kurulu ile Türkiye YSK arasında, 2019 yılında yapılan protokolü içeriğini de bilmiyoruz.

2022 Ekim ayında, YSK’nın ihtiyacı için

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Başkanlığı’nca mülakat ile alınan bilişim uzmanları, nasıl ve ne şekilde eğitildi? Bunu da bilmiyoruz.

2022 yılında değiştirilen seçim kanunu, sürekli Cumhur ittifakı iktidarını hedefleyen, muhalefet ittifaklarını zora sokan biçimde yapıldığını da not edelim.

İktidar değişikliği nasıl sağlanacak!

Seçimler muhalefet tarafından kazanıldığında, iktidarın el değiştirip, değiştirmeyeceği, iktidarın direnip direnmeyeceği endişesi de bulunuyor. Otokratik yönetim, iktidarı demokratik usullere uygun bir şekilde devredecek mi? İktidarla kenetlenmiş güvenlik bürokrasisi ve paramiliter güçlerin, SADAT ve diğerleri, iktidar transferine karşı nasıl bir tutum alacaklar? Dikkatle izlenmesi gerekiyor.

SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE, İKTİDAR VE REJİM DEĞİŞİKLİĞİ İHTİMALLERİ

Seçim sonuçlarına göre önce iktidar, sonra rejim değişikliği gündeme gelecek. Muhtemel sonuçlara göre durumu inceleyelim:

1-Cumhurbaşkanlığını Kılıçdaroğlu, TBMM çoğunluğunu muhalefetin kazanması durumunda, sistem nasıl ve hangi biçimlerde işler?

Muhalif ittifakların, mecliste çoğunluğu sağlaması (300 Milletvekili üstü) iktidar olmaya yeterli ancak bu çoğunlukla anayasayı, rejimi değiştirmenin imkanı olmuyor.

Muhalif ittifakların seçimlerde, TBMM’de 300- 360 arası vekil elde etmesi, otokratik rejimi değiştirmeye yetmiyor. Bugünkü muhalefet, TBMM’de 300-360 aralığında bir çoğunluğa sahip olduğunda ve Kılıçdaroğlu ’da Cumhurbaşkanı seçildiğinde, yeni iktidar ülkeyi, mevcut rejim içinde kalarak yönetmek durumunda olacak. Böyle bir durumda demokratik teamüllere göre ülkeyi yönetmek, Kılıçdaroğlu’nun, iktidar ortaklarının ve TBMM’deki çoğunluğunun demokrasiye olan saygısına ve iradesine kalıyor.

Anayasa değişiklikleri, TBMM üye tamsayısının en az üçte biri olan 200 milletvekili tarafından teklif edilebiliyor. Anayasa değişiklik teklifleri, TBMM genel kurulunda iki defa görüşülüyor. Teklifin kabulü, meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla gerçekleşiyor. 600 milletvekilinin yer aldığı TBMM’ de, teklife en az 360 vekilin onay vermesi gerekiyor. TBMM’de Anayasa değişikliği yapan kanun, daha sonra Cumhurbaşkanlığına onaya gönderiliyor

Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis geri gönderilen Kanunu, üye tam sayısının beşte üçü çoğunluğu ile aynen kabul ederse, Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.

Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazetede yayımlanır.

Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halk oylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul etmesi gerekiyor.

Rejimi TBMM’ de değiştirmenin yolu nedir?

Otokratik rejim anayasasının TBMM ‘de değişikliği için ise, Meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuna karşılık gelen 400 milletvekilinin oyu gerekiyor. Bu durumda seçmen, genel seçim yorgunluğu üzerine tekrar yorulmamış oluyor. Bugünkü muhalefetin bu çoğunluğu elde etmesi için, ittifakların düzgün çalışması, milletvekili listelerinin oy parçalanmamasına izin vermeden çok dikkatlice yapılması gerekiyor. Zor bir ihtimal olarak görülüyor.

2-Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu, meclis çoğunluğu Cumhur ittifakında olursa, sistem çalışır mı?

Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’nda, TBMM çoğunluğu da otokratik Cumhur ittifakında kaldığında da rejim değişikliğinin gerçekleşmesi mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile Kılıçdaroğlu’nun ülkeyi yönetmesi de imkansız görülüyor. Bu durumda sistem tıkanır, kilitlenme mukadderat olur, siyasi ve iktisadi istikrarsızlık artarak devam eder.

3-Erdoğan Cumhurbaşkanı, meclis çoğunluğu muhalefette olduğunda durum nasıl olur ?

Rejim değişikliği, muhalefetin 360 üstü vekil çıkarmasına bağlı olacağından, çoğunluk durumuna göre rejim değişikliği gündemde gelebilir. Rejim değişikliğe ulaşılamaz ise Erdoğan’ın ülkeyi tek başına yönetme imkanı da kalmaz, sistem bu durumda da tıkanır.

4-Meclis çoğunluğunun Cumhur ittifakında ve Cumhurbaşkanını yeniden Erdoğan seçilmesinde durum nasıl olur?

Durum böyle gerçekleşirse çenemizi patlatmaya değmez, aynı tas aynı hamam devam eder. Hızla yokuş aşağı inmekte olan Türkiye, karanlık geleceğe doğru, destabilize ülkeler topluluğuna katılmak üzere ilerler, bize de tası tarağı toplamak düşer.

Velhasıl, Cumhurbaşkanlığı kazanılmadan ve mecliste otokrasiyi değiştirecek çoğunluk sağlanmadan tam huzur yok.

Cumhurbaşkanlığını tek başına kazanmak yetmez. Rejimi Cumhurbaşkanı kararnameleriyle değiştiremezsiniz, rejimi meclis çoğunluğu ile değiştirirsiniz. Rejimi değiştiremeden ülkeyi yönetebilirsiniz.

Sıraladığın bu ihtimallerden sonra; “nasıl bir sonuç olabilir, beklentin nedir” diye bana soracak olursanız, şöyle cevaplayabilirim.

Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olur, TBMM’de otokratik rejimin anayasasını değiştirmeye yetmeyecek bir iktidar çoğunluğunu muhalefet elde eder. Anayasal rejim aynı, deyim yerindeyse, “aynı tas aynı hamam ama sadece tellaklar değişmiş” olur. Tellakların ferasetine göre sistem işler. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve yeni yasalarla demokratikleşmeyi, siyasi ve ekonomik istikrarı yakalamaya çalışırız. Anayasayı değiştirmek için AKP ve MHP’de çözülmeler olmasını bekleriz. Ortaya karışık bir şekilde yola bir süre devam edebiliriz.


Ali Bilge: İktisatçı -Gazeteci

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version