Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Voliyi vurmuşlar!

Voliyi vurmuşlar!


YORUM | M. NEDİM HAZAR

“Allah’ın bir pulunu bekleyedursun on kul!

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul!”

NFK

Zor günler geçiriyor dünya. Salgın, savaşlar ve işgaller. Diktatörlerin zulümleri. Rakamların gözüyle bakıldığında aslında zor günler geçirenin dünya değil, fakirler olduğunu anlıyoruz. Zenginlerin bırakınız sıkıntı yaşaması, varlıklarını artırdıkları raporlarla sabitlendi. 

Bu yıl “Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği” temasıyla 53’üncüsü düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) liderlere “dünyanın karşı karşıya olduğu krizleri birlikte ele alma ve koordineli eylem planı geliştirme” çağrısı yapılacak.

Aslında Tayyip Erdoğan’ın siyasi kariyerini ve Türkiye’nin kaderini de etkileyen bir ismi var bu toplantının: Davos.

Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda ekonomi, enerji ve Covid-19 salgınının yanı sıra Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı krizler görüşülecek. Zirvede liderlere “sorunları birlikte ele alma ve koordineli eylem planı geliştirme” çağrısı yapılması bekleniyor. 

Davos dolayısıyla dünyanın en ciddi araştırma kurumları birer birer raporlarını açıklıyorlar. 

İsviçre’nin Davos kasabasında yarın başlayıp 20 Ocak’a kadar sürecek olan, birçok ülkenin ve uluslararası organizasyonun lideri ile iş dünyası temsilcilerinin yer alacağı forum, 130 ülkeden 50’si devlet/hükümet başkanı olmak üzere 2 bin 700’den fazla katılımcıyı bir araya getirecek.

WEF’ten yapılan açıklamaya göre, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de dahil olmak üzere çok sayıda devlet başkanı ve yetkili katılacak.

ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerden foruma lider seviyesinde katılım gerçekleştirilmeyecek. Türkiye’den de zirveye resmi bir katılım öngörülmüyor. Bu yıl iş dünyasından en fazla temsilcinin iştirakiyle gerçekleştirilecek WEF’te yaklaşık 700 farklı organizasyondan 1500’den fazla lider yer almak için başvuruda bulunduğu açıklandı. 

Bugün size çok dikkat çekici bir rapordan bahsedeceğim. 

İngiliz uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam’ın yayımladığı raporda büyük kâr elde eden gıda şirketlerinin ek gelir vergisi ödemesi gerektiği belirtiliyor. 

Ancak raporun en ilginç kısmı burası değil. 

Şurası:

Kurum dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin son iki yılda kalan yüzde 99’luk kesimden iki kat fazla servet kazandığına dikkat çekiyor. 

Yani özellikle pandemi süreci zengini en az iki kat daha zengin ederken, fakiri neredeyse on kat fakirleştirmiş.

Raporda, milyarderlerin toplam servetinin 2020’den bu yana günde 2,7 milyar dolar arttığı, buna karşılık en az 1,7 milyar işçinin enflasyonun ücret büyümesini geçtiği ülkelerde yaşadığı kaydedildi.

Tahmin edileceği üzere, fakirleşen ülkelerin arasında ilk sıralarda Türkiye var. 

Bu sorunlarla mücadele etmeyi hedefleyen Oxfam, sınıflar arası eşitsizliği azaltmak için zenginlere daha fazla vergi uygulanması tavsiyesinde bulunuyor.

Oxfam’ın Pazar günü yayınlanan yıllık eşitsizlik raporuna göre, zengin şirketler, özellikle Rusya-Ukrayna savaşını daha büyük fiyat artışları için bahane olarak kullanıyor. Gıda ve enerji konusunda rekabet eksikliği de fiyatların yüksek tutulmasına sebep oluyor.

Oxfam Uluslararası İcra Direktörü Gabriela Bucher, Associated Press (AP) ajansına yaptığı açıklamada, “Milyarderlerin sayısı artıyor ve daha da zenginleşiyorlar. Bunun yanı sıra büyük gıda ve enerji şirketleri aşırı kâr elde ediyor. Kriz vurgunculuğuna son vermek için yalnızca enerji şirketlerine değil, gıda şirketlerine de ek gelir vergisi getirilmesi çağrısı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Aynı raporda, Tesla’nın milyarder Üst Yöneticisi Elon Musk’ın 2014’ten 2018’e kadar gerçek vergi oranının yüzde 3’ün biraz üzerinde olduğuna işaret ediliyor.

Rusya-Ukrayna savaşının geçen yıl petrol ve doğal gaz fiyatlarının yükselmesine neden olması üzerine bazı hükümetler, fosil yakıt şirketlerine beklenmedik gelirleri nedeniyle vergi getirmeye yönelmişti.

Oxfam International’ın İcra Direktörü Gabriela Bucher, “Sıradan insanlar gıda gibi temel ihtiyaçlar için günlük fedakarlıklar yaparken, süper zenginler en çılgın hayallerini bile aştı” dedi ve ekledi: “Sadece iki yıl sonra, milyarderler için bu on yıl şimdiye kadarki en iyisi olacak şekilde şekilleniyor – dünyanın en zenginleri için 20’lerin kükreyen patlaması.”

Rapora göre dolar milyarderlerinin, geçen yıl zenginlikleri bir miktar düşmüş olsa da, küresel milyarderler hala pandeminin başlangıcındakinden çok daha zenginler.

Oxfam’a göre net varlıkları 11,9 trilyon dolar. Bu, 2021’in sonlarına göre yaklaşık 2 trilyon dolar düşüş gösterse de, yine de milyarderlerin Mart 2020’de sahip olduğu 8,6 trilyon doların oldukça üzerinde.

Oxfam America’nın ekonomik adalet direktörü Nabil Ahmed, zenginlerin üç trendden yararlandığını söylüyor.

“Salgının başlangıcında, küresel hükümetler, özellikle daha zengin ülkeler, bir çöküşü önlemek için ekonomilerine trilyonlarca dolar akıttı. Bu, hisse senetlerinin ve diğer varlıkların değerinin artmasına neden oldu.”

Ahmed, “Bu taze paranın büyük bir kısmı, bu borsa dalgalanmasını, bu varlık patlamasını sürdürebilen ultra zenginlerin eline geçti ve adil vergilendirmenin korkulukları yerinde değildi.” diyor.

Ayrıca, birçok şirket son yıllarda iyi iş çıkardığının da altının çizildiği raporda,  Oxfam, enflasyon fiyatların yükselmesine neden olurken, yaklaşık 95 gıda ve enerji şirketinin 2022’de karlarını iki kattan fazla artırdığını söylüyor. Bu paranın çoğu hissedarlara ödenmiş.

Ayrıca, işçi haklarının gevşemesine ilişkin uzun vadeli eğilimler ve daha fazla piyasa yoğunlaşması eşitsizliği artırıyormuş.

Buna karşılık, küresel yoksulluk, pandeminin başlarında büyük ölçüde arttı. Oxfam tarafından aktarılan Dünya Bankası verilerine göre, o zamandan beri yoksulluğun azaltılmasında bir miktar ilerleme kaydedilmiş olsa da, kısmen Ukrayna’daki yüksek gıda ve enerji fiyatlarını artıran savaş nedeniyle 2022’de durması bekleniyor.

Aslında bu çok ender görülen bir durum. Yani dünyanın en zenginleri kat be kat zenginleşirken fakirlerin daha da fakirleşmesi. Oxfam, aşırı zenginlik ve aşırı yoksulluğun 25 yılda ilk kez aynı anda arttığını söyledi.

Merakım ise şu; bu zenginlik oranlarında ve zengin listesinde başta Erdoğan ve ailesi olmak üzere siyasal İslamcı tayfadan kaç kişi var acaba?

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version