Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan ABD Büyükelçisini hedefe aldı çünkü…

Erdoğan ABD Büyükelçisini hedefe aldı çünkü…


YORUM | M. AHMET KARABAY

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Büyükelçisi Jeff Flake’e çattı ve artık ona kapıların kapandığını söyledi. Büyükelçi’nin Erdoğan’ı bu kadar kızdırmasının nedeni 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmiş olmasıydı. Peki Büyükelçi Flake’in bütün suçu, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmek mi dersiniz?

Erdoğan epey zamandır eli ayağı bağlı olduğu için ABD’ye yüklenme fırsatı bulamıyordu. Bu da AK Parti ve MHP tabanında “dünya lideri Erdoğan” itibarını gölgelemeye başlamıştı. Üstelik seçimler öncesinde en çok buna ihtiyacı varken…

Bunu yapamamasının önünde bir dizi engel olduğunu görüyordu.
♦️ Türkiye’nin F-35 projesinden atılmış olması, yeni F-16 alımlarına ihtiyacı,
♦️ Suriye’de kritik hale gelen PKK/YPG konusu ve ABD’nin bundaki rolü,
♦️ İki ülke arasında ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi,
♦️ Ukrayna’da devam eden Rusya işgali ve Türkiye’nin kurmaya çalıştığı denge.

Bütün bunların üst üste geldiği bir dönem söz konusu. Öbür tarafta ise kapıya dayanan 14 Mayıs 2023 seçimleri. ABD Büyükelçisi Jeff Flake’in, 29 Mart’ta Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Merkezi’nde ziyaret etmesi Erdoğan’a bu fırsatı vermiş oldu. 

Erdoğan, beklediği ve kullanımı ötelenemez gördüğü fırsatı değerlendirip ABD Büyükelçisini açıkça hedef alan konuşmasını yaptı. Konuşma için seçtiği mekan ilginçti. Bir dönem, “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” diye dışladığı Türkçülük ideolojisini ilke edinen Ülkü Ocakları idi. 

 

Çözüm Süreci’nin devam ettiği sıralarda 17 Şubat 2013’te Mardin Midyat’ta yaptığı konuşmada ayaklar altına aldığı milliyetçiliği şimdi baş tacı yapıp söyleyeceklerini dile getirdi. Erdoğan’ın konuşma için seçtiği yer Bağcılar Ülkü Ocakları oldu:

 

ABD Büyükelçisi Flake’in, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmesi Erdoğan’ı kızdırdı:

🗨️Senin buradaki muhatabın cumhurbaşkanıdır. Bundan sonra hangi yüzle randevu isteyeceksin. Bizim kapılar ona kapandı, bir daha giremez pic.twitter.com/MGkVRjq9eH

— Tr724 (@Tr724) April 3, 2023

“Biden oradan konuşuyor. Büyükelçisi, gidiyor ‘Bay Bay Kemal’i ziyaret ediyor. Biraz kafanı çalıştır. Senin buradaki muhatabın cumhurbaşkanıdır. Bundan sonra hangi yüzle randevu isteyeceksin. Bizim kapılar kapandı ona, bir daha giremez.”

Erdoğan, bir taraftan hâlâ “her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almaya devam eden” Hüda Par’la işbirliği yaparken verdiği bu mesajın müşterisinin az olduğunu sananlar çokça yanılır. Yalnız, bu sözleri büyük bir endişenin eseri olarak söylediğinin de altını çizmek gerekiyor.

ABD’YE HÖNKÜRMEK VE ERDOĞAN’IN TUTUNABİLDİĞİ DAL

Bir defa büyükelçiler, bulundukları ülkelerde farklı kesimlerle temas kurarlar. Bu iş dünyası olduğu gibi sivil toplum kuruluşları da olabilir, siyasi partiler de. Türkiye Cumhuriyeti’nin büyükelçileri de görevlerini iyi yapabilmek için bu tür temaslarda bulunmak zorunda. İyi büyükelçilerimiz de bunu geçmişten bu yana yapageldiler.

Kaldı ki, “Amerikan yardımını” en çok alanlardan olan Erdoğan, bu tür çıkışları en son yapması gereken biri. 1998’de İBB Başkanı iken hakkında verilen hapis kararının Yargıtay tarafından onanmasından sonra ABD’nin İstanbul Başkonsolosu kendisini ziyaret edip sert bir çıkış yapmıştı.

Başkonsolos Carolyn Huggins, 29 Eylül 1998’de Erdoğan’ı ziyareti sırasında aynen şu ifadeleri kullanmıştı:

“Demokratik yöntemlerle seçilen siyasetçilere yaptıkları konuşmalar nedeniyle verilen cezalar, Türk demokrasisine olan güveni zayıflatır.”

Huggins’in sözlerinin kişisel görüşleri olmadığı, dönemin ABD Dışişleri sözcüsü James Foley’in yaptığı açıklamalarla ortaya çıkmıştı. Foley, yönetim olarak başkonsolosun sözlerinin tamamen arkasında olduklarını vurgulamıştı. Dahası, bunu teyit için de Huggins’in yukarıda geçen sözlerini birebir okumuştu.

Erdoğan, ABD’den gelen bu desteğe “Bizim iç işlerimizden size ne?” dememiş, katkılarından dolayı teşekkür etmişti. 

Ayrıca, Erdoğan 3 Kasım 2002 seçimleri ardından hiçbir resmi unvanı bulunmadan AB başkentleri ve ABD’ye ziyarette bulunmuştu. Dahası, dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından kabul edilmişti. 

Şimdi bu temaslar ve işbirliğinin eseri olan Tayyip Erdoğan, ABD Büyükelçisi’nin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimin en güçlü adayı olarak görülen Kemal Kılıçdaroğlu ziyaretini yakışıksız ifadelerle niteliyor. 

BİR ABD BAŞKANI HİÇBİR CUMHURBAŞKANI’NA, ERDOĞAN’A DEDİĞİNİ DİYEMEDİ

Erdoğan, her defasında ABD düşmanlığı sergilese de, Washington’a yönelik çıkışlar yapsa da karşı taraftan gelen en küçük bir harekette geri adım atmaktan başka çıkar yol bulamıyor. 

ABD Başkanı Trump mektubunda, “Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım” diye yazdı. Üstelik mektup ABD’de medyaya sızdırıldıktan sonra Trump, mektubun örneğinin Temsilciler Meclisi’nde dağıtılmasını bizzat kendisi istedi.

Erdoğan, bu mektuba karşı tek bir cümle edemeden sineye çekmişti. 

Aynı Trump, İzmir’de tutuklanan Rahip Brunson’un serbest bırakılmasını istemişti. Erdoğan, daha önce “ABD Fethullah Gülen’i serbest bırakmadığı sürece” diye başladığı cümlesini, “Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız” diye devam etmişti.

Trump’ın hakaret mektubuna cevap veremeyen, “Rahip Brunson’u serbest bırak” dediğinde “Sen de kim oluyorsun” diyemeyen ve talebi aynı gün içinde yerine getiren Erdoğan, şimdi bir büyükelçinin cumhurbaşkanlığı yarışının en güçlü adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyareti mi senin gururunu rencide etti?

FLAKE’İN ZİYARETİ, ERDOĞAN’A DESTEK Mİ, YOKSA FAVORİ ADAYI GÖRMEK Mİ?

Türkiye’de bilerek ve isteyerek oluşturulan anti Amerikancı bir atmosfer var. ABD’nin yanında göründüğü her isim, toplum nazarında gözden düşmüş oluyor. “Dış mihrakların adamı” olarak niteleniyor.

Böyle baktığınızda Büyükelçi Flake’in Kılıçdaroğlu’nu ziyareti onu aşağı çekme girişimi gibi bile değerlendirilebilir. Erdoğan’a, “Bay Kemal’e ABD destek oluyor” propagandası sunma fırsatı verdi. ABD, Türkiye’deki bu dengeyi bilmeyecek kadar mı olup bitenlerden bihaber mi?

İşin bir başka boyutu daha var. Kılıçdaroğlu’nu kısa bir süre önce Rus Büyükelçisi Yerhov da ziyaret etmişti. 

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Aleksey Yerhov’a, “haddini bil” diyememişti. Rusya, Erdoğan’ın iktidarda kalmasına açık destek veriyor. Ama Erdoğan, işine yaradıkça hiçbir ilişkiyi “dış müdahale” olarak nitelemiyor. 

Erdoğan, Flake’e yaptığı gibi Beştepe Sarayı’nın kapılarını Rus elçi Yerhov’a da kapatır mı dersiniz?

İşin bir başka boyutu daha var. Erdoğan, ABD’ye yönelik çıkışını Türk heyetinin Rusya’ya yapacağı temasların bir gün öncesinde yaptı. Büyükelçi Yerhov, Moskova’daki görüşme öncesinde hiçbir ilişkiyi gizleme gereği duymadı ve “bazı askeri teknik konuların” bu görüşmede etkili olacağını söyledi. 

Erdoğan, öteki büyükelçilere saldırmanın prim getirmeyeceğini bildiğinden olsa gerek sadece ABD için bunu yapıyor. 

Bir not daha, Büyükelçi Flake, 20 Mart tarihinde de AK Parti Genel Merkezi’nde Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile görüşmüştü.

Her şey Erdoğan ve etrafındakilere serbest, başkasına yasak. 

Erdoğan, Büyükelçi Flake’e “Ayıptır. Biraz kafanı çalıştır. Senin muhatabın cumhurbaşkanıdır” diyor. 

Kim bilir belki de Flake öyle yaptı. Büyükelçi’nin 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’nu ziyareti, 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır gelmiş olabilir.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version