Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Türkiye nedir ve değişimi

Türkiye nedir ve değişimi


Günlük siyasi tartışmaların niteliksizliği, hukuk adına yapılan korkunçluklar, dangalaklıklar, fazla şişmiş egolar, egoizm gündemi izleyenleri çok sıktı.

Türkiye demokrasi tarihinin (?) en önemli seçimine gidiyor, Erdoğan ve AKP’nin önde bitireceği seçimler (Cumhurbaşkanlığı ve TBMM) sonrası artık Anayasanın ikinci maddesinde nitelikleri belirlenmiş bir Cumhuriyetin kalmayacağı ihtimali çok yüksek ama köprüden önce son çıkışa beş kala bazı partiler hala seçimlerin anahtar partisi olacağına kesin gözle bakılan HDP ile görüşmeme, yok sayma aymazlığı, dangalaklığı içindeler.

Ben de bu süreçten gerçekten çok sıkıldım, bu nedenden günlük olmayan verilere, konulara sarılmak biraz daha tedavi edici gözüküyor.

TÜİK üç gün önce çok önemli bir araştırma yayınladı, konu güncel politikaya yönelik olmadığı için TÜİK’in bir “yanlışlık” yapma ihtimali çok düşük, araştırmanın ismi “Konut ve Nüfus Sayımı 2021”, ben de bu araştırmanın sonuçlarının bir bölümünü ana hatlarıyla sunmak istiyorum; siyasetçilere de önerim daha etkin siyaset üretmek için bu araştırmanın gösterdiği yönelimleri iyi görmek.

Satır başlarıyla bazı konular:

1-Ortanca (medyan) yaş 1950’lerde yirmi iken 2021’de 33.8’e yükselmiş, bunun anlamı bugün toplam nüfusun yarısının 33.8 yaşın üzerinde, yarısının altında olması.

2- 1935 senesinde çalışma yaşı denen 15-64 yaş grubunun nüfus içindeki payı %54.7 iken bugün % 67.9’a çıkmış.

0-14 yaş grubu nüfus 1935’de %41.4 iken bugün %22.4’e düşmüş.

65 yaş ve yukarı nüfus 1935’de %3.9 iken bugün 9.7’e çıkmış.

3-Okuma yazma bilmeyen erkek nüfus (15+) 1935’de %70.7 iken, bugün yüzde birin altında.

Kadınlarda ise 1935’de okuma yazma bilmeyen nüfus (15+) %90.2 iken bugün %4.2.

4-1970 yılında üniversite mezunu kadınların nüfus içindeki payı yüzde 0.6 (binde altı) iken bugün (2021) %16.7.

1970 senesinde üniversite mezunu erkeklerin nüfus içindeki payı % 1.3 iken bugün %18.5’e yükselmiş.

5-2021 senesinde iller arası göç (kentleşme değil) eden nüfus 2 milyon 780 bin kişi, bu sayı nüfusun yüzde 3.8’ine tekabül ediyor, kadın-erkek dağılımı eşite çok yakın.

6-2021 senesi itibariyle Türkiye’de ikamet eden nüfusun %3.7’si yurtdışı doğumlu, Bulgaristan doğumlular en önde geliyorlar.

7-Türkiye’de toplam hanehalkı* sayısı 25.3 milyon.

Hanehalklarının nüfus dağılımında tek kişilik hanehalkları %19’a yükselmiş durumda.

Çekirdek aile diye tanımlanan hanehalklarının oranı %64.4 ama bu oran süreç içinde düşüyor.

Çekirdek aile diye çocuksuz ve çocuklu eşli aileler, sadece anne ve çocuklu aile, sadece baba ve çocuklu aile, eşli, çocuklu ve başka aile fertlerinden oluşan geniş aileler anlaşılıyor.

Anne ve çocuk ya da çocuklardan oluşan hanehalklarının oranı %7.8.

Ortalama hanehalkı büyüklüğü 3.23 kişi.

8-Hanehalklarının yüzde 60.7’si kendine ait konutta oturuyor.

9-İşgücüne katılım (çalışanlar artı iş arayan işsizler) oranı %51.9.

Bu oranın anlamı çalışabilir nüfusun %48.1’inin, yaklaşık yarısı, ne çalıştığı ne de iş aradığı, ilginç bir durum.

İşgücüne dahil olmayanların %31.2’si ev işleri ile meşguller, yüzde 18.2’si eğitim süreçlerinin içindeler, % 16.6’sı emekli, yüzde 15’i çalışamaz halde olanlar.

İşgücüne dahil olmayan kadınların %45’i ev işleri yaptıklarını ifade ediyorlar, bu oran erkeklerde yüzde sıfır gözüküyor, bizim maço erkek demek işgücüne dahil olmasa da ya ev işi yapmıyor ya da yapsa da yaptığını söyleyemiyor.

İşgücüne dahil olmayan yani çalışmayan ama iş de aramayanların 9.8 milyonu erkek, 21.8 milyonu kadın.

10-Ücretli ve yevmiyeli istihdam toplam istihdamın %71’i.

Bu tablo Türkiye’nin sadece bir fotoğrafı ama yine de anlamlı.

*Laptopumdaki Word programının imla düzeltici programı (autocorrection mu deniyor?) “hanehalkı” kavramını ayrı yazdırmak istiyor ama “hanehalkı (household) bir kavram, beraber yazmak lazım.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor

Eser Karakaş

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version