Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Ekrandaki ‘Eyvah eyvah’ sesi ve Zühtü Arslan’ın Suphi Paşa’sı 

Ekrandaki ‘Eyvah eyvah’ sesi ve Zühtü Arslan’ın Suphi Paşa’sı 


YORUM | M. AHMET KARABAY

Bugün birbiri ile ilgisiz gibi görünen iki konudan söz edeceğim. Önce ikince konuyu yazayım. Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan, dün akşam canlı yayında fenalaştı ve reklama gidildi. Birincisi ise Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın, Erdoğan’ın bulunduğu ortamda Namık Kemal’e ağır ceza yerine beraat kararı veren Suphi Paşa hatırlatması.

Başka ülkelerde uzun süre bulunup seçim kampanyalarını takip etmedim. Bir tek Barack Hussein Obama’nın 44. ABD Başkanı seçildiği sırada bir hafta kadar Chicago’da bulundum. Asıl amacım seçim olmadığı için o da gözlemden öte bir değer taşımıyor.

Bu hatırlatmayı şunun için paylaştım. Türkiye’de seçimlerin rengi son bir ayda belirginleşmeye başlar, son iki hafta kala da netleşmiş olur. Bugünlerde tam bu iki sürenin ortasındayız. Tablo belirginleşmeye başlamış olsa da benim görüşüme göre netleşmiş değil…

Meydanlara baktığınızda Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci turda seçimi alacağına ilişkin bir soru işareti bulunmuyor. AK Parti döneminde iktidarın ve muhalefetin nasıl miting yaptığı herkesin malumu. Erdoğan bir yerde miting yapacağı zaman, bütün devlet mekanizması miting alanını doldurmak için kullanılıyor.

“Cumhurbaşkanı” sıfatını taşıdığı için kamu görevlileri bir şekilde alana götürülüyor. Dahası özel sektörde patronlar üzerinde baskı oluşturulup çalışanlarını meydana getirmesi isteniyor. Orada yoklama ve konum atma, sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yapma zorunlu kılınıyor.

Muhalefet liderlerinden birisi, özellikle de ana muhalefet lideri miting yapmak istediğinde ise sistem bu kez tersine işletilmeye çalışılıyor. Mitinge gitme ihtimalleri dikkate alınarak çalışanlara o gün izin verilmeme yoluna gidiliyor. Her şeye rağmen gidenler de fişlenmeyi göze alarak gidiyor.

Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun böyle şartlarda miting yaptığı düşünülürse son günlerde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile birlikte bulunduğu mitinglerdeki katılım ve coşku, bu işin ilk turda biteceğine işaret ediyor.

 

“Onlar kim, bize milliyetçilik dersi vermek kim! Bay Kemal bu ülkenin, bayrağımızın, vatanımızın itibarını her ortamda koruyacak, asla egemen güçlerin karşısında diz çökmeyecektir.”
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu Uşak’ta, Millet Buluşması’nda konuştu. pic.twitter.com/YfZmhD1mmy

— CHP 🇹🇷 (@herkesicinCHP) April 24, 2023

270 bin dolayında nüfusu bulunan Uşak’taki katılıma bakarsanız tablo daha önemli hale geliyor. Yalnız Uşak değil, öteki illerde de benzeri durum var. 

Ekrem İmamoğlu’nun yalnız katıldığı Yalova mitingi de Muharrem İnce’nin memleketi olma açısından dikkate değerdi. 

AYM BAŞKANI ARSLAN’DAN MEYDAN OKUYAN SÖZLER

Meydanlarda bunlar yaşanırken, öteki aday Tayyip Erdoğan, dün gündüz Anayasa Mahkemesi’nin 61. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. AYM Başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan törende tarihe geçecek bir konuşma yaptı

Törende hem halen Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan, hem de rakibi Kemal Kılıçdaroğlu vardı. AYM Başkanı Arslan, yargı bağımsızlığını, “Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı hâkimin çekinmeden ve endişe duymadan, herhangi bir dış tesir altında kalmadan, taraf tutmadan ve özgürce karar vermesidir” diye tanımladı.

Ama Zühtü Arslan’ı yarın da hatırlamamıza sebep olacak konuşması bu değildi. Hürriyet şairi Namık Kemal, padişahı devirme suçlamasıyla tutuklu olarak hakim karşısına çıkartılır. Mahkeme başkanı Abdullatif Suphi Paşa’dır. Ne var ki Namık Kemal, mahkeme başkanı ve onun babasına daha önce “haşerat” ve “nebbaş (ölü soyucu)hakaretlerinde bulunmuştur. 

Özgürlük sözünden ölüm kadar korkan II. Abdülhamid, işi garantiye almak için bir gün öncesinden eniştesi Mahmut Celalettin Paşa’yı Suphi Paşa’nın Çamlıca’daki evine gönderir. 

Enişte paşa, bahçede gezinirken Suphi Paşa’ya söz arasında “Kemal Bey hakkında ne yapacaksınız?” diye sorar. Suphi Paşa, “Emin olunuz adaleti tatbik edeceğim” der. 

Namık Kemal mahkemeye çıktığı gün, II. Abdülhamid’in eniştesini mahkeme başkanına gönderdiğinden haberi yoktur. Hakkında mahkûmiyet kararı verileceğinden emindir. Hem padişahın tutumunu biliyor, hem de mahkeme başkanına yazdığı mektup hatırına geliyordur. 

Mahkeme başkanı Suphi Paşa, ünlü şair hakkında beraat kararı verir. Akşam evine geldiğinde kızının sorması üzerine durumu özetler. Kızı Ayşe Hanım’ın, “II. Abdülhamid’in bir şey yapmasından korkmuyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verir:

“Yarın Hünkârın da benim de huzuruna çıkacağımız bir hâkim vardır ki, yalnız ondan korkarım!” (Mithat Cemal Kuntay, Namık Kemal: Devrinin İnsanları ve Olayları Arasında, Cilt 2, (İstanbul: Maarif Basımevi, 1956), s. 217.)

 

VİDEO HABER | AYM Başkanı Zühtü Arslan’dan Erdoğan’ın karşısında “Suphi Paşa”lı adalet mesajı:

“Yarın hünkarın da benim de huzuruna çıkacağım bir hakim vardır ki yalnız ondan korkarım” pic.twitter.com/5539K96hsM

— serbestiyet (@serbestiyetweb) April 25, 2023

AYM Başkanı, Suphi Paşa’nın söylediklerini karar veren hakimlere, yazar/şair Namık Kemal’in şu sözünü de medyada görev yapanlara aktardı sanıyorum:

“Bulunmazsa adalet milletin efrâdı beyninde,
Geçer bir gün zemîne arşa çıksa pâye-i devlet.”

(Adaletin olmadığı yerde devletin gücü arşa çıksa bile bir gün yerle bir olur)

ERDOĞAN, CANLI YAYINDA FENALAŞTI

Gündüz, “senden korkmuyorum” diyen Zühtü Arslan’dan bu sözleri dinleyen, meydanlardan da halkın oylarının artık başka yelkenleri şişirdiğini takip eden Erdoğan’ın, moral olarak tükenmişliği yaşadığını ifade etmeye gerek yok.

Erdoğan, akşam Kanal 7 ve Ülke TV’nin ortak canlı yayınına katıldı. İlk sorun canlı yayının başlama saatiyle ilgili yaşandı. Programın saat 22:00’de başlayacağı duyurulmuştu, yayın ancak 23:30’da yayına geçildi. 

Röportaj sürerken Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Erdoğan’a seçimi kazanırsa yeni kabinede mevcut bakanlardan kimsenin olup olmayacağı sorusunu sordu. Erdoğan’dan cevap gelmedi ve kamera Hasan Öztürk üzerinde sabitlenip kaldı. 

 

🔴Erdoğan, canlı yayında fenalaştı

Kanal 7 ve Ülke TV ortak canlı yayınında gündemi değerlendirirken yayın birden kesildi.

Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, rejiye ‘reklam’ dedi ve ayağa kalkmaya çalıştı. Ekrana ‘eyvah eyvah’ sesi yansıdı ve kameralar Erdoğan’ı… pic.twitter.com/j3NPSp42wM

— Tr724 (@Tr724) April 25, 2023

Telaşlanan Hasan Öztürk, ne yapacağını şaşırdı ve rejiye “reklam” diye seslendi. Bu sırada Erdoğan’ın vücudundan çıktığı tahmin edilen yüksek bir ses ekranlara ulaştı. O sırada henüz gazetecilerin mikrofonları açık olduğundan birisinin “Eyvah eyvah!” dediği duyuldu. Hemen ardından da yayın kesildi. 

“Eyvah eyvah” sesi, yaşanan manzara hakkında bize epey bilgi veriyor.

Erdoğan’ın sosyal medya hesabından derhal canlı yayın linki kaldırıldı, Kanal 7 ve Ülke TV, internetteki canlı yayın linklerini iptal etti. 

 

Erdoğan, 20 dakika sonra yayına döndü

🗨️Midemi ciddi manada üşütmüşümhttps://t.co/a3bVaENxm2 pic.twitter.com/DHsDUVD0TR

— Tr724 (@Tr724) April 25, 2023

20 dakika sonra saat 00:07’de yayın tekrar başladı. Erdoğan, kampanya çalışmaları dolayısıyla midesini üşüttüğünü, programa da duyurusu yapıldığından iptal edilmesi halinde yanlış anlaşılır endişesiyle katıldığını belirtti. Erdoğan, karşısındaki gazetecilerden ve izleyicilerden helallik istedi. 

Erdoğan’ın yaşadıklarından sonra siyasi rakiplerinden geçmiş olsun mesajları geldi. İlk mesajı, Ankara Çubuk’ta linç edilmek istenen ve kendisinin arayıp ya da sosyal medyadan “geçmiş olsun” demediği rakibi Kemal Kılıçdaroğlu yayınladı.

2014’DEKİ SES KISILMASI GİBİ ETKİ YARATMAZ

Erdoğan, 2014 Mart yerel seçimleri öncesinde Gülen Cemaatine savaş açtığı sırada, kendini acındırmak için mitinglere kısık sesle çıkmıştı. Bu fiziki anlamda bir ses kısıklığı değil, yayındaki ses sistemi üzerinde yapılan bir düzenlemeden ibaretti. 

Sesi kısılan bir kişinin, bir saate yakın süren miting boyunca aynı performansla konuşması mümkün değil. Sesi kısılan kişi, konuşmakta ısrar ederse ne kadar ilaç alırsa alsın birkaç cümleden sonra ses telleri daha da tahriş olur ve bütünüyle devre dışı kalır.

Erdoğan, o dönemde yerel seçim mitinglerinde aynı gün hem Van’da hem Diyarbakır’da halkın karşısına çıkıp konuşmuştu. İki gün sonra da hiçbir sağlık sorunu yaşamamış gibi balkon konuşması yapmıştı. 

Dün Erdoğan iki şoku birden yaşadı. Önce AYM Başkanı Zühtü Arslan’dan “Korkmuyoruz” çıkışının şoku, sonra da sağlık şoku. 

Erdoğan ve hempaları, dünkü sağlık sorununu mağduriyetmiş gibi sunup bunu lehine bir tablo gibi kullanmaya çalışacaklar. Ancak, nafile…

Mukadder akıbet kapıda. Halk, tercihleriyle bu işe noktayı koymak üzere. Asıl görev, sandığı koruma ve halkın iradesinin yansımasına zemin oluşturma konusunda muhalefet liderlerine düşüyor.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version